İzmir

Bakan Kacır, Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ile Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi'nde düzenlenen Gençlik Buluşması'na katıldı.

Etkinlikte konuşan Kacır, Alper Gezeravcı'yı dinlemek için gelenlerin salonu doldurduğunu, salonun dışında da birçok kişinin bulunduğu belirterek, 4 yıl içinde Ege Üniversitesine yeni bir kongre merkezini kazandıracaklarını söyledi.

Türkiye'nin Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğunun gençlerin enerjisiyle muazzam bir ivmeyle devam ettiğini kaydeden Kacır, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin ortanca yaşı 33, Avrupa'nın ortanca yaşı 43, Almanya'nın ortanca yaşı 47-48. Biz Avrupa'dan 10, Almanya gibi ülkelerden 15 yaş daha genç bir ülkeyiz. Bu çok kıymetli, çünkü dünyayı yenilikçi teknolojiler değiştiriyor, dönüştürüyor. Dünyayı dönüştüren teknolojilere genç insanların kurduğu ekipler, takımlar imza atıyor. O vakit bizim varımız yolumuz gençlik. Milli Teknoloji Hamlesinin de öznesi ve merkezi Türkiye'nin gençliği, TEKNOFEST kuşağı diye düşünüyoruz."

Türkiye'nin 2000'lerin başında "insansız hava aracı" diye bir kavramı bilmediğini, öz evlatlarına güvenerek kısa sürede Bayraktar, Anka, Akıncı, Aksungur, Hürkuş, Hürjet, Atak, Gökbey, Kızılelma ve Kaan ile gökyüzüne imza attığını belirterek, "Bakın bir çırpıda saydığımız bu başarı hikayesinin dünyada ikinci bir örneğini bulamazsınız." dedi.

Bu başarı hikayesinin uzay alanına da taşınmasını istediklerini kaydeden Kacır, Türkiye'nin 20 yıl önce görüntüleme uydularında ortak üretimle yola çıktıkları uzay teknolojisinde çok önemli birikim ve deneyim elde ettiklerini söyledi.

Aya Erişim Programı

Kacır, haberleşme uydularını da yerli ve milli olarak geliştirmeleri gerektiğine inandıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"TÜRKSAT 6A'yı üretmeye yönelik projeyi başlattık. İnşallah önümüzdeki 3-4 ay içerisinde bunu ilk kez zannediyorum söylemiş oldum. Bütün medya tarih soruyordu. Önümüzdeki 3-4 ay içerisinde TÜRKSAT 6A'yı uzaya gönderecek ve kendi haberleşme uydularını üretebilen 10 ülkeden biri olacağız. Uzaya erişimde de iddia sahibiyiz. İki önemli kurumumuz var, Roketsan ve DeltaV. Önce uydularımızı kendi imkanlarımızla uzaya eriştirmeyi hedefliyoruz. Daha sonra insanlı uzay programlarında da sorumluluk üstlenebilecek teknolojileri yerli ve milli olarak geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bütün bu programlar Türkiye'nin hangi alanlarda, hangi kazanımları elde edebileceği planları çerçevesinde hazırlanıyor."

Türkiye'nin Aya Erişim Programı'nın olduğunu hatırlatan Bakan Kacır, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Eğer aya erişirken uzay aracımızda kendi hibrit roket motor teknolojimizi kullanabilirsek bu teknolojiyi önümüzdeki dönemde uyduların yörüngeler arası transferi için değerlendirebilir ve uzay ekonomisinden pay alabiliriz. Bugün dünyada uzay ekonomisi yılda 600 milyar dolara gelmiş. Yüzde 1 alsak 6 milyar dolar yapar, yüzde 10 alsak 60 milyar dolar yapar ve bir yandan da bu büyüyecek. Birkaç yıl içerisinde 1 trilyon dolara çıkacak küresel uzay ekonomisi. Ama bütün bunlar aynı zamanda stratejik açıdan da çok önemli. Çünkü bütün savunma sanayi sistemlerimiz ve hatta bütün kritik sivil teknoloji uygulamalarımız aslında uzay teknolojileri tabanlı çalışıyor."

