25 Ocak 1986’da Kıbrıs Lefkoşa'da dünyaya geldim. Tremeşeli Mehmet Ali'nin en büyük torunuyum. Dedem güçlü ve sert bir adamdı fakat; sanatsal yönü ve edindiği kültür sayesinde tüm çocuklarını ve torunlarını da ileri kültür ile büyüttü. Bu, oyuncu olmak istememdeki en büyük etkenlerden biridir. Bunda en büyük payın sahibi kültürün ileri düzeyde olması ve yaşadığımız toplumun kültürleri esas alınarak yetiştirilmemizdir.Oyunculuk yaşantınıza ilk adımınızı nasıl attınız, bu yolculuğa çıkmanızda nelerin veya kimlerin etkisi oldu?
Dedemin üst seviyelerde yer alan kültürü, oyunculuğa attığım adımlarda payı olan en büyük faktördür. Beni işime yönelten ve bu maceramı başlatan hiç şüphesiz o derin kültürdür.
Oyunculuk hayatınızın başlangıcından şimdiye değin, Kıbrıs’ın yerel bir kanalında izleyici ile buluşan ‘Aşkın Utancı’ ve ‘Şah Mat’ adlı dizilerde rol aldınız. Bu dizilerin izlenme oranı nasıldı, yayınlandığı televizyon kanalına ne gibi katkıları oldu?
Kıbrıs’ta doğup büyümem ve adayı terk etmek gibi bir isteğimin olmaması beni oyunculuk hayalimden uzaklaştırıyordu, çünkü; Kıbrıs’ta oyunculuktan para kazanmak imkansızdı. Bu yüzden üniversitede oyunculuk hayalimi bir köşeye bırakıp mimarlık bölümünde okudum, fakat; gün geçtikçe oyunculuğu daha çok istemeye başladım. Hayatımı mimar olarak devam ettirmek istemediğimi anladığım zaman bu bölümü 3. sınıfta bıraktım. Konservatuar bulunduğum yaş için geç olduğundan kayıt yapamadım ve psikoloji okumaya karar verdim. Okuldan sonra askerlik görevimi yapmaya gittiğimde hayatın ne kadar hızlı geçtiğini ve mutlu olabilmenin önemini tam anlamı ile öğrendim. Bir daha pişman olmamak üzere her şeyi bırakıp oyunculuk peşinde koşmaya karar verdim. Aldığım ilk teklif daha sonra uzun yıllar beraber çalışıp çok iyi bir dostluk kuracağım yönetmen ve yapımcı Ömer Evre’den geldi. ‘Şah & Mat’ isimli dizide Tolga karakteri ile başrol oynadım. Bu dizi Kıbrıs’ta iyi bir ses getirince bir sonraki dönemde ‘Aşkın Utancı’ dizisinde yine başrol olan, sakat ikizini öldürüp onun kılığına giren ve işleri karıştıran psikopat bir adamı canlandırdım. Yaklaşık bir buçuk yıl önce Türkiye’ye geldim. Oyunculuk kariyerimin burada daha profosyonel ve daha ileri seviyelere geleceğini düşünüyordum. Burada Selen Erkmen'in ‘Yenisine Sağlık’ adlı klibinde başrol oynadım.
Oyunculuk ve modellik dışında yaptığınız bir iş var mı? Şu andaki işinizden memnun musunuz?
Oyunculuk ve modellik haricinde fitness ve nutritionist (sporcu gıdaları) alanında çalışıyorum.
Ayrıca kurucusu olduğum ve şuan dünyada bayağı popüler olan bir fan sayfam var. ‘Beyond The Beard’ isimli sayfamızda İtalyan aktör ve model olan Pietro Giunti, Brezilyalı model Maurilio Lima ve Hint model Jerry James ile birlikte çalışıyoruz. Açıldığı 2. yılda 250 bine yakın takipçimiz oldu.
Ünlü bir oyuncu olma yolunda hızlı ve ilerlek adımlar atan bir insan olarak, oyuncu olmak isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Oyuncu olmak isteyenlere tavsiyem şu; eğer uygun yaşta iseniz mutlaka konservatuar okuyun. Eğer değilseniz mutlaka iyi eğitimler alın. Asla vazgeçmeyin, zira; bu halde günün birinde kendinizi iyi bir dizide göreceksiniz.
Yaptığınız işi zor buluyor musunuz? Mesleğinizdeki incelikleri nasıl ve nelerin aracılığıyla öğrendiniz?
Oyunculuğu seviyorum, psikoloji okumam bana bu yönde birçok şey kattı fakat; benim için gerçek oyunculuk eğitimi rol aldığım diziler olmuştur. Bu yolda Ömer Evre'nin bana çok büyük katkıları olmuştur.
Şimdilerde yer alacağınız bir dizi veya film projesi var mı?
Görüşmelerine devam ettiğim iki film projesi var şuan, yeni bir dizi olmasını da istiyorum.
Yeni neslin iyi bir oyuncusu olarak 90’lı yıllarda sanat hayatına giren filmlerde rol alarak hafızalara kazınan aktörlerden biri olmayı hayal ettiğiniz oldu mu?
Zaten benim idolüm olan oyuncular ve yönetmenler ya 80-90’larda başlamış ya da yıldızı o dönemlerde parlamış kişilerdir. Bunlardan birkaçı Leonardo Dicaprio, Robert De Niro, Michael Fassbender, Christopher Nolan gibi isimlerdir.
Öncelikle sana sonsuz desteğinden dolayı teşekkürlerimi sunarım. Bu bölümde seninle söyleşi yapmak benim için büyük bir zevk.Okuyucularımıza tavsiyem, hayatta yapabildikleri kadar istedikleri şeyleri kovalamaları ve bu yolda mutlu olmayı bilmeleri. Hayat çok hızlı ve mutlu olmadığımız her saniye, kalitesiz bir hayat yaşamamıza neden oluyor. Cesur olun ve adım atın.
Editör: TE Bilisim