Evet, nerde kalmıştık? Sizlere NASA’nın ülkemizdeki oyun ve faaliyetlerini yazarken bir bakıma çok şeyde kaçırdım. Güncel gelişmelerden uzak kalmama adına dün istihbarat kaynağımla kısa ama çok anlamlı bir görüşme yaptım. Evet, gelişmeler şaşırtıcı ve bir o kadar enteresan. Hemen anlatayım.
Hatırlarsanız geçtiğimiz günlerde siyasi bir partinin lideri malum herkes bilir. 15 Temmuz işgal girişimi için “Kontrollü Darbe” söylemini kullanmıştı. Ardından birçok gazetede haber olmasına rağmen gerisini getirecek bir açıklama yapmamıştı. İstihbaratçı dostuma göre bu söylemin edilmesi boşuna değil. Aslında bu söylem yeni bir darbenin analizi ve habercisidir. Fetö yapılanmasının ne kadar tehlikeli olduğunu 15 Temmuz’dan iyi biliyoruz. Zaten yargılama sürecine baktığımız zaman da ifade verenlerin hep bir ağızdan görmedim-duymadım-bilmiyorum-haberim yoktu-ben bilmiyordum.
Yani hepsinin bir ağızdan aynı ifadeleri kullanması yeni bir talimat alındığının, yeni bir planın olduğunu işaret ediyor. Medyada zaten son zamanlarda görüyorsunuz ve ya haberlerde takip ediyorsunuzdur. Milletvekillerinin ya damatları ya da akrabaları FETÖ’ye üye olmaktan ilişkisi olmaktan bir bir tutuklanıyor. Devam ediyor istihbaratçı dostum, aslında bu örgütü iyice çözmek lazım gerekirse OPUS DEİ örgütünü bir incelemek lazım diyor. Çünkü FETÖ terör örgütü yapılanması aynı karakterde ve şekil ve yapı olarak da aynı dizaynda. Tabi ki hak veriyorum dostuma çünkü doğru söylüyor. Bu örgütün iç ve dış yapılanmaları olduğu gibi bağlı olduğu büyük kurumlarda var. Geçmiş yazılarımda hatırlarsanız TAVİSTOCK örgütünden ve onun altında yine ona bağlı Enstitülerden bahsetmiştim. Bu enstitülerin Masonik yapılanmalar ile hareket ettiğinden de.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konu hakkında ne kadar hassas olduğunu biliyoruz. Ama bir o kadar da yalnızlığa maruz kaldığını, her şeye rağmen Erdoğan’ın arkasında bir güç var millet var. Şuna emin olun Tayyip Erdoğan’dan başkası bu yapılanmayı bitiremez. Erdoğan çevresini çok iyi tetkik etmeli ve ettirmeli. Bu yapılanmanın halen içeriden bilim adamları, öğretmenleri, siyasi bilimcileri ve akademisyen bağlantıları hala aktif. Uyuyan hücreleri var. İşte OPUS DEİ örgütünü bu yüzden söyledim. Ve son zamanlarda dikkatimi bir şey daha çekiyor. Bilinçli büyük bir oyun mu var diyorum! Neden böyle söylüyorum. Ülkemizden dışarı kaçan FETÖ yapılanmasına bağlı ve bu yapılanma ile alakadar kişilerin ki bunların arasında iş adamları ve üst düzey kimseler var. Bunlar için sanırım Tayyip Erdoğan’a vatandaşlıktan çıkarma baskısı yapılıyor. Ben burada iddia ediyorum. Eğer bu dışarı kaçan Fetö bağlantılı kişi ve kişilerin istediği tam da bu zaten. Vatandaşlıktan çıkarılmak!
Tayyip Erdoğan’a bu konuda belki de çok baskı yapılıyor. Peki, kanunlar ne diyor?
Vatandaşlıktan çıkarılan şüpheli veya sanığın yargılanması son bulur mu? Hayır, bulmaz, yargılama süreci aynen devam eder, ancak şüpheli bulunamadığında kamu davası açılmayabilir veya açılsa bile hakkında dava yürümez, yani yakalanıp mahkeme önüne çıkarılması veya uluslararası adli yardımlaşma usulü ile bulunduğu yabancı ülkede yargılanması sağlanır. İddiaya konu suçun yer olan Türkiye Cumhuriyeti’nde şüpheli veya sanığın yargılanması sağlanıp, maddi hakikate ve adalete ulaşılması önemlidir.
Vatandaşlığı kaybettirilen kişinin Yurda iadesi mümkün olabilir mi? İade ile vatandaşlığı kaybettirmenin doğrudan bir ilgisi yoktur. Ancak Türk vatandaşlığını kaybeden kişi vatansız kalacağından, bulunduğu ülkede siyasi iltica talebinde bulunup yabancı ülke vatandaşlığını elde etmeye çalışabilir. Bu gerçekleşirse; iade kuralı tersine işleyecek, Türk vatandaşlığını kaybedip yabancı ülke vatandaşlığını kazanan şüpheli veya sanığın iadesi, “vatandaş iade edilemez” prensibi gereğince Türkiye Cumhuriyeti lehine gerçekleşmeyecektir. Yani bu vatan hainlerinin istediği zaten vatandaşlıktan çıkarılmak. Ama yargılama süreci ne olacak? Peki, bu vatan hainlerini geri alabilecek miyiz? Yunanistan’a sığınan darbeciler Fetöcü subaylar neden hemen iner inmez iltica talebinde bulundu? Gerçi bana göre onların Yunanistan’a inmesi bile darbe planın bir parçasıydı. Eğer Alexis Çipras samimi olsaydı o darbecileri geri iade ederdi. Yoksa AB ‘ye dâhil olan ama ekonomik anlamda zorda olan bir Yunanistan yüklü para veya rüşvet mi aldı? Bu da ayrı bir konu devam.
15 Temmuz darbe planı için sadece küçük detaylar değil daha büyük detaylarda vardı. FETÖ’nün Masonik örgütlerden, Think Tank kuruluşlarına kadar bu darbe sürecini idare ettiği aşikar. Çünkü hepsi düşünülmüş, tartılmış ve hesaplanmış. Bu örgütün hesaplamalarına göre dahil edilen süreç beş yıldı yani Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tapusu bu örgüte teslim edilecekti. Tamamen onlar yönetecekti. Bu bilginin ifşa olması mı bu hainleri erken harekete geçirdi diye düşünmüyor değilim.
Demek ki onların üst aklı yeni bir talimat vermiş ki yeni bir kalkışma hesapları yapılıyor. 15 Haziran gibi tarihler veriliyor. Yeni bir kalkışmanın sinyalleri zaten çeşitli sol örgütlerin kendilerini yavaş yavaş göstermesi ile durumu netleştiriyor. Aşırı sol örgütler bu yapılanma ile beraber hareket edecek. Bu planların hepsi localarda yapılıyor. Şimdi size çok ilginç bir bilgi daha aktarayım. Tavistock’tan bahsetmiştim ya işte bu kuruluştan da daha bir kuruluş QDDR (The First Quadrennial Diplomacy and Development Review) yani DİPLOMASI VE DEMOKRASİ ÖRGÜTÜ. ABD’nin kurduğu bu örgüt çok önemli. Çünkü dünyadaki bütün kaos planları bu örgüt tarafından dizayn ediliyor.İlk etapta burada 3050 kişi şimdilerde ise 10 binin üzerinde kimse çalışıyor ve ilginç olanı ilk etapta burada çalışan Mısırlı’nın sayısı 1200 den fazla. Esas önemli olanı QDDR’nin içerisine OEF yani ÖZGÜRLÜĞÜ YERLEŞTİRME OPERASYONU kuruluyor.”GEZİ” olaylarını hatırlarsınız (Direniş adı altında),Türkiye’de ilk önce masumane sonra devreye bunlar yani bu (QDDR ) girdi. İsyan çıkartma ve ayaklanmalar denendi daha sonrası Brezilya, Ukrayna, Beyaz Rusya vs.. gibi ülkelerde de denemişlerdi. Hatırlarsanız Latin Amerika ülkeleri ile bazı sıkıntılar olacağını daha evvel yazmıştım. Venezuella’da darbe olacak demişltim. Venezuella şuan halen karışık. İç isyan çıkartılmak isteniyor. Zaten bunların esas amaçları silahsız halka ayaklanmaları yaratmak. Ayrıca bunlar zihin kontrolü de yapıyor. Böylece o ülkeyi bölüp daha iyi kontrol etmek kolay olmuş oluyor.
Yani baştan beri demek istediğim büyük bir planın olduğu ortada. Bu yapılanmanın Masonik örgütler ile hareket ettiği de aşikar. FETÖ’nün tamamen bitirilmesi için siyasi ayağı çok önemli.
Burada elbette Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a çok iş düşüyor. Bu yapılanmayı bitirecek olan da O dur.
Küresel güçlerin Masonik savaşların eşiğinde FETÖ yapılanmasına yeni misyonlar yüklenmesini beklemeden son noktayı ancak Erdoğan koyar..