YAĞMUR TANYILDIZ'ın röportajı için tıklayınız...
Limon ve Ruh Saklambacı kitaplarının yazarı MELİS UYSAL ile bir araya geldik. İlk kitabı Limon’dan bahsederken, “Anlık bir ilham ile oturdum kalemin kâğıdın başına ve yazdım” diyen Uysal, bizlere son kitabı Ruh Saklambacı’nı da anlattı…
Melis Hanım öncelikle sizi tanımak isteriz. Kimdir Melis Uysal?
Öncelikle 1997 İstanbul doğumluyum, Haliç Üniversitesi’nin Amerikan Kültürü ve Edebiyatı’nı 2022 yılının başında yarım bıraktım, böylelikle yazın hayalimin peşinden koşarak, çaba ve şans ile onu Elpis Yayınları’nda yakaladım. Bunun yanı sıra, spora karşı oldukça ilgiliyimdir ancak zorunluluk gibi görmekten ziyade bana, iyi hissettirdiğinden yaparım.
“Her şey seni doğurmam ile başladı” dediğiniz ilk kitabınız Limon’dan bahsedelim isterim. Nasıl çıktı ortaya? Neler anlattınız?
Esas uzun hikâye burada başlıyor işte; ânlık bir ilham ile oturdum kalemin kâğıdın başına ve yazdım, üzerinden birkaç ay geçtikten sonra girişini bilgisayarıma geçirdim, her gün birkaç sayfa aklıma gelen şeyler ile devam ettirdim, en sonunda da durmam gereken yeri hissedip 2023’ün başına doğru sonlandırdım. Ana karakterimiz, baba eksikliğinden dolayı aşkı kovalayan 23’lerinde başlangıçta özgüvensiz olup olaylar karşısında güçlenerek onu tamir eden bir kadın. Başına gelen çirkin durumların ardından, bir tesadüf eseri öz babasına hem sima hem de koku olarak çok benzeyen ihtiyar bir beyefendi ile karşılaşıyor. Hayat, eninde sonunda onları bir araya getiriyor. Kadının içindeki ve ihtiyarın içindeki boşluğu birbirleri ile dolduruyorlar.
Peki, Ruh Saklambacı?
Ana karakterimiz bir lisede Edebiyat Öğretmenliğine yeni atanmış yetişkin bir kadındır, her şey yolunda gibi gözükse de varoluşsal sorunlarının içinde boğuşmaktadır. Onu bu duruma iten ana sebep ise arkadaşlarının arasındayken kendi gibi davranamamasıdır. Samimi arkadaşlığı yaşadığı bir adama rastlar beklemediği bir ânda. Yine de yabancı gibi olduğu çocukluk dostlarından kopamaması, onu daha da bunalıma sürükler. Ancak o adam, onlardan uzaklaşabilmesi için kadına elini uzatır. Buna rağmen, o çoktan maskeler ile hareket etmeye alıştığından, kendi gibi davranmamayı sürdürür. Maalesef ki bir kaza sonucu bedelini canı ile öder.
Örnek aldığınız yazarlar var mıdır? Başucu kitabınız ya da?
Öncelikle, bunu kibir gibi algılamayın ama bence her sanatçı birilerini örnek almak yerine özgün olmalıdır ancak yazmaya ilk başladığımızda okuduğumuz kitapların etkisi kaçınılmaz bir şekilde fark etmeden yansıyabiliyor, o yüzden kendi sesimizi oluşturmak zaman alabiliyor. Başucu için örnek verecek olursam ise “Hiçkimse Sıradan Değildir - Markus Zusak” diyebilirim.
Yeni kitap çalışmanız var mı? Okurlarınıza buradan duyuralım isterim.
Henüz çok başındayım ama evet rüyalar ile ilgili bir konusu var diyebilirim şimdilik, belki de şiir olabilir.
Sohbetiniz için teşekkür ederim. Son olarak neler söylemek istersiniz?
Esas ben teşekkür ederim ne kadar pek konuşkan biri olmasam da… İlk röportajımdı ve heyecan vericiydi ne kadar metin aracılığı ile gerçekleştirilse de…