ŞAŞIRDIK MI ?

İlahi ve yerel inanç sistemleri, temelin de paylaşımı ve insan başta olmak üzere canlıların yaşamını ve tarihsel kuram ve varlıkların muhafazasın


Bireysel çalışmalar neticesin de ortak birim “DEVLET” bu birey çalışmalarından pay alır, adı vergidir. Dünya da ilkel şartlar da yaşama devam eden, kabile, çadır yaşantısı olmadığına göre, ya da gözardı edilecek binde bir seviyesin de ise, yok varsayımı ile, en zengin ile en fakir arasın da fark olması kabulüyle büyük uçurumlar olmaması gerekliliğini bilir ve savunuruz.
Her insanın akıllı, her insanın fiziksel güce sahip, her insanın sanatsal yeterliliği, her insanın bilim ve teknoloji eğitim ve öğretimi alamama ve uyum sağlayamama durumlarını da kabul ettik. İnsan kendi kazanım ve yeterlilikleri ile üst seviye de para ve mal,mülk sahibi olması da olasıdır.Hani yavaş yavaş, usul usul zurnanın zırt dediği yere geliyoruz. Bu ılımlı ilerleme halimize sebep baltayı kocaman bir kaya ya vuracağım. Kaya, kocaman taş kütlesi tınar mı tınmaz mı bilemem. Dünyada ki tüm tanımlı maddi değerlerin yarısını 1,76 Trilyon Doların yarısı sadece 82 kişinin elin de, sahipliğin de. Türkiyemiz de eski kullanımımızda ki lira ile telafuzu dahi çok zor bir rakam. Başka bir orantıyı ise şöyle oluşturalım, Dünya nufusu 8,2 milyar olduğu kabulüyle, her bir kişi toplam yüzmilyonluk nüfusun sahip olması gereken varlığın yarısını elin de tutuyor,sahiplenmiş durum da. Böylesine karamsar bir sonucu neden yazıma konu seçtim neden içimizi karartan bu rakam ve sonuçları herkesin bilmesini istedim. Dünya da yaşayan her birey kişisel çatışmalardan uzak, akıl ve güç birliği için de sade ve sadece sistemi konuşup tartışmalı. Dünya da hüküm süren en iyi yönetim ya da en kötü yönetim derken tren geçiyor, su akıyor. Gerçek aleni, en iyisi dahi zaaf ve yetersiz halleri için de barındırmak da. Bana ne mi ? o kadar da basit değil, senede bir gün, o ağacın altın da demiştik ya, o alan, o bölge bir şahsın şahsi mülkiyeti, sahipliğin de. Korkum şu ki ; boğaza birileri çıkar kucak dolusu para verirse, he he, tam da öyle..