Beşiktaş'ın bu harika galibiyetinde en büyük şansı Felix, Ersin ve Gedson ile Lyon hücum oyuncularının beceriksizlikleriydi.
Trabzonspor deplasmanından itibaren Beşiktaş'a bir haller oldu ve her maça bir çıkış olsun diye bakarken hiç de umudun olmadığı Fransa deplasmanından galibiyetle dönülmesi harika bir gelişme oldu.
Konyaspor maçının kadrosuna göre Semih ve Mario değişikliği ile sahaya çıkan siyah beyazlılarda ne kadar da galibiyet alınmış olsa da büyük takıma yakışmayacak şekilde pozisyon vermesi kabul edilebilir değildi.
Mert'in sakatlığı sonrası kaleye kimin geçeceği merak edilirken Frankfurt maçında eleştirilere maruz kalan Ersin, ilk yarıda yaptığı kurtarışlarla takımı ayakta tuttu desek yeridir.
Geçtiğimiz yıldan bu yana eleştirdiğim Gedson Fernandes'in bireysel çabaları orta sahayı düşürmezken Ndour'un kötü performansı ile daha fazla efor sarf etmek zorunda kaldı.
Giovanni Hoca'nın bir başka inadından biri olan defansta iki sol ayaklı oyuncuyu oynatmasına rağmen özellikle Felix'in performansı takdire şayandı.
Beşiktaş'ın harika galibiyetini ne kadar ayakta alkışlıyorsak, hatalarını da görmezden gelemeyiz.
Galibiyet ile sonuçlanan maça rağmen Beşiktaş'ın rakibine bu kadar pozisyon vermesi ve hatta rakibine 30 şut çektirmesinin bir izahı olamaz.
Bu galibiyet Beşiktaş'ın ders çıkarması gerçeğini asla örtemez.
Artık Beşiktaş'ın en büyük rakibi Giovanni Hoca'nın inadı ve hatalı tercihleridir. Aksi halde ne takımın kondisyonu ne de taktiksel yaklaşıma diyecek söz yok.
Bu inat, takımdaki üst düzey oyuncuları küstürmeden ve özgüveni kaybetmeden ortadan kalkmalı. Aksi halde Giovanni Hoca'yı son anda eleştiriden uzak tutacak skora ulaştıracak bireysel beceri her maç çıkmayabilir!