Samsun

Kavak ilçesine bağlı kırsal Azaklı Mahallesi'nde değerlendirilemeyen kıraç, taşlık, engebeli arazileri 4 yıl önce kiralayan Yücel, 120 dönüme lavanta, 75 dönüme kekik, 120 dönüme ada çayı, 15 dönüme de nane ekti.

Mahallede kurduğu tesiste ürettiği tıbbi aromatik bitkilerin yağını çıkartan Yücel, bunu da yurt içi ve yurt dışında talep edenlere gönderecek.

Lavanta ve kekikte bu yıl ilk hasadı gerçekleştiren Yücel, ada çayı ve nanede ise ilk hasadı gelecek yıl yapmayı planlıyor.

Yücel,  hem doktorluk hem de tarımı aynı anda yaptığını söyledi.

Zor bir süreçten geçerek bugünkü duruma geldiğini belirten Yücel, "Bu yıl kekik hasadımızı yaptık. Biz kekiği sofra kullanımı için baharat olarak üretmiyoruz. Amacımız kekikten yağ çıkarmak. Bildiğim kadarıyla Orta Karadeniz'de kekik üretimi yapan tek biziz. Kekik, dağlarımızda, ormanlarımızda yabani olarak var. Zaten dağınızda, ovanızda olmayan bir şeyi tarlada yetiştirmeniz pek mümkün olmuyor. Kekik buraya çok güzel uyum sağladı, çok güzel verim aldık. Bu yıl da gayet güzel şekilde hasadını yaptık." dedi.

"Van Gölü'nün incisi" üreme döneminde güvenlik güçlerine emanet "Van Gölü'nün incisi" üreme döneminde güvenlik güçlerine emanet

"Daha, 'Yağımızı satacağız' demeden teklifler geliyor"

Tıbbi aromatik bitki yağının pek çok alanda kullanıldığına işaret eden Yücel, "Tesisimizde bitkilerin yağını çıkarttıktan sonra yurt içinden ve dışından teklif geliyor. Daha, 'Yağımızı satacağız' demeden teklifler geliyor. Değerlendirip en uygun şekilde satacağız. Önemli olan maddi kazanç değil, bu işin yapılabilirliğini göstermek. Aslında tıbbi bitki işini yaparken amacım köylüler yapsın, sözleşmeli tarım yapalım, buradan yürüyelim fakat onlara bu işin yapılabilirliğini göstermek için tesis kurmamız, üretim yapmamız gerekiyordu. İkna etmeye kalktım, kimseyi ikna edemedim. O zaman dedim ki önce ben bu işe başlayacağım. İnsanlar gördükten sonra devam edecekler." ifadelerini kullandı.

Toprakla uğraşmanın ayrı bir zevk, ayrı bir kültür olduğuna dikkati çeken Yücel, "Tıbbi aromatik bitki ektiğinizde biraz sabır ve bakım gerekiyor. Kekikten ikinci yıldan, lavantada üçüncü yıldan sonra verim alabiliyorsunuz. Tarlalarımızda bu süreleri tamamladık. Artık hasat ediyoruz ve yağımızı çıkartıyoruz. Organik tarım yapıyoruz her şeyden önce. Yağımız kaliteli, verimi de umduğumuzun çok üstünde." diye konuştu.

"Amacımız, kimsenin yüzüne bakmadığı topraklarda bu işi yapmak"

Doğru türün doğru yerde ekilmesi halinde katma değerinin yüksek olduğunu vurgulayan Yücel, şöyle devam etti:

"Tıbbi aromatik bitki yetiştirmekteki amacımız, kimsenin ekmediği, biçmediği, üçüncü, dördüncü sınıf meyilli, taşlı tarım topraklarıdır. Birinci, ikinci sınıf tarım topraklarında zaten tıbbi aromatik bitki üretimi yapılmaz. Bana gelip, 'Biz de bu işi yapmak istiyoruz' diyenlere önce diyorum ki, 'Nereye ekmek istiyorsun?' Sulu tarıma ihtiyaç duymuyoruz. Amacımız, deyim yerindeyse kimsenin yüzüne bakmadığı topraklarda bu işi yapmak, bu toprakları hem vatandaşımızın kullanımına hem de ülke ekonomisine kazandırmak. Zaten tıbbi aromatik bitkinin önemli amaçlarından biri de susuz tarım yapmak, su havzalarını korumaktır."

Yücel, bu işe başladıktan sonra bulundukları kırsal mahalle sakinlerinin gelirinin arttığını dile getirerek, "Çünkü insanlar artık burada çalışıp para kazanabiliyor. Yazın yoğun günlerde 20-30 kişiye kadar tarlalarımızda çalışanlarımız oluyor. Çapa yapan ayrı bir ekibimiz, hasat yapan ayrı bir ekibimiz var. Sabah herkes görev yerine dağılıyor." dedi.

Arazisinde tıbbi aromatik bitki dikilen Ramazan Karagöz ise daha önce buğday, mısır, fasulye gibi ürünler ektiklerini anlatarak, "Kendimize yetecek kadar yapıyorduk. Doktorumuz bizi bu işe yönlendirdi, kendisine teşekkür ederiz. Bilmediğimiz bir işti ama alıştık. Aksaklıklar oldu bazı yerlerde ama çözdük. Burası üçüncü, dördüncü sınıf tarım arazisiydi, çok verimli değildi. Ekilmeyen arazilerimizi kullanmaya başladık." ifadelerini kullandı.

Beratiye Kıran da daha önce mahallelerinde tıbbi aromatik bitki ekilmediğini belirterek, "Oğuzhan Bey'in sayesinde çok güzel şeyler oldu. 3 yıl önce tarlamızı ektik, artık hasat zamanı geldi. Eskiden buğday ve mısır ekiyorduk. Bunlar sadece bizim ve hayvanlarımızın beslenmesine yetiyordu. Şimdi kazanç sağlıyorsun." şeklinde konuştu.

AA

Editör: Beyza CİHAN