Baba Beni Güldürsene filminin basın toplantısı yapıldı
Yapımcılığını Wovie, Retropro ve DMC ‘nin yaptığı, yönetmen koltuğunda Emrah Aguş’un oturduğu, senaryosunu ise Dinar Kahveci’nin kaleme aldığı ‘Baba Beni Güldürsene’ filminin basın toplantısı yapıldı.
Kızına göre “sıkıcı bir baba” olan Murat'ın, “yılın en komik babası” olabilme çabasının anlatıldığı, aksiyon ve macera dolu Yeşilçam tadında bir aile komedisinin anlatıldığı “Baba Beni Güldürsene” filminin basın toplantısı Levent The Tamtam’da yapıldı. Basın toplantısında çocuk oyuncular Aylin Akpınar, Ali Semi Sefil, Arven Beren, Kaan Alp Dayı, Ela Şafak ile birlikte kameralar karşısına çıkan Ahmet Kürşat Öçalan, Merve Sevi, Levent Özdilek, Ceyhun Fersoy, Tolga Canbeyli ve Tevhide Dadı soruları yanıtladı.
Kaybettiğimiz değerleri anlatıyor
Sözü ilk başlayan Merve Sevi, çekimlerde çok eğlendiklerini söyleyerek, "Herkesi çok eğlenceli, çok güzel bir film bekliyor. Son derece kıymetli bir kadromuz var. Ben de filmde, son derece zeki bir kızın annesini oynadım. İzleyenlerin mutlu olacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu. "Baba Beni Güldürsene, kaybettiğimiz değerlerimizi bize çocuklar üzerinden anlatan kıymetli bir film" diyerek sözü rol arkadaşı Ahmet Kürşat Öçalan’a devretti.
Eğlenerek çalıştık
Güzel bir aile filmi olduğunu dile getiren Ahmet Kürşat Öçalan, "Ben filmde hem eşiyle hem de kızıyla arasını düzeltmeye çalışan bir babayı canlandırıyorum. Karakterin temel amacı, daha eğlenceli bir baba olmaya çalışmak. Ekip olarak son derece eğlenerek çalıştık ve güzel bir ürün ortaya koyduk. Herkesi filmimize bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Aileler çocuklarını alıp gelsin
Filmde dedeye hayat veren usta oyuncu Levent Özdilek, "Ailelerin çocuklarını da yanlarına alarak izlemesi gereken bir işe imza attığımızı ifade edebilirim" diyerek, sinemaseverlerin ailecek izleyebileceği bir film olduğunu söyledi.
Ben de onların yaşında mesleğe başladım
Filmin Vahap karakterine hayat veren Ceyhun Fersoy, “Ben bu filmin karikatür tarafına oynadım. Biraz üçkağıtçı bir karakterdi. Bu filmde olduğum için çok mutluyum. Filmin ne kadar gişe yapacağından ziyade, çok güzel bir arşiv filmi. Ailelerin hep birlikte gidebileceği bir film oldu. İzleyenlerin yüzünde bir tebessüm bırakabilirsek, ne mutlu bize. Küçük kardeşlerimizle keyifle oynadık, bir anda kendimi gördüm. Ben de onların yaşında başladım bu mesleğe” diyerek eski günlerini yad etti.
Vizyon ve doğum günü aynı anda
Filmde Şahap karakterine hayat veren Tolga Canbeyli, “Filmin vizyon tarihi benim doğum günümle aynı. Bana hediye almak isteyen filme gitsin” diyerek espri yaptı.
ROMA’DAN
FERZAN ÖZPETEK’E
“SAYGI DURUŞU”
Ferzan Özpetek, 1977'de Via Condotti Derneği tarafından kurulan ve "Roma’da doğmasa da, Roma'yı seven, tanıtımına destek olan ve Roma halkı tarafından sevilenlere" verilen Via Condotti Ödülü'ne layık görüldü.
Via Condotti Ödülü bu yıl, yaşamını uzun yıllardır Roma’da sürdüren ve Roma halkının, sinemaseverlerin gönlünde taht kuran usta yönetmen Ferzan Özpetek'e verildi. Fabia Bettini ve Gianluca Giannelli'nin yönettiği Roma Film Festivali paralelinde gerçekleştirilen ödül töreni Santi Ambrogio e Carlo al Corso terasında gerçekleştirildi.
Özpetek’e verilen ödülün gerekçesi olarak, usta yönetmenin İtalyan sinemasının en beğenilen yönetmeni olması, aynı zamanda da Roma'yı dünyaya tanıtan ve Roma'ya atfedilen mükemmelliği sinemasında vurgulaması olarak gösterildi.
ÇAGEV Cumhuriyetimizin 100. Yılı anısına
“SANATLA İYİLEŞİYORUZ” SERGİSİ
Çocuk Aile Gelişim ve Eğitim Vakfı (ÇAGEV) tarafından düzenlenen “Sanatla İyileşiyoruz Sergisi”, ilk kez 25 Ekim – 4 Kasım 2024 tarihleri arasında Beşiktaş Belediyesi'nin desteğiyle Beşiktaş Akatlar Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluşuyor. Sergide; Bedri Baykam, Muzaffer Akyol, Serkan Küçüközcü, Mehmet Sinan Kuran, Taner Alakuş ve Dora Tuhan gibi usta ressamların dönüştürdüğü eserler yer alıyor. Sergi, Kasım ayı boyunca farklı noktalarda devam edecek ve projenin amacını ve toplum üzerindeki etkilerini geniş bir kitleye anlatmayı hedefleyen etkinlikler düzenlenecek. Sanatseverler, etkinlik ve sergi takvimini www.sanatlaiyilesiyoruz.org sitesinden takip edebilecek.
ERGÜLCAN AKINCIOĞLU
ÇOK GÜZEL TEPKİLER ALIYORUM
Ekranların yakışıklı ve genç oyuncusu Ergülcan Akıncıoğlu, geçtiğimiz gün Zorlu Alışveriş Merkezi’nde objektiflere yansıdı. Öğlen saatlerinde geldiği Zorlu AVM’de ilk durağı dünyaca ünlü markaların ve mağazaların bulunduğu meydan katı olan başarılı oyuncu, bir süre burada alışveriş yapıp yeni sezon ürünlerini inceledi. Alışveriş sırasında muhabirlerle karşılaşan Ergülcan Akıncıoğlu, Sorgu dizisinde hayat verdiği ‘Cenk’ karakteri sorulunca, ‘’çok güzel tepkiler alıyorum Hazal Kaya’nın, arkadaşı rolünde yer alıyorum. Kızılcık Şerbeti sonrası güzel geri dönüşleri görmek keyif veriyor, birkaç yeni görüşmem var buradan toplantıya geçeceğim yakında güzel işler olacak’’ açıklamasında bulundu. Beyazlar içerisindeki şık alışveriş tarzı ile de dikkat çeken genç oyuncu, alışveriş sonrası meydan katında bulunan Parle restorana geçerek toplantı eşliğinde yemek yiyip keyifli vakit geçirdi.
Uluslararası aşkta mutlu son
Genç çiftin düğününde İspanya’dan gelen sanatçıların yanı sıra, Vildan Demir ve İsmail Özkan muhteşem performanslarıyla çiftin özel anlarına renk kattı
Visko Love’ın Yönetim Kurulu Başkanı Emirhan Yeterler ve Maria Concepcion Moran Sangochian (Conchita olarak bilinen eşi), geçtiğimiz ay muhteşem bir düğünle hayatlarını birleştirdi. EmirhanYeterler, Visko Love markası ile bilinen, Ural Medikal’in CEO su, gayrimenkul yatırımları ve Golden Visa çözümleri sunan Van der Hoof’un kurucu ortağı ve yönetim kurulu üyesidir. Ayrıca, Bolt Enerji Çözümleri şirketin’inde kurucu ortağı ve CEO’su olan başarılı bir genç iş insanı. Emirhan ve Conchita, Madrid’deki resmi törenlerinin ardından, İstanbul’da St. Anthony Kilisesi’nde bir Katolik düğün töreni gerçekleştirdiler. Bu özel gün, Rixos Tersane İstanbul’daki ihtişamlı bir resepsiyonla taçlandı. Törende, İspanya’dan gelen rahip ve Conchita’nın Meksika’dan gelen vaftiz babası, Moran ailesinin destek ve sevgisini bir kez daha gözler önüne serdi.
GELENEKSEL OYUNCAKLARDAN VE DIŞ MEKÂNDAN UZAKKALMAK, ÇOCUKLARDA EKRAN BAĞIMLILIĞINA ZEMİN OLUŞTURABİLİYOR…
Klinik Psikolog Ayşegül Nezor: “Önce Çocukların Ekrana Alışmasına Aracı Oluyor,Sonra Doğurduğu Sorunlara Çare Arıyoruz”
Dijitalleşen dünya,uzaktan online ders sistemleri, yeni nesil öğrenme teknikleri, sosyal medya veçok daha fazlası… Günümüz düzeni ve sistemin aldığı yol, çocukları ve ergenleriekran başından almanın pek de mümkün olamayacağı hale ulaştı. Bu noktada iseyapılacakların başında; erken dönem, yani 0-6 yaş ekran kısıtlaması, okul çağıdönemi ve ergenlikte ise yakın takip ve bilinçli ekran – internet kullanımıiçin aile desteği büyük önem taşıyor.
MoodistPsikiyatri ve Nöroloji Hastanesi, Klinik Psikolog Ayşegül Nezor, ekran kullanımı ve ilerisinde bekleyen tehlike‘bağımlılıkla’ ilgili, ebeveynlerin çocukları ‘oyalama’ ihtiyacının önemli biretken olduğunu vurguluyor. Ekran bağımlılığının çeşitli nedenlerle aile yanındabaşladığına değinen Nezor, ailelerin önce kendileri için ekrana mesafe koyarakrol model olması gerektiğini, ardından ise sosyal alan açarak bağımlılıksonrası yaşanacak olası sorunları bertaraf edeceklerinin altını çiziyor.
Çocuk Ergen Psikoloğu Ayşegül Nezor; “Özellikle son 5 yılda çocuklar daha küçük yaşlarda teknolojiyletanışıyor ve buna paralel çevrimiçi platformlara daha fazla erişim sağlıyorlar.Ekran kullanımının bu kadar küçük yaşa inmesinde, ebeveynlerin çocuklarınıoyalama ihtiyacı hissettiğinde telefon ve tablet gibi dijital cihazlarabaşvurması oldukça önemli bir etken. Aileler bir şekilde çocukların ekranaalışmasına vesile oluyor, diğer taraftan ise doğurduğu sorunlara çare arıyor. Bunoktada geleneksel oyuncaklardan çok robotlar ve dijital oyunlarlailgilenmelerinin ve dış mekan oyunlarından uzak kalan kuşak olarak büyümelerinipayı da oldukça büyük.Yaşamlarının pek çokalanında ekranların yer aldığı ve teknoloji ile büyüyen yeni nesil için, diğerkuşaklardan farklı bir beyin yapısına sahip olarak dünyaya geldiklerinisöylemek de mümkün. Bu durum çocukların hem fiziksel hem de zihinselgelişiminde ciddi etkiler yaratabiliyor. Tencere, tava, araba, bebek gibigeleneksel oyuncaklarla oynayan çocuklar hem hayal gücünü kullanıyor hem defiziksel dünyayla daha fazla etkileşim kurarken, telefon ve tablet kullanançocuklar pasif izleyicilere dönüşüyor. Ekran karşısında geçirilen uzun sürelerçocukların yaratıcı düşünme, problem çözme ve sosyal becerilerini geliştirmefırsatlarını da kısıtlayabiliyor. Bu cihazlar çocukları kısa vadede sustursada, uzun vadede bağımlılık, dikkat dağınıklığı ve duygusal gelişim sorunlarınada yol açtığı, yapılan çalışmalar arasında mevcut. Böylelikle öncesiylekarşılaştırdığımızda aileler, çocukların internet kullanımını daha zor kontroledebiliyor ve bu da sınır koyma konusunda daha fazla bilinçlenme ihtiyacınıortaya çıkarıyor” diyor.
“10-13Yaş Aralığı, Dijital Bağımlılığa Daha Açık”
Dijital bağımlılıkla ilgili yapılan araştırmalaragöre ‘10-13 yaş aralığındaki çocukların dijital bağımlılığa daha açık’ olduğunusöyleyen Moodist Psikiyatri veNöroloji Hastanesi KlinikPsikolog Ayşegül Nezor; “Bu durum,onların okulda odaklanmalarını zorlaştırıp öğrenme süreçlerini olumsuzetkiliyor. Amerikan Pediatri Akademisi’nin raporları da, günde iki saattenfazla ekran kullanımının çocuklarda dikkat dağınıklığı, uyku bozuklukları veakademik başarısızlık riskini artırdığını gösteriyor. Türkiye’de de çocuklarınsosyal medya ve oyun bağımlılığı üzerine yapılan çeşitli çalışmalar budoğrultuda benzer sonuçlar vermiştir. Ayrıca, dijital cihazların uzun sürelikullanımı, çocukların öz denetim becerilerini zayıflatıyor ve anlık tatminarayışlarını arttırıp doyumsuz olmalarına sebebiyet verebiliyor. Bu yüzden,ebeveynlerin bu durumu göz önünde bulundurup, çocuklarının ekran sürelerinitakip etmeleri, sınırlamaları ve çocuklarını fiziksel aktiviteler ile yüz yüzesosyal etkileşimlere yönlendirmeleri büyük önem taşıyor.” dedi.