Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı’ndan ağaçtan araba dikkat çekti
Türk Mobilyasının dünyaya tanıtıldığı fuarda en dikkat çeken tasarım Wood Garden’ın fuara özel şov amaçlı ürettiği tamamı ahşap gerçek bir araba… 18 Bin Dolar’a (USD)mal olan araçta tam 2500 kilo kereste kullanıldı…
Ankara Hasanoğlan mevkiinde bulunan 25 bin metrekarelik kapalı üretim alanı ile Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük ahşap bahçe mobilya üreticisi Wood Garden, İstanbul Mobilya Fuarı için çok özel bir ürün tasarladı.
Wood Garden Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kemal Karaca, tamamı ahşap araç için Ankara Sitelerdeki kıymetli ustaların bir ay üzerinde çalıştığını ve18 Bin Dolar’a (USD) mal olan araçta tam 2500 kilo kereste kullanıldığını ifade etti.
Alüminyum şase üzerine oturtulan araç fuar için şov amaçlı üretildi, fren sistemi, farları ve diğer tüm donanımlarıyla neredeyse trafiğe çıkacak durumda.
Tamamı ahşap araba, sıcağa, soğuğa, yağmura ve tüm dış etkenlere dayanıklı olması sebebiyle Tik familyasından İreko ve Karadeniz kestane ağacı birleşiminden yapıldı.
200’ün üzerinde ürün çeşitliliğine sahip Wood Garden, yatak salıncak, oturma grupları, şezlong ve yemek grupları ile de yerli ve yabancı ziyaretçilerin dikkatini çekti.
90’lar Kabare: Kahkaha ve Nostaljiyle Dolu Bir Zaman Yolculuğu
Tam Tiyatro, ilk oyunu 90’lar Kabare ile seyirci karşısına çıktı! Emrah Uslu’nun yazıp yönettiği, Atilla Yavuz’un yapımcılığını üstlendiği, Buse Yavuz’un ise uygulayıcı yapımcı olarak katkıda bulunduğu bu eğlenceli oyun, 90’lı yılların unutulmaz atmosferini tiyatro sahnesine taşıyor.
Dönemin kült olayları, efsane ekran yüzleri, hayatımıza giren teknolojik araç gereçler ve 90’ların içimizi ısıtan o sıcacık ruhu, oyun boyunca kahkaha dolu bir nostaljiyle izleyiciye sunuluyor. Şarkılar, danslar ve mizahla harmanlanan bu kabare; geçmişe özlem duyanlar kadar, o dönemi yaşamamış genç kuşağa da farklı bir pencere açmayı hedefliyor.
Şule Aryay, Pera Palace’ta "Deep Silence" sergisi ile sanatseverlerle buluştu
İstanbul’un köklü sanat sahnesinde kendine önemli bir yer edinmek üzere ilk adımlarını atan Şule Aryay, 2023 yılında yaratmaya başladığı “Deep Silence” adlı üç boyutlu eserleriyle sanatseverlerle buluştu. İstanbul’un prestijli mekanlarından biri olan Pera Palace’ta açılışı düzenlenen bu özel sergi, sanatçının uzun yıllar süren yaratıcı yolculuğunun yeni bir zirvesini işaret ederek her bir eser benzeri olmaksızın tek bir adet olarak özel olarak sunuluyor.
Çocukluğundan itibaren sanatla iç içe büyüyen Şule Aryay, eserlerinde genellikle içsel derinlikleri, sessizliği ve yaşamın akışını vurguluyor. Sanatçı, "Hazırlamış olduğum tablolar, kimi zaman içimizdeki derinliği, sessizliği, kimi zaman da hayatımızın akışını temsil ediyor. Tablolarımı hazırlarken, klasik müzik eşliğinde çalışmak, hayal etmek ve duygularıma renklerle hayat vermek benim dünyamı oluşturuyor” diyerek, sanatsal sürecini ve duygusal bağlarını ifade ediyor.
Ceyhun Damla
'Biz ne ayrılıklar görmüş adamız' diyor
Fantezi müziğin sevilen ismi Ceyhun Damla, sözleri Ahmet Selçuk İlkan'a ait olan 'Biz ne ayrılıklar görmüş adamız' adlı yeni teklisiyle müzik severlerle buluşuyor.
Muhteşem Candan ve Kaan Candan 'ın yapımcılığını üstlendiği eser Elenor müzik etiketiyle dijital platformlardaki yerini aldı.
Aranjörlüğünü Coşkun Kıvılcım' ın yaptığı 'Biz ne ayrılıklar görmüş adamız' adlı şarkı Sedat Sakarya'nın yönetmenliğinde kliple taçlandırıldı.
Husin belgesel filminin galası yapıldı
Bu yolculukta acı, hüzün, başarı ve lezzet var
Michelin Yıldızı alan ilk ve tek Türk, doktora almış tek şef olan İngiltere’de açtığı restoranla kraliyet ailesi ve İngiliz asilzadelerini doyuran Dr. Şef Hüseyin Özer’in hayatını konu alan belgeseli “Husin” Özdilek AVM’de yapılan gala gecesiyle görücüye çıktı.
İngiltere yayın kuruluşlarında “Müthiş Türk” diyerek haberi yapılan Tokat doğumlu Dr. Şef Hüseyin Özer’in hayatını konu alan Husin Belgesel filminin gala gecesi yapıldı.
Sokak çocukluğundan İngiltere kraliyet ailesine Türk yemeklerini yapan ünlü bir şefe dönüşen Hüseyin Özer’in enteresan hayat hikayesinin anlatıldığı belgesel filmi, Londra’dan sonra Türkiye’de gösterildi.
Yapımcılığını ve yönetmenliğini Erol Koçan’ın üstlendiği Hüseyin Özer’in çocukluğundan itibaren dünyanın en ünlü şefliğine kadar yolculuğunu konu alan Husin’in gala gecesine oyuncu Arzu Yanardağ, Tuğçe Erkan, Süleyman Yağcı, Sefa Zengin, Burak Sarımola, yönetmen Kemal Çetin ve Şef Rüzgâr Sümbül gibi birçok ünlü isim katıldı.
GÜLİZ AYLA YENİ TEKLİSİ "SUR" U İLK DEFA SÖYLEDİ
Türk popüler müziğinin dikkat çeken genç yıldızlarından Güliz Ayla geçtiğimiz günlerde sahne aldığı Sahne Marin'de adeta yer yerinden oynadı.
Renkli kişiliği, yüksek enerjisi, güzelliği ve sempatik tavırlarıyla Güliz Ayla, 3 saate yakın sahnede kalarak seyircisini coşturdu.
Olmazsan Olmaz, Bahsetmem Lazım, Gelsin Öpsün Kalbimi, Ömrüm, An'da, Hücumdayım, Bi'Farkın Var gibi hitleri yanında birçok sürpriz cover şarkıları ustaca yorumlayan Güliz Ayla "bu gece oturmak yok, elleriniz ve nefesiniz şarkılarıma bolca eşlik etsin" dedi.
Mert Carim imzalı yeni şarkısı "Sur"u ilk defa sahnede söyleyen Ayla, seyircilerle beraber nakaratı bir daha söyledi. Hemen nakaratı ezberleyen sanatçının sevenleri bir daha Sur'u söylemesini istedi. Mekanın hınca hınç dolduğu gecede eğlencenin dozu sürekli arttı.
BEGÜM POLAT SAHNELERE HIZLI DÖNDÜ
Bir süre ara verdiği sahnelere yeni teklisini çıkarmadan, Bihter Etiler sahnesinde tek gala ile hızlı dönen Begüm Polat gördüğü yoğun ilgiden hayli memnun kaldı. Begüm Polat sevenleri mekânı doldururken sanatçı dostlarıda sevilen ismi yalnız bırakmadı. Bir dönem oyunculuk sektöründe önemli işlere de imza atan Begüm Polat, yolum kesilince müzik dünyasına geçtiğini aynı şeyleri burada da yaşadığını dile getirdi.
Güzellik Sektöründe Enerjisel ve Spiritüel Dönüşüm
Türkiye’de henüz çok yeni olmasına rağmen hızla popülerlik kazanan mistik saç ve cilt terapisi uygulamasını ülkemize ilk kez getiren Sağlıklı Yaşam Eğitmeni Usta Öğretici Seda Bostancı Ankara'daki merkezinde, güzellik sektörüne teknolojinin aksine enerjisel ve spiritüel uygulamalarla çığır aşan sağlıklı uygulamalar kazandırıyor.
Aslında binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan bu uygulamalar, Tarihin derinliklerine bakıldığında, özellikle Şaman kültüründe bu uygulamaya rastlanmaktadır. Bazı kaynaklara göre, negatif enerjinin saç diplerinden çekilerek insan vücudundan atıldığı ve bu sayede ruhsal arınma sağlandığı bilinmektedir. Aslında insanlar, bilinçsizce yas esnasında saçlarını çekerek bu doğal arınma hareketini yapmaktadır. Bu sebeple, terapi sırasında can yakmadan gerçekleştirilen minik saç çekme hareketleriyle vücut frekansının yükselmesi hedeflenmektedir. Bütünsel olarak rahatlatıcı etkisiyle, kişiyi zihinsel ve ruhsal olarak üst boyutlara taşımaktadır.