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın 21 gün süren uzay görevinde Türk bilim insanları tarafından hazırlanan 13 bilimsel deney gerçekleştirdiğini, bunlardan birinin de Ege Üniversitesi akademisyenleri yürütücülüğünde hazırlanan Tuz Gölü'nde yetişen endemik Parvula isimli bitkinin uzay ortamındaki tepkilerini araştıran deney olduğunu söyledi.

İzmir'deki teknoloji ve inovasyon projeleri

Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ ise İzmir'i bilişimin ve teknolojinin merkezi yapacaklarını dile getirdi.

İzmir'in ekonomisini gelecek dönemde ayağa kaldıracak alanların başında bilişim sektörünün geldiğini aktaran Dağ, şunları kaydetti:

"Alsancak Limanı'nın arka alanını, teknoloji ve inovasyon merkezi haline getireceğiz. Yüksek Teknoloji Enstitüsü'ndeki Teknopark ile birlikte bunu entegre ederek bilişimin İzmir'de önünü sonuna kadar açacağız. Tarihi elektrik fabrikasını, yazılım sektörü ve teknoloji girişimcilere sunarak, geçmişle geleceği buluşturacağız. Teknoloji ve inovasyon merkezimiz de bilişim, otonom araç teknolojileri ve yapay zeka uygulamalarına kadar birçok ekosistem kurulması için altyapı hazırlayacağız. Robotik ve kodlama atölyeleri, oyun ve animasyon teknolojileri, yazılım geliştirme ve girişimcilik merkezleriyle 5 yıl sonra yazılım dünyasında İzmirli gençlerimizin dünyada ses getirdiğine hep birlikte şahit olacağız."

Kutuplarda test edilen güneş panelleri yapay zeka desteğiyle geliştirilecek Kutuplarda test edilen güneş panelleri yapay zeka desteğiyle geliştirilecek

Konuşmalar ve plaket töreninin ardından Rektör Budak, Bakan Kacır ve Alper Gezeravcı, sahnede özçekim yaptı.

Programa Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Oruç Baba İnan, Vali Süleyman Elban, AK Parti İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, İzmir'de gençlerle buluştu

Gezeravcı, Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi'nde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın katılımıyla düzenlenen Gençlik Buluşması'nda, Türkiye Milli Uzay Programı, insanlı ilk uzay misyonu ve Uluslararası Uzay İstasyonu'nda gerçekleştirdiği deneylerle ilgili bilgiler verdi.

Uzay misyonundaki bilimsel deneylerden birinin Ege Üniversitesi akademisyenleri Doç. Dr. Rengin Özgür Uzilday ve Doç. Dr. Barış Uzilday'ın projesi olduğunu ifade eden Gezeravcı, akademisyenlere teşekkür etti.

Uzay alanında faaliyet gösteren ülkeler arasında kendi uzay ajansını en son kuranlardan biri olmasına rağmen Türkiye'nin çok hızlı mesafe aldığını, bunda genç ve dinamik nüfusun etkisinin büyük olduğunu anlatan Gezeravcı, gençlere tavsiyelerde bulundu. Gezeravcı, şöyle konuştu:

"Attığınız adımda, girdiğiniz yolda niyetlendiğiniz hiçbir işte potansiyelinizin sorgulanmasına, kapasitenizle ilgili tereddüt yaşamanıza müsaade etmeyin. En büyük çeldiriciniz, civarınızda negatif enerji taşıyan, potansiyelinizi sorgulayan insanların varlığıdır. Lütfen potansiyelinize her daim güvenin. Kademe kademe kendi özgüveninizi ayağa kaldıracak işleri devletimizin iradesiyle gerçekleştirmeye devam edeceğiz Allah'ın izniyle."

Uzay taşımacılığı şirketi SpaceX'in çalışanlarının yaş ortalamasının 26 olduğunu, 2 gün önce Mars'a erişim konusunda dünyanın en büyük roketini fırlattıklarını ve üçüncü denemelerinde kısmi başarı elde ettiklerini belirten Gezeravcı, başarısızlıklara rağmen en ufak bir motivasyon kaybı yaşamayan bir kafa yapılarının olduğuna dikkat çekti.

Ay'a sert iniş hedefi

İnsanlığın Mars'a gitmek için Ay'ı lojistik bir üs olarak kullanacağını, bunun Türkiye'nin uzay misyonunu yakından ilgilendirdiğini dile getiren Gezeravcı, şunları kaydetti:

"İnsanoğlu günün birinde Mars'a erişecek ve bu süre çok uzak değil. Ancak bunu yaparken içinde bulunduğumuz coğrafyanın, dünya ortamının ortaya koymuş olduğu çeldiriciler, zorluklar sebebiyle bir ara istasyon kurulacak. Burası da neresi? Ay. Ay'da kurulabilecek bir lojistik üsle orayı bir ara durak haline getirip Mars'a gidiş operasyonlarını oradan yürütmeyi planlıyorlar. Dolayısıyla kurulacak uzay ortamındaki iki tane ekosistemde farklı yaşam döngülerinin ihtiyacı içerisinde insanoğlu. Yapmış olduğumuz deneyler, şu anda büyüklüğü 600 milyar dolar olan, 2030'da 1,7 trilyon dolara erişmesi beklenen uzay ekosisteminden ileride çok daha büyük getirilere imkan tanıyabilir."

Gezeravcı, Türkiye'nin 2026-2028 arasında aya erişim hedefi olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Öncelikle Ay'a sert iniş hedefimiz var. Sert iniş nedir? Uzaya yani Ay'a Dünya'dan gönderilmiş bir roketin doğru hesaplamayla eriştirilmesi. Sonrasında da faydalı bir yük olabilir ya da başka araştırma yapabilecek bir yükün oraya kontrollü iniş yapan bir modülle eriştirilmesi... Bunu şu ana kadar gerçekleştirmiş sadece 4 tane ülke var. Dolayısıyla hedef basit bir hedef değil. Buraya da kendi roketimizle ve kendi itki sistemimizle erişmeyi planlıyoruz."

Doç. Dr. Rengin Özgür Uzilday ise yaptığı konuşmada, Gezeravcı sayesinde, Tuz Gölü'nde endemik olarak yetişen Parvula bitkisinin yer çekimsiz ortamda yaşayıp yaşamayacağını ya da tuza karşı verdiği bu ekstra yanıtların yer çekimsiz ortamda devam edip edemeyeceğini araştırma fırsatı bulduklarını söyledi.

Uzilday, "İlk deneyimin sonuçlarından da bahsedeyim. Yer çekimsiz ortamda da tuza karşı verdiği bu üstün yanıtların devam ettiğini bulduk. Yani bizim canavar bitkimiz orada da aynı sonuçları vermeye devam etti." diye konuştu.

Gezeravcı, konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını yanıtladı.

Bakan Kacır, Ege Derin Teknoloji Fabrikası açılış törenine katıldı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rekabetçi Sektörler Programı ile Avrupa Birliği desteğiyle Ege Teknopark tarafından yürütülen "Ege D-Tech Projesi" kapsamında kurulan Ege Derin Teknoloji Fabrikası, Ege Üniversitesi yerleşkesi içinde hizmete açıldı.

Bakan Kacır, fabrikanın açılış töreninde, Milli Teknoloji Hamlesi hedefleri doğrultusunda kritik teknolojilerin milli olarak geliştirmesini hedeflediklerini belirtti.

Savunma sanayisinde karşılaştıkları pek çok engele, gizli ve açık ambargolara rağmen yenilikçi teknolojilere odaklanarak Türkiye'yi insansız hava aracı üretiminde dünyada liderliğe taşıdıklarını dile getiren Kacır, 5'inci nesil savaş uçağını göklerle buluşturduklarını, savunma sanayisinde yüzde 20 olan yerli üretimin payını yüzde 80'lere taşıdıklarını aktardı.

Turcorn 100 Programı ile erken aşamayı başarıyla geçmiş, hızlı büyüme potansiyeli taşıyan teknoloji girişimlerinin küresel pazarlara açılmasına rehberlik ettiklerini anlatan Kacır, "Avrupa'nın en büyük derin teknoloji fonu ve dünyanın ilk çok uluslu girişim sermayesi olan NATO İnovasyon Fonu'na dahil olduk. Hedefimiz 2030 yılına kadar araştırma ve inovasyon altyapımızdan yeni girişimlerin yeşermesini destekleyerek ülkemizden 100 Turcorn, 100 bin teknoloji girişiminin çıkmasını sağlamak. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda teknoloji geliştiren ve üreten Türkiye'yi inşa edeceğiz." ifadelerini kullandı.

"Ülkemizin geleceğine ışık tutacak"

Kacır, derin teknoloji girişimlerinin başarısı için üniversitelerin akademik potansiyeli, insan kaynağı ve altyapısını girişimcilik kültürüyle buluşturma ve disiplinler arası işbirliğini teşvik etmenin önemli olduğunu aktardı.

Ege Üniversitesi bünyesinde açılan Ege Derin Teknoloji Fabrikasının 6,5 milyon avro bütçeyle hayata geçtiğini dile getiren Kacır, şunları kaydetti:

"Derin teknolojilerde özelleşmiş girişimcilik merkezleri, firmaların teknoloji geliştirme süreçlerinde ihtiyaç duydukları fiziki ve teknik altyapıyı sunmanın yanında mentörlük, ağ oluşturma ve finansman gibi kritik imkanlara erişim sağlayarak, bu girişimlerin ticari başarıya ulaşmasında önemli bir rol oynuyor. Bu merkezler, girişimcilerin karşılaştıkları zorlukları aşmalarına ve hızla pazar dinamiklerine uyum sağlamalarına yardımcı oluyor. Böylece derin teknoloji projelerinin sürdürülebilir büyümesini ve uzun vadeli başarısını bu merkezler destekliyor.

İnanıyorum ki önümüzdeki dönemde bu merkezde filizlenecek girişimler, işbirlikleri, ortaklıklar ve projeler, ülkemizin geleceğine ışık tutacak, yeni ufuklar açacak ve Türkiye girişimcilik ve inovasyon ekosisteminin gücüne güç katacak. Burası İzmir'den çıkacak derin teknoloji Turcorn'larının ilk durağı olacak."

İzmir Valisi Süleyman Elban ise kentin bilişim ve teknoloji şehir olması için hem üniversitelerin hem de özel sektörün önemli çalışmalar yaptığını söyledi.

AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan ise açılışı yapılan teknoloji fabrikasının EÜ'ye teknoloji anlamında ivme kazandıracağını anlattı.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da üniversitelerine verdiği destekler için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti.

Konuşmaların ardından Bakan Kacır girişimcilerle Ege Derin Teknoloji Fabrikası'nın açılışını yaptı.

Bakan Kacır, daha sonra İZQ İnovasyon Merkezi'nde basına kapalı gerçekleşen toplantıda, sanayi ve ticaret odası ile ticaret borsası yetkili kurulları ve iş insanlarıyla bir araya geldi.

Girişimcilere fikirlerini prototipe dönüştürme imkanı

"Donanım ve Prototipleme Laboratuvarı" ve "Yaşam Bilimleri Laboratuvarı" çatısı altında çok sayıda gelişmiş 3D yazıcı, test ve ölçüm cihazlarını bünyesinde barındıran Ege Derin Teknoloji Fabrikası'ndan iş fikri olan akademisyenler, öğrenciler, start-up girişimleri ve KOBİ'ler başta olmak üzere tüm girişimciler yararlanabiliyor.

Fikir, tasarım ve projelerin hızla prototipe dönüştürülmesi ve seri üretime geçilmesinin hedeflendiği fabrikada girişimcilere ölçeklerini büyütmeleri, seri üretime geçmeleri ve uluslararası pazarda büyümeleri için eğitim ve mentörlük desteği de sunulacak.

Kaynak: AA