ÜÇ YÜZ ALTMIŞ BEŞ GÜNDE BİR

Bu gün takvimler 8 Martı gösteriyor. Bu gün günlerden dünya emekçi kadınlar günüymüş. Yani üç yüz altmış beş günde bir gelen bir sevgi günü



Bugün mini etek giyindi diye halk otobüsünde tekmelenen, eşarp taktığı için saçı başı yolun, tecavüzcüsünü öldürüp cezaevine giren, kimsesiz olduğu için satılıp, etinden para kazanılan, daha ergen olmadan başlık parası için 60 yaşında ki adamlarla evlendirilen kadınlarımızın günü. Bu gün adına gidip onlardan özür dileyelim. Sadece 8 Mart dünya kadınlar günü olduğu için onları sevelim sayalım, onlara değerli olduklarını hissettirelim ta ki 9 Mart gelene kadar. 9 Martta yine aynı zihniyetle aynı hırçınlığımızla mini etek giyinen kadınları dövelim eşarp taktığı için hor görüp hırpalayalım. Kimsesiz olduğu için onları satıp, para kazanılan. Çünkü biz modelimizi böyle çizdik. Çünkü bizler çok modern insanlarız, eşarp altına saklanan iffeti istemeyiz. Çünkü biz 21. Yüzyılda yaşıyoruz. Teknoloji en ilerde ve zihnimiz hep en doğrusunu en iyisini düşünür…
Yok yok zamanın ileri gitmesi bizi ileriye götürmüyor. Biz zamanın akışına göre yol almıyoruz. Zaman ilerledikçe biz geriye gidiyoruz. Bugün yarın olacak diye yarın modern biri olacağız anlamına gelmez. Biz zihnimizi kötü düşüncelerden arındırmadığımız sürece, düşlerimizi bembeyaz kâğıtlara tertemiz şeklinde yazmayız ve gelişip modern bir kimliğe bürünemeyiz. En değerli varlığımız olan kadınlarımıza gereken değeri ve önemi veremeyiz. Onların gerçek kadınlar olduklarını onlara hissettiremeyiz. Bütün sene boyunca gözyaşı içen kadına sene de bir gün gül vermek kadına verdiğimiz değerin göstergesi olamaz…