İSTANBUL / DHA - İstanbul'da 4 ay önceki depremde Sultangazi'de aynı sokakta bulunan 5'er katlı 2 bina ağır hasar aldı. Boşaltılarak mühürlenen binalarda oturanlar bir süre sonra dairelerine geri döndü. Bunun üzerine bina sakinlerinin yeniden tahliye edilmesi için çalışma başlatıldı. Binadakiler tahliye yetkililerin tahliye talebini reddetti.

Silivri'de 26 Eylül'de meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından yüzlerce bina hasar görmüş, ağır hasarlı olduğu tespit edilen binalar boşaltılmıştı. Sultangazi Cebeci Mahallesi'nde karşılıklı bulunan 2 bina depremde ağır hasar alınca boşaltıldı. 5'er katlı binadakiler otellere ve yakınlarının yanlarına yerleştirildi. Ancak dairelerde oturanlar yaklaşık bir ay sonra hasarlı evlerine geri dönmek zorunda kaldı. Haberler üzerine bugün binadakiler yeniden tahliye edilmesi için çalışma başlattı. 2 binanın bulunduğu sokağa gelen zabıta ekipleri, bina sakinlerinin binayı boşaltmasını istedi. Bazı bina sakinleri, tahliye talebini reddetti. Çok sayıda poliste güvenlik önlemi aldı.

"VATANDAŞLARIMIZI MAALESEF YİNE DIŞARI ÇIKARACAĞIZ"

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Sultangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Birinci, "Silivri'deki 5.8'lik depremden sonra gözlemsel verilerle yaptığımız incelemede binanın tehlikeli olduğunu gördük. Buna istinaden tedbiren imar mevzuatına göre binaları mühürledik. Önemli olan insan. İlk önce insanları tahliye ettik. Buradaki tehlikenin boyutunu görebilmek için deprem analizi yapması gerektiğini ilgililere hem sözlü, hem yazılı olarak biz tebligat ettik. Vatandaşlarımız toplandı. Bununla ilgili Çevre Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğüne başvurarak, deprem analizi yaptırdılar. Analiz yaptıklarını biz sistemde görüyoruz. Fakat bununla ilgili apartmanda oturanlar toplu karar vermediklerinden dolayı belediyemize müracaat edip işlemlerini devam ettirmediler. Aksine mühürlü olan yere, tehlikeli yere mührü kırarak girmiş oldular. Bizde bunu basından öğrendik. Öğrenir öğrenmez ekiplerimizle, emniyetimizle, kaymakamlığımızla beraber mahal yerindeyiz. Yine vatandaşlarımızı biz maalesef dışarı alacağız. Risk analizleri yapıldıktan sonra, ki yapılmış ellerinde şifahen biz bunu öğrendik. Risk analizlerinin sonuçlarının tehlikeli olduğunu biliyoruz. Kanunun onlara verdiği yetki 60 gün. Bu süreç içerisinde kendilerinin binayı yıkmaları gerekiyor. Aksi takdirde yıkmazlarsa belediye olarak bizler yıkıp, riski ortadan kaldırmış olacağız. Binadaki arkadaşlarımızı Silivri depreminden sonra 1.5 ay ağırladık. Her türlü ihtiyaçlarını karşıladık" dedi.

"EVİMİN İŞİ ÇÖZÜLENE KADAR DIŞARI ÇIKMAYACAĞIM"

Bina sakinlerinden Zübeyde Türkgücü ise, "Binalar delik, kolonlar patlak. Bizim evraklarımız riskli geldi. Ama biz evraklarımızı belediyeye götürmedik. Çünkü evraklarımızı verdiğimiz zaman bizim evlerimize zaten yıkım gelecek. Ben 'biz bu proje altında aldık. Yıkıyoruz' denmeden ben nasıl çıkayım. Ben kiracı değilim ki, çıkıp başka bir evde oturayım. Ben ev sahibiyim. Ben çoluk, çocuğum evde oturuyorum. Yapacak hiçbir şeyim yok. Biz mağduruz. Bize öncelik göstermeleri lazım. Ben şimdi evraklarımı götüreceğim belediyeye. Bizim evin işi çözülene kadar ben evimden dışarı çıkmayacağım. Ama içinde ölürüm, kalır giderim. Onu da Allah bilir. Kader de ne varsa onu göreceğiz. Ama belediye bana bu işi çözeceğini söylerse, biz bugün çıkar gideriz. Ben niye durayım ki hasarlı bir evde" diye konuştu.