Sivas’tayım.
Her köşesinden buram buram tarih fışkıran bu topraklarda Selçukluların izlerine rastlamamak zor… Keyifle geziyorum. Sivas, ölümsüz bir şehir sanki; Cumhuriyet meydanı, Kongre binası, Atatürk Anıtı, Gök Medrese, Bürüciye Medresesi, Kale Camii, Çifte Minareli Medrese…
Ancak hiç kuşkusuz ki Sivas’ın bizim için önemi, Milli Mücadele’nin en önemli kararlarının alındığı Sivas Kongresidir. Bir milletin yokluktan var ettiği cumhuriyete ulaştığının tarihi bir kanıtı. Ve burada filiz verdi. Kısıtlı zamanımın sonunda detaylarıyla beni alsın o yıllara götürsün dediğim bu müzeye işte geldim.
Aslına uygun olarak yeniden restore edilen ve içinde 100 yıl önceki ruhu bugün de yaşatan Atatürk Kongre Müzesi, ziyaretçilerine Milli Mücadele atmosferini yansıtmakta.... Duygulanmamak ne mümkün! Müze zaten etkileyici sunumuyla sizi o akışa itiyor.
Biz Cumhuriyetin temellerini burada attık beyler!
Ruhumu etkileyen anlamıyla, tarihi heybetiyle binanın basamaklarını Atatürk ile derin bir birlikteliğin dayanılnaz hüznü yle çıkıyorum Hissettiğim şey; Bir annenin doğumuna kalan son dakikalarında ki ümitli heyecanı.
Ohhhh onu da Atamla paylaştım.
Kongre Salonu
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları için 2 Eylül – 18 Aralık 1919 tarihleri arasında, 108 gün boyunca resmi karargâh olarak kullanılan bu binada ilk milli kongre özelliğine sahip Sivas Kongresi 4 – 11 Eylül 1919 tarihlerinde toplanmış.
Batıda Yunanistan, doğuda Ermenistan, Karadeniz’de Pontus Krallığı hayali İtilaf Devletlerinin düşleriyle ülkenin dört bir yanı sarılmış. Adana, Antep, Maraş, Konya, Antalya ve Trakya işgal bölgesine dahil edilmiş, saltanat ve hilafet bu işgale boyun eğmişti. Ve bir mucizenin ayak sesleri buradan yükseldi.
Milli Mücadele döneminde direnişin kalbinin attığı yere gelip onlarla aynı coşkuyu yaşamak ne kadar da onur verici.
Evet, kongrenin yapıldığı salondayım heyecanım ise dorukta, ilk gözüme çarpan Atatürk'ün oturduğu masa, koltuğu ve konuşma yaptığı kürsü. Hemen karşısında katiplerin bulunduğu masa ve sandalyeler yer almakta. Kongre salonunda Heyeti Temsiliye üyelerinin oturduğu, üzerinde onların fotoğrafları bulunan sandalyeler ilk günkü halleriyle… İşte Hüseyin Rauf… Bekir Sami…Refet Bele… İsmail Fazıl…
Bir oratoryonun tam da içindeyim. Uyumlu, hüzünlü, ahenk içinde… Orkestra şefi güneş gibi parlak, denizler kadar engin… bir o kadar da kendinden emin. Bugün burada düşmana karşı sonuna kadar direnilecek ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına giden yolların en önemli basamakları atılacak!
“Efendiler, milletimizin sizin gibi aydınları, millî onur ve haysiyet sahipleri, manzaranın üzücü karanlığından dolayı ümitsizliğe kapılmadı. Çünkü onlar bilirler ki, tarih bir milletin varlığını, hakkını hiçbir zaman inkâr edemez. Çünkü onlar kuvvetli bir iman ile inanmışlardır ki, bir yalancı perdenin arkasından vatan ve milletimiz aleyhinde verilen hükümler, ortaya sürülen kanaatler muhakkak iflasa mahkûmdur.”
Mütevazı odada büyük komutan
Mustafa Kemal Paşa 2 Eylül- 18 Aralık 1919 tarihleri arasında toplam 108 gün Sivas’ta kalmış. Kongre salonu ile aynı katta yer alan ve Sivaslıların evlerinden getirdikleri eşyalarla döşediği odadaki demir ranzadaki işlemeli yatak örtüsü ve yastık kılıfları ile çeşitli eşyalar gözleriminde biriken yaşlarla fluğlaştı. Bu oda da diğer birimler gibi çok duygu yüklü. Acaba bu odaya geldiğinde kafasında neler vardı? Kaç saat uyuyabiliyordu ? Sorumluluk duygusu onu ne kadar rahat bırakıyordu? Yazdığı onca kitabın kurgusu buralarda onu nasıl etkiliyordu?
Sivas’a gitmenin en büyük gururunu bu müzede yaşadım desem…
Müzenin hakkını vermek istiyorsanız dolu dolu iki gün şart.
Başkaa…
Diğer bölümlerinde Atatürk ile Milli Mücadele kahramanlarının bal mumu heykellerinin yanı sıra çok sayıda görselle o günkü ruh canlı tutulmaya çalışılıyor. Her şey bir harmanı oluşturan ögeler gibi kol kola…Ayrıca etnografik nitelikli eserleri, silah seksiyonu, kilim seksiyonu, Sivas Başodası, bakır eserleri, tekke eşyaları, otantik giysiler ve el işlemelerini görebilmek mümkün. Aşık Veysel için özel bir salon da var.
Gelecek neslin geçmişe sahip çıkabilmesine destek olacak bu tarihi mekanı anlamak görmek ve hissetmek için mutlaka gidin.
Siyah saçım dolam dolam
Boynunda gurbanın ola'm
Eğer başka yâr seversen
Bu ellerde nasıl dura'm?
Sivas'ın yollarına
Çıkayım dağlarına
Bırak ben beni vura'm
Ölüm gitmez zoruma, vay
*Sivas Atatürk Kongre Müzesi Mustafa Kemal Atatürk ve Heyet-i Temsiliye tarafından 2 Eylül-18 Aralık 1919 tarihleri arasında “Milli Mücadele Karargâhı” olarak kullanılmıştır.
Zemin Kat Atatürk ve Kongre Müzesi’nin zemin ve birinci katı teşhir salonu olarak düzenlenmiş olup zemin katta; Mondros Mütarekesi ve İşgaller Odası, Sivas Kongresi Belgeseli Odası, Milli Mücadelede Basın Yayın Faaliyetleri Odası, Samsun’dan Sivas’a Odası, Milli Mücadelede Haberleşme Odası, Kuvayi Milliye-Cemiyetler-Kongreler Odası, Müze Mağazası, Konferans Salonu, Çocuk Odası ve Kütüphane yer almaktadır.
Birinci Kat Birinci Katta; Mustafa Kemal, Milli Mücadelenin Komutanları, Mustafa Kemalin Kaldığı Oda, Kongre Salonu, Sivas Kongresi, Sivas Kongresi Tematik Anlatım, Manda ve Himaye Sorunu, Sivas Halkı ve Kongre, Milli Mücadelede Kadınlar, Sivas Kongresi Sonrası, Sivas Kongresi Sonunda isimli teşhir odaları bulunmaktadır.
Mülkî İdâdî olarak 1892 yılında hizmete giren ve 1911 yılında Vilayet-i Sultani olan yapı milli tarihimizde müstesna bir yere sahiptir. Mustafa Kemal Atatürk’ün daveti ve düzenlemesiyle yapılan ve ilk milli kongre olma özelliğine sahip Sivas Kongresi 4–11 Eylül 1919 tarihlerinde burada toplanmıştır. 2 Eylül -18 Aralık 1919 tarihleri arasında (108 gün) İstiklal Harbi’nin idare edildiği ilk milli mücadele karargâhı olma özelliğine sahiptir.
1924 yılında “Sivas Lisesi” hizmet binası olmuş ve 1981 yılına kadar lise olarak kullanılmıştır. 1983 yılında “Sivas Atatürk Etnografya ve Kongre Müzesi” olarak hizmete açılmıştır’
Kaynak; Muze.gov.tr