Omurga sağlığı için 7 kolay ev önerisi 

Gerek genç, gerekse de ileri yaş kuşaklar, boyun, sırt ve bel ağrılarından muzdarip olabiliyorlar. İleri yaşta hem kas zayıflıkları hem eklem dejenerasyonları buna sebep olurken, genç nüfusta teknolojinin yol açtığı duruş bozuklukları en büyük etkendir. 

Bazı basit önlemlerin bizleri, hem kas kuvveti eksikliğine, hem de duruş sorunlarına karşı koruyabileceğini kaydeden Therapy Sport Center Fizik Tedavi Merkezinden Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, şunları söyledi: 

“Omurga  sağlığı, mutlu bir yaşamın en temel özelliğidir. Çoğu zaman küçük değişiklikler, bizleri büyük omurga sorunlarından korur. Örneğin, uygun yerleşmeyen her eşya, omurgamızda zamanla büyük sorunlara yol açarak, travmalara sebep olabilmektedir.” dedi.   

Omurga sağlığı için basit öneriler hakkında bilgiler veren Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, şunları anlattı: 

1-Yatak seçimi en temel önlemlerdendir. İyi bir uyku, hem kaslarımızın hem de eklemlerimizin gevşemesi için en etkili aktivitedir. Seçeceğimiz yatak, ne aşırı sert olup eklemlerimizi belli pozisyona zorlamalı, ne de aşırı yumuşak olup bizi içine çekmelidir. Orta sert bir yatak en ideal olandır. 

2-Mutfak tezgah ve dolap yükseklikleri de, hem sırt hem de bel bölgesini en çok zorlayabilecek faktörlerdendir. Yükseklikleri mutlaka iyi ayarlanmalı ve sırtımızı aşırı kamburlaştıracak kadar alçak yada aşırı gerecek kadar yüksek olmamalıdır. 

3-Televizyonun yüksekliği de aynı derecede önemlidir. Alçak yada yüksek olması izleme pozisyonuna bağlı olarak, boyun ve sırtta aşırı kas yüklenmelerine sebep olabilir. 

4-Oturma gruplarının seçimi de, omurga sağlığımızı yakından ilgilendirmektedir. Yatak seçimine benzer şekilde, aşırı sert ya da yumuşak olmaları yerine, orta sertlikte aşırı derin olmayan koltuklar, bizler için daha sağlıklı olacaktır. 

5-Eşya dolaplarının yükseklikleri de, özellikle bel sağlığımız için önemlidir. Ağır veya büyük eşyaları yüksek yerlere taşımak, bel için aşırı zorlayıcı olacaktır. 

6-Evdeki çalışma masası ve sandalye seçimi ve yükseklikleri de önemlidir. Sırtımızı hem dik tutacak kadar yüksek olmalı, hem de belimizi iyi destekleyecek bir derinliğe sahip olmaları önemlidir. Okulda yada ofiste bu ayarlamalar daha zor olabilirken, ev bizim konfor alanımız olmalıdır. 

7-Banyo ergonomisi de, özellikle bel sorunları olanlar için önemlidir. Girmesi zor bir küvet yerine duşakabin yada klozet yüksekliğinin bize göre ayarlanması, gereksiz travmaları engellemekte kolaylıktır. 

El, yüz ve koltuk altındaki aşırı terlemenin çözümü var mı?

Yaz aylarının yaklaşması ile birlikte terleme sorunu baş gösterirken, aşırı terleme (Hiperhidrozis) problemi olanlarda ise sıcak havalar tam anlamı ile kabusa dönüyor. Pekiyi, terleme bir hastalık belirtisi mi? Tedavisi var mı? Son dönemde sıkça uygulanan cerrahi yöntemler özellikle bölgesel terleme tedavisine çözüm sunuyor mu? Konu ile ilgili tüm bilinmesi gerekenleri Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Demirhan anlattı.

Tüm vücut terlemesi nadir de olsa metabolik bir hastalık belirtisi olabileceğini, ancak bölgesel terlemenin (El, koltuk altı ve yüz) bir hastalık belirtisi olmadığını ifade eden Doç. Dr. Özkan Demirhan,”El ve koltuk altındaki terleme göğüs kafesinin içindeki sempatik sistemin aşırı aktivasyonu ile ter yuvalarının aşırı çalışması ile meydana geliyor. Bu yüzden bir hastalık belirtisi değil. Ancak biz hastaların bazı testlerinin yapılmış olmasına dikkat ediyoruz. Tüm hastaların bize gelmeden önce dahiliye veya endokrin uzmanına görünmüş olmasını istiyoruz. Tiroid testlerinin yapılmış olmasını istiyoruz. Hikayesinde metabolik bir hastalık şüphesi olan hastalarda metabolik testlerin yapılıp yapılmadığına bakıyoruz. Eğer hasta bunları yaptırmamışsa mutlaka endokrinoloji ya da dahiliye polikliniğine gönderiyoruz ya da tam tersi onlar baktı ise bize gönderiyorlar. Hastada genellikle ilk baktığımız test  tiroid bezi fonksiyonlarını gösteren testler oluyor. Çünkü tiroidin aşırı çalışması metabolizmayı hızlandırdığı gibi terlemenin de artmasına neden oluyor. Hastanın ailesinde aşırı terleme hikayesi olup olmadığı, uykuda terleme olup olmadığı, her iki tarafta terlemenin olup olmadığı ve yaşadığı bölge, iş ortamının ısı durumunu, kıyafet alışkanlığını sorguluyoruz. Tüm bunları sorguladıktan sonra uygun hastalarda cerrahi müdahale konusunda uygun hastalarda cerrahi tedaviyi öneriyoruz.” dedi.

Cildi onaran, kusursuz hale getiren koruma kalkanı; The NewLab BB Krem;  

Başlıca cilt endişelerinden biri akne izleri, renk değişiklikleri ve lekelerdir. The NewLab’ın süper hafif BB kremi, çoklu görev yeteneği ile ciddi bir sivilce savaşçısı olarak da öne çıkıyor. Şeffaf renk tonu o kadar kolay cilde yayılır ki ayna olmadan uygulayabilir, saniyeler içinde cildinize eşit olarak yayıp, pürüzsüz ve kusursuz sonuçlar alırsınız. 

SİNOZ’DAN GÜNEŞ LEKELERİ ÜZERİNDE ULTRA ETKİLİ GÜNEŞ KREMİ

Bahar ve yazın gelişiyle güneşin zararlı etkilerini minimuma indirmek elinizde. Artık günlük bakım rutini haline gelen güneş kremleriyle lekelere karşı sağlıkla korunan bir cilde sahip olmak mümkün...

SİNOZ’un çok sevilen güneş kreminin formülü güçlendirildi ve filtrelerinin güneşten koruyuculuğu artırıldı. Bu sayede Yaz-kış tüm yıl güneