GİZEM YILDIZ'ın röportajı için tıklayınız...
Merhaba Sarper Bey, Estetik ve Plastik Cerrahı artık oldukça yaygın bir meslek haline geldi. Sizin kariyer yolculuğunuz nasıl başladı?
Benim kariyer yolculuğum Cerrahpaşa tıp Fakültesi'nde öğrenciyken plastik cerrahi stajı aldığım dönemde başladı. Bu staj sonunda plastik cerrah olmaya karar vermiştim. Çapa tıp fakültesinde plastik cerrahi ihtisası ile başlayan yolculuğuma halen devam ediyorum.
Estetiğin günümüzde bu kadar çok tercih edilmesini neye bağlıyorsunuz?
İnsanda güzellik duygusu uyandıran bütün her şey estetik kavramının içine girer. Estetik cerrahi kişilerin kendi bedenlerinde bu güzellik duygusunu uyandırmayan bölgelerin düzeltilmesini amaçlamaktadır. Bu güzelleşme isteği aslında günümüze ait bir kavram değildir. Günümüzde değişmiş olan estetik cerrahinin yaygınlaşması ile kişilerin bunun mümkün olabildiğinin farkına varmış olmalarıdır. Yine başka bir değişiklik ise bundan yaklaşık 15-20 yıl önce, estetik cerrahi toplumun sadece belli bir kesimine hitap ederken artık her kesime hitap edebilir hale gelmesidir. Ve tabii ki bundaki en büyük etki sosyal medyanın yaygınlaşması ve toplumu etkileme kabiliyeti olan kişilerin estetik cerrahi ile ilgili serüvenlerini bu mecralardan büyük kitlelere duyurmuş olmalarıdır.
Doğal güzellik ve küçük dokunuşlar arasında kalan birçok kadın var. Öncelikle bu konuda bilgi eksikliği olanlar için, estetik işlemler korkutucu yanı nedir?
Hayatın her noktasında olduğu gibi estetik işlemler noktasında da yapılacakların kararında yapılması çok önemlidir. Bu işlemlerde aşırıya kaçmalar ve nihayetinde ortaya çıkan sonuçlar toplumun büyük bir kesiminde haliyle estetik işlemlere karşı bir korkuya sebep vermektedir. Halbuki küçük dokunuşlar diye bahsettiğimiz, aslında gereği kadarıyla yapılmış olan işlemler kişilerde büyük değişikler oluşturmak yerine, geçen zamanın kişide yapmış olduğu olumsuz etkileri minimize etmeye çalışmaktadır. Bu küçük dokunuşlar ile aslında elde etmeye çalıştığımız kişilerin kendi yaşlarını en iyi haliyle en güzel haliyle yaşayabilmelerini sağlamaktır.
En çok tercih edilen plastik cerrahi işlemleri neler?
En çok tercih edilen plastik cerrahi işlemlerini konuşurken öncelikle iki başlık atmak isterim. Bazı işlemler trendlerden etkilenmeden her zaman ilgi görürken bazı işlemler ise trendler sebebiyle bir anda popülerlik kazanıp 1-2 yıl sonra bu popülerliği hızlıca kaybedebilmektedir. Burun estetiği, yüz germe, annelik estetiği gibi işlemler cerrahi olarak her zaman en fazla tercih edilen işlemlerdir. Popo şekillendirme, kedigözü estetiği olarak da tabir edilen göz kenarına yönelik işlemler ise bir dönem popülerlik kazanmış ancak zamanla bu popülerliğini yitirmekte olan işlemlerdir.
Non-invazif işlemlerde ise botoks ve dolgu uygulamaları Mezoterapi uygulamaları her zaman trendken, bunun dışında kalan uygulamalar hızlı bir şekilde trend olup yine aynı hızla popülerliğini yitirebilmektedirler.
Meme büyütme operasyonu için mi gelen daha çok var yoksa büyütmek için gelen mi?
Meme estetiği hastalarımı kendi içerisinde değerlendirdiğinde birinci sırayı çok büyük bir farkla Meme Büyütme hastaları almaktadır. İkinci sırada meme dikleştirme ve büyütme hastaları, üçüncü sırada sadece meme dikleştirme olan hastalarımız, dördüncü sırada ise meme küçültme hastalarımız yer almaktadır.
Plastik cerrahi yaşlanmamayı vaat edebilir mi?
Plastik cerrahi ne yazık ki yaşlanmamayı vaat edememektedir. Ancak zamanı bir miktar geri alabilmeyi ve yaşlanmanın etkilerini yavaşlatabilmeyi vaat edebilmektedir. Daha önceden de bahsettiğim gibi birinci amacımız kişinin kendi yaşının en iyisi olabilmesini sağlamaktır.
Yapılan estetikler kişinin psikolojisini de çok büyük derecede etkiliyor. Güzelleşeceğim derken geri dönülmez sonuçlarla ayrılanlar var. Bir estetik cerrahı tercih edilirken nelere dikkat edilmeli?
Çok güzel bir soru. Yapılan estetik işlemler bazen ameliyat sonucu mükemmel olsa dahi kişinin psikolojisini olumsuz etkileyebilir. Bunun sebebi cerrahın hastasının tam olarak ne istediğini anlayamamasından ve yahut da cerrahın hastaya ona ne sunabileceğini düzgün aktaramamasından kaynaklanmaktadır. Bu sebeple hasta estetik cerrahini seçerken öncelikle iletişime bakmalıdır. İyi bir iletişim kurulduktan sonra tabii ki aldığı eğitim ve mesleki tecrübe göz ardı edilemeyecek faktörlerdir.
Estetik işlemleri artık kadınlar kadar erkekler de yaptırıyor. Erkek hastalarınız var mı?
Kişide güzellik duygusu uyandıran her şey estetik kavramının içine girer. Erkek olsun kadın olsun herkes kendi bedenini incelediğinde mutlu olmak istiyor. Kendi pratiğimde ise hasta portföyümün büyük çoğunluğunu meme estetiği ve annelik estetiği sebebiyle başvuran kişiler oluşturulması sebebiyle erkek hasta sayım, kadın hastalarıma göre oldukça minimal kalmaktadır.
Yaptığınız işlemler arasında titizlikle yapılması gereken ince işçilik dediğimiz işlem hangisi?
Plastik cerrahi branşında ki en ince işçilik gerektiren cerrahi prosedürler, serbest doku aktarımı dediğimiz, vücudun bir parçasının başka bir alana nakledilip damar ve sinirlerin mikroskop altında onarılmasını gerektiren rekonstruktif cerrahi prosedürleridir. Genellikle travma sonrası ve kanser sonrası uygulanan bu prosedürlerden özellikle meme kanseri sonrası rekonstrüksiyon kısmı benim de pratiğimde yer almaktadır.
Vücut gerdirme operasyonunda %100 çözüm garantisi veriliyor mu?
Plastik cerrahide hiçbir işlemle ilgili % 100 çözüm garantisi verilemez. Bunun sebebi ana objenin insan vücudu olmasıdır. Dinamik bir organizma olan insan bedenini taştan oyulmuş statik bir heykele kesinlikle indiremeyiz. Bu sebeple biz plastik cerrahların bir heykeltıraşa benzetilmesini de açıkçası komik buluyorum. Vücut gerdirme ameliyatları sonrası, kişinin kilo alması, kilo vermesi, zamanla cilt elastik yetin daha da kaybolması -ki bazen bu aylar içerisinde dahi meydana gelebilmektedir- ne yazık ki %100 garanti veremeyişimizin baş sebeplerindendir. Ancak kişinin vücut gerdirme ameliyatı öncesi haline dönmesi ise pek muhtemel değildir.
Daha çok hangi mevsim estetik işlemleri daha çok tercih ediliyor?
Kış ve ilkbahar ayları estetik ameliyatların en çok sayıya ulaştığı dönemlerdir. Özellikle vücut estetiği ile uğraşan benim gibi meslektaşlarım ilkbahar aylarında oldukça yoğunlaşıyoruz. Bunun sebebi kişilerin yaza hayal ettikleri vücut ile kavuşma isteklerinin baskın gelmesidir.
Çirkin kadın yoktur bakımsız kadın vardır derler. Estetiğin belirli bir yaş sınırlaması var mı?
18 yaş altı dönemde estetik cerrahi çok fazla önermiyoruz. Ergenlik dönemi insanların farklı heveslere çok hızlı bir şekilde bağlanıp, yine aynı hızla bambaşka bir fikre yönelebildiği dönemlerdir. Estetik cerrahi gibi geri dönüşü olmayan işlemlerin böyle bir dönemde yapılması yüksek ihtimal çok kısa bir süre içerisinde hastada pişmanlığa ve yine bu dönemin ruhsal yüküne bağlı olarak ağır depresyonlara sebep olabilir. Yine bu dönemlerde kişiler belli rol modelleri benzemeye çalışırlar. Estetik cerrahi bu kadar popüler değilken, giyimle, saç tipiyle, hal ve hareketlerle bir rol modellere benzemeye çalışırken artık estetik cerrahide bir araç olarak bu yaş grubunun hedefinde yer alıyor. Plastik cerrahın bu noktada hastasını çok iyi bir şekilde analiz etmesi ve onu doğru yönlendirmesi oldukça önemlidir.
Güzellik bazen takıntılı bir hal alabiliyor. Böyle bir hasta geldiğinde onunla nasıl iletişim kuruyorsunuz?
Başarılı bir iletişimin temelinde dürüst olmak yatıyor. Takıntılı bir hastam geldiğinde ona kendisi ile ilgili olan bu gözlemimi şeffaf bir şekilde aktarıyorum ki zaten çoğu bu durumlarının farkında. Sonrasında her hastamda olduğu gibi kendi isteklerinin yine kendisinde meydana getireceği değişimi ve etkileri onun anlayabileceği bir şekilde ayrıntılarıyla kendisine aktarmaya çalışıyorum. Eğer bu takıntılı olduğu durumun sonucu onun zararına olacaksa ve kendisi bunu anladığı halde hala bu konuda ısrar ediyorsa bu işlemi yapmayacağımı nazik bir dille kendisine iletiyorum.
Hem çok tercih edilen hem çok eleştirilen bir meslek. Bu işi yaptığınız için mutlu musunuz?
Gerek bir eş olarak, gerek bir baba olarak, gerekse de bir plastik cerrahi olarak en büyük hedefim her zaman olabileceğini en iyisi olmaya çalışmaktır. Mesleğimi asla bir hobi olarak görmüyorum, ona tamamen profesyonel yaklaşıyorum ve hayatına dokunduğum her kim varsa onlar için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Mesleğim ile ilgili yapılan eleştirilere gelince inanın bazılarına kendim de katılıyorum ve beni vicdanen, ahlaken rahatsız edecek hiçbir işlemi pratiğimde uygulamıyorum. Sorunuzun cevabına gelirsek, evet bu işi yaptığım için mutluyum.