Emperyalizmin acı gerçeğidir, insan kayıpları, harcanan hayatlar, maşası olan milletler, hainliği içinde barındıran gruplar ve yok olan ülkeler. Tü

Emperyalizmin acı gerçeğidir, insan kayıpları, harcanan hayatlar, maşası olan milletler, hainliği içinde barındıran gruplar ve yok olan ülkeler. Tüm bunlar küresel sermayenin gücü ile emperyalizmin kötü emellerinin sonucu ve de birer göstergesidir. Dünya’nın sözde en barışçıl ülkesi, adalet şemsiyesi ve insanlığın kurtuluş diye gördükleri özgürlükler ülkesi ABD’yi ele alalım mesela;

İşte Özgürlükler Ülkesi süper güç olan Amerikan’ın demokrasi ve barışı getirmesi;
Amerika'nın Irak istilası 10 yılı geçti. milyonlarca ölü, yüz binlerce dul, yetim 5-6 milyonu geçkin mülteci, 3,5 milyon sakat, Amerika'nın 10 yılı aşkın işgalinin meyvesi. Ayrıca kendilerine şırınga gibi çektikleri petrolde cabası, işte o petrol Amerikan ekonomisini ayakta tutuyor. Çok sevdiğim Gazeteci-Yazar Hüsnü Mahalli, bu savaşın Amerikan ekonomisini ayakta tuttuğunu yıllar önce köşesinde yazıyordu. Mahalli, "Amerika'nın Irak'ta bugüne kadar gerçekleşen parasal kaybı karşısında stratejik kazanımları olmuştur. Bugün Amerika, Ortadoğu'da her zamankinden çok daha fazla etkindir ve varlığı somuttur. Körfez ülkelerinin hepsinde ciddi donanımlı Amerikan üsleri vardır. Körfez ülkeleri denildiğinde dünya petrolünün yüzde 63'ünden bahsediyoruz demektir" diyordu.

ABD 2001-2011 arası Irak, Afganistan ve Pakistan’daki savaşların ardından parasal ve insani maliyet hesaplamalarına girmiş. Bu savaşlarda yüklü miktarda trilyon dolarlar diyebileceğimiz parasal maliyeti ile, ABD 10 binden fazla askerini kayıp vermiştir. ABD, 2006 sonrasında bizzat savaşmak yerine işbirlikçi taşeron bölgesel güçleri kullanarak ve öne çıkarmak sureti ile etnik ve mezhepsel güçleri bölgede harekete geçirmiş, cihatçı kanlı katil çetelere davetiye çıkarmıştır. En canlı örneği IŞİD’tir. Gerçi bu yapılanmanın başlangıcında Saddam’ında payı var. IŞİD Ortadoğu’ya yerleştirilmiş kanlı bir terör örgütüdür. Ve oradaki durumun bir sonucudur. Suriye iç savaşında Suriye-Irak sınırının ortadan kalkmasıyla buraya yerleşmiştir. Irak'ın El - Kaidesi, Suriye iç savaşına müdahil olmuş emperyalist güçler adına taşeronluk yaparak vekaleten savaş yürütmüştür.

Ancak bir süre sonra El -Nusra’nın lideri, bağımsızlığını ilan edince Irak El-Kaidesi, yeni güçler ile Suriye’ye geçmiş ve adını IŞİD’e dönüştürmüştür. Suriye’de Esad’ı devirme tutkusu içindeki ABD-Türkiye-Suudi Arabistan-Katar ittifakının önünü açması ile bütün dünyadan, özellikle Afganistan, Çeçenistan ve Bosna-Hersek savaşlarının oluşturduğu cihatçı Selefi kitleler, Suriye’ye gelmişler ve kendilerine en yakın/güçlü örgüt olarak gördükleri IŞİD’e katılmaya başlamışlardır. Bu da IŞİD’i El Kaide’nin olmadığı kadar enternasyonal bir örgüt haline getirmiştir. IŞİD şu an Ortadoğu bölgesinde de yaptığı katliamlarla birlik de acımasız bir örgüt olduğunu göstermiştir.

Yani aslında şunu anlamak gerekir; Özgürlük, barış ve huzur getirme aslında emperyalizmin bir maskesi,asıl nihai hedef operasyon yapılacak ülkelerdeki zengin yer altı kaynaklarıdır.Ve bunu da ABD, tüm dünya ülkelerinin sessiz kalacağı şekilde adım, adım uygulamıştır. Ayrıca aynı bölgeye etnik çatışmaları körüklemesi, ve ortaya çıkmasını desteklemeli olaraktan koordineli silah satışı ile de kendi savunma ve silah sanayisini geliştirmiş, ekonomisine destek olup ayakta tutmuş ama karşılığında insan öldürmüştür.
Ve ne garip bir Dünya’ki tarihi, barış getirmek adına soykırımlar ile dolu bir ülkenin soykırımı kötülemesi, ve soykırımlar ile alakalı Türkiye’yi zan altında bırakması. Hatırlayınız sözde Ermeni soykırımı iddiaları ile kendi meclislerinde bu iddiaları kabul edenler, Dünya’ya barış getirme hikayesi ile soykırımın en büyüğünü yapıyor, yada yapılmasına zemin hazırlıyorlar.

Dünya emperyalizmin oyuncağı olmuş, her ne şekilde olursa olsun, Türkiye konumu ve itibariyle güçlü bir ülkedir. Jeopolitik konumu ve gücü de bellidir. Bunu kendini Dünya’nın merkezinde gören ve barış hamisi ilan eden ülkeler net olarak görmektedirler. Ortadoğu bir dengedir. Türkiye’de bu dengenin ortasında merkezdir. Emperyalizmin küresel güçlerin oyuncağı olmamalıdır.