Türk milleti nereden geldiğini bilemeyen, tarihini iyi öğrenemeyen bir toplum haline dönüştürülmek isteniyor. Bunun için de “

Türk milleti nereden geldiğini bilemeyen, tarihini iyi öğrenemeyen bir toplum haline dönüştürülmek isteniyor. Bunun için de “Robotlar Dünyası” haline getirilmek isteniyor.
Yaşadığımız şu son yıllarda, son on yıl da diyelim şuna. Neden on yıl dedim ? Çünkü Türk milletini yok etme planları, pasifize etme planları , yüzyıllardır Osmanlı’ dan başlayıp Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ nin kurulması ile devam eden ve son on yılda bitirici hamlesi olan “Çökertme planı” devreye girmiştir. “Milli Birlik ve Beraberlik” ilkesine günümüz şartlarında çok ihtiyaç duyduğumuz açık ve nettir. Şu veya bu şekilde varlığını kısmen de olsa bazı kesimlere kabul ettirebilmiş bir takım illegal güçler, gizli güçlerce idare edilen basın ve sesli basının hemen hemen her türünden teknolojik imkan ve kapasiteyi kullanarak, gücünden faydalanan bilhassa yeni nesillerimize musallat olup, onların körpecik ve taze beyinlerine giren ve hakim olan, her anlamda gençlerimizi bilgi zehirlenmesi ile teknolojik anlamda altyapı kuran bu anlayış, aziz milletimizi de hedef almış adeta robotlar dünyası haline getirebilmek için tüm faal güçlerini kullanmaktadırlar. Ve halen kullanmaya devam ediyorlar.

 Bu yok edici ve çökertici illegal unsurlar Dünya devletleri statüsünde barış ve huzur anlamında beyin yıkayarak, adeta kin, nefret, kan ve şiddet pompalamaktadırlar. Bu iğrenç ve hain planlarını mahirane bir şekilde saklayan bu “Yeni Dünya Düzeni” idarecilerinin asıl yüzlerini artık görmeliyiz. Gençlerimizi kendi neslini bilen, atasını bilen, tarihini bilen saygısını muhafaza eden bireyler haline getirmeli, eğitim ve bilişim alanında ilerlemelerine ışık tutmalıyız. 

 Türk milleti olarak büyük hesapların ve oyunların döndüğü gayet zor ve kolay olmayan bir coğrafyada hayat mücadelesi veriyoruz. Özellikle 11 Eylül saldırıları ardından gelen süreçte yaşanan gelişmeler, milletimizi Türk- İslam kimliği yerine “Türkiyelilik” kimliğine doğru yönelme gayretlerinin son dönemlerde iyice yoğunlaşması ile kurulan iğrenç tezgahın boyutlarını gözler önüne seriyor. Amaç barıştı, huzurdu, savaştı derken Türk milleti “Ulus Devlet” statüsünden başka bir devlet statüsüne dönüştürülmek isteniyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı müslim, gayrımüslim birlikte yaşama iradesini ortaya koymuş bir milletin tümüne birden verilen isimdir.
Türk,Kürt,Laz,Çerkez,Boşnak, Azeri….. Bunların hepsi birden “Türk Milleti” kimliğini oluşturur.
Vatanı bir, bayrağı bir dili bir insanların ortak kimliğine işaret eder. Yaşanmış ortak tarihe vurgu yapar.

 Ülkemizde milletin zihnini, inancını çökerten kültürel savaş, milletimizi bitirmiş vaziyettedir. 
Türk kimliğimizin kaybettirilmek istenmesi, halkımızın devamlı sıkıntı içersine sürüklenerek, ülkede her daim kaos ortamları yaratılması ve oluşturulması tesadüfi değildir. Birtakım dış senaryolar adına oyunculuk yapan aktörler ve hizmetkarlar kendi çıkarları uğruna, halkın çıkarlarını hiçe sayarak ve gözardı ederek Türk milleti kendi topraklarında yabancılaştırılıyor !....

Türk Milleti öncelikle şunu iyi bilmeli, kendi öz benliğimize sahip çıkmazsak yok oluruz !
“Günü gün ederek değil, geleceğe zemin olmak, karanlığa ışık olmak için yaşamak gerek”