Edirne

Eczacılık Teknolojisi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gedik, çayın ultraviyole ışınlarına karşı koruyucu özelliği olup olmadığını araştırdıklarını, araştırmalar sırasında yeşil ve siyah Rize çayı kullandıklarını söyledi.

Demleme çayın koruyucu özelliğini gönüllüler üzerinde test ettiklerini anlatan Gedik, şunları kaydetti:

"Evde demlediğimiz usulde çay ekstresi elde ettik. 'Bu ekstrenin güneşe karşı koruyucu etkinliği olabilir mi?' diye de gönüllüler üzerinde test ettik. Bildiğimiz formda çözelti halindeki çayın deriye uygulanması zor, hemen akıp gidebilir. O yüzden bir taşıyıcı sistem içerisinde bunu formüle ettik. Bunu bir jel haline getirdik. Marmara Üniversitesinde yaptığımız çalışmalarda hem o taşıyıcı sistemin hem de çaylı hallerinin koruyucu olup olmadığını insan çalışmalarıyla test ettik. Bu çalışmalarda jel haline getirilen siyah ve yeşil çayın, dar bant ultraviyole değerinde çok bilinen bir markanın 50 koruma faktörlü kremiyle eşit derecede koruma yaptığı gösterildi."

Endokrin bozucular, düşükten kansere kadar pek çok hastalığa yol açabiliyor Endokrin bozucular, düşükten kansere kadar pek çok hastalığa yol açabiliyor

Gedik, testlerde 20 ile 48 yaş arası 15'i kadın 21 denekle çalıştıklarını, çalışmanın "Journal of Cosmetic Science" adlı dergide yayımlandığını dile getirdi.

Türk çayının güneş koruyuculuğunun, Kenya ve Uzak Doğu çaylarıyla da karşılaştırmasını yaptıklarını anlatan Gedik, "Bizim çalıştığımız, Türkiye'de hasat edilmiş olan ürünün etkinliği ne diye baktığımızda, bunlardan elde ettiğimiz jel formülün güneş koruyucu etkinliğinin en yüksek olduğunu da görmüş olduk." dedi.

Testler sırasında deneklerin minimal eritem (yakma) dozları belirlendikten sonra deneklerin sırtında farklı bölgelerin belirlendiğini ifade eden Gedik, "Bu bölgelere yeşil çay, siyah çay, etkili olabileceğini literatürde okuduğumuz kafein ve piyasada satılan 50 koruma faktörlü ürün uygulandı." diye konuştu.

UVB dar bantta çalışma yaptıklarını ve çayın, güneşten korunma sağlayacak potansiyele sahip olduğunu gösterdiklerini belirten Gedik, bitkinin uygun bir güneş koruyucu ürün olabilmesi için UVA, UVC ve geniş bant B'ye karşı da koruyucu etki göstermesi gerektiğini anlattı.

Gedik, "Bunlar olduğunda ancak diğer fiziksel koruyuculara alternatif olabilecektir. Çay ülkemizde katma değeri yüksek, dünyada da çok tüketilen bir içecek. Bu içeceğin bu amaçla kullanımı olabilir. Sadece çay değil buna benzer polifenolik yapıda olan pek çok bitki var. Bunların da güneş koruyucu potansiyelleri var." ifadelerini kullandı.

Gedik, çayın koruyuculuğu üzerindeki çalışmalarına Trakya Üniversitesinde devam ettiklerini kaydetti.

Kaynak: AA