Bel Ağrılarının Nedenleri Nelerdir?
Bel ağrısı gelişmiş toplumlarda iş gücü kaybının ve sakatlığın en önemli nedenlerinden biridir. Tüm insanların %80'i hayatlarının bir döneminde bel ağrısı ile karşılaşırlar. Bel ağrısı bütün yaş gruplarında %20-30 arasında bir sıklıkla görülmekte ve ağrıya en çok 40-50 yaş grubunda rastlanmaktadır.
Bel ağrısının nedeni genellikle ağır kaldırmak olmakla birlikte, gebelik, doğum, ağır ev işleri, yanlış yatak seçimi, geçmişteki düşmeler, çarpmalar, kazalar, yanlış oturma, hatta bazen yalnızca öksürmek, hapşırmak, ıkınmak bile ağrıya sebep olabilmektedir.
Bel ağrısını önleme ve koruma bir bilgilendirme ve eğitim işidir. Kişilerin bellerini tanımaları, belin hangi hareketle nasıl zorlanacağını bilmeleri, bel ağrısına yol açan etkenleri, egzersizlerin ağrıda nasıl etkili olduklarını, günlük yaşamda ağrıdan nasıl korunabileceklerini öğrenmeleri, uzun vadede ise bel ağrısına rağmen günlük yaşamlarına nasıl devam edeceklerini ve ağrı ile nasıl baş edebileceklerini anlamaları gerekmektedir.
Bel Fıtığı Nedir?
Bacak ağrısı ile birlikte oluşan bel ağrılarının en sık rastlanılan nedeni bel fıtığıdır. İnsan omurgası gövdenin dik durmasını sağlar. "Omurga kolonu" omurlar, diskler ve bağlardan oluşur. Her iki omurun yanlarındaki deliklerden, kalın elektrik kabloları gibi sinir kökleri çıkar. Bu sinirler, vücudun çeşitli bölgelerine giderek buraların duyusunu ve hareketini sağlar.
Diskler sert ve sabit lif demetleri ile çevrilidir. Disklerin ortasında ise yumuşak ve yastık kıvamında bir çekirdek kısım vardır. Diskler, frenleyici birer yastıkçık gibi çalışır.
Omurga, otomobillerin amortisörlerine benzetilebilir. Yaşlanma ile yumuşaklığını yitiren disk, görevini zamanla kaybeder. Bunun sonucunda diski çevreleyen sert lif demeti yırtılabilir. Ortasındaki peltemsi fakat artık sertleşmiş çekirdek dışarı kaçabilir ve sinir köklerinden birine bası yapar. Buna Bel Fıtığı (disk hernisi) denir. Sinire olan bası, bacağa vuran şiddetli ağrılara (Siyatalji) ve bel ağrısına neden olur.

Bel Fıtığı Kimlerde Daha Sık Görülür?
Tıp dilinde "disk hernisi" olarak adlandırılan bel fıtığının toplum içinde rastlanma sıklığı onda bir gibi yüksek bir orana sahiptir. Bel fıtığı en sık 35-50 yaş arasında ve her iki cinste de eşit olarak görülür. Omurga yapısı nedeniyle uzun boyluların bel fıtığına yakalanma riskleri daha fazladır. Ağır işlerde çalışanlar, ev hanımları, uzun süre oturmak zorunda kalan masa başı çalışanları, şoförler, sürekli ayakta duran öğretmen, eczacı, garson gibi meslek sahipleri, açık havada çalışanlar, yoğun stres altındaki yöneticiler bel fıtığına yakalanma olasılığı en fazla olan gruplardır.
Bel Fıtığı Nasıl Oluşur?
Omurgayı incelediğimizde, omurganın içine olabilecek en mükemmel koruma sisteminin yerleştirildiğini görürüz. Omurgayı oluşturan kemiklerin arasına kıkırdak yapılı birer disk yerleştirilmiştir. Bu diskler yükü emen amortisörler gibi çalışırlar. İşte bel fıtığı omurgalar arasında bulunan disk denilen elastiki kıkırdak dokunun omurgaların basısı nedeniyle öne doğru kayarak omurilik kılıfından çıkan ve bacağın çeşitli bölgelerine giden sinirleri sıkıştırmasıyla oluşur. Bazen ani bir zorlama, ağır bir şey kaldırma, ters bir hareket veya belin üşütülmesi bile bel fıtığına neden olabilir. Ancak bel fıtığının en önemli nedeni uzun süren stres ve gerginlikler sonrası kaslardaki aşırı gerilmedir.
Belirtileri Nelerdir, Teşhis Nasıl Konur?
Bel fıtığının belirtileri;
*Tek veya her iki bacağa vuran ağrılar
*Ayaklarda uyuşmalar
*Hareket kısıtlılıkları
*Yürüme ve oturmada güçlük
*İleri safhalarda iktidarsızlık ve idrar kaçırma
*Çabuk yorulma
*Dengesizlik ve yürüyememe olarak özetlenebilir.
Bel fıtığı teşhisi konusunda günümüzdeki en modern tanı yöntemi Manyetik Rezonans'tır (MR). MR ile bel fıtığı teşhisi rahatlıkla konulmakta ve derecesi belirlenebilmektedir.
Başlangıç Aşamasında İse Ne Yapılmalı?
Bel fıtığının tedavisi fıtıklaşmanın, yani disk dediğimiz elastiki maddenin bacağa giden sinirlere yaptığı basının derecesine bağlıdır. Eğer sadece bel ağrısı mevcut, herhangi bir uyuşukluk, güç kaybı, hareket kısıtlılığı yoksa bel fıtığı başlangıç safhasında demektir. Bu durumda hastaya genellikle kas gevşetici ilaçlar verilir. Bel çektirme, akupunktur, bele balık bağlama, el masajı, zift yakma gibi yöntemler yalnızca istirahatle bile iyi olabilecek bel fıtıklarına faydalı olabilir. Bu tip alternatif tedavi metotlarının amaçları fizik tedavide olduğu gibi kasları gevşetme esasına dayalıdır.
Bel Fıtığı İlerlerse Ne Yapılmalı?
1 FİZİK TEDAVİ: Hastanın şikayetleri devam ediyorsa fizik tedavi uygulanmalıdır. Fizik tedavi mutlaka bir uzmanın denetiminde olmalıdır. Fizik tedavi sırasında ilk birkaç gün ağrılarda artma olabilir ancak hasta fizik tedaviye 15-20 seans devam etmelidir.
2 CERRAHİ TEDAVİ: Yırtılan yastıkçığın, sinirlere ve omuriliğe olan basısını ortadan kaldırmayı amaçlar. 3-4-5. evrelerdeki hastalarda cerrahi uygulanmalıdır. Bugün için bilinen cerrahi teknikler:
Klasik diskektomi
Mikrodiskektomi
Endoskopik diskektomidir.
Bize göre artık klasik diskektomi tarihe karışmıştır. Mikrodiskektomi ve endoskopik diskektomi tercih edilmesi gereken yöntemlerdir. Hastaların kısa sürede işlerine dönmesi, ameliyat sonrası rahat bir nekahet dönemi geçirmesi gibi hastaların en büyük beklentilerini karşılayan bu yöntemler, ileride fıtığın tekrarlama oranını da en aza indirmektedir.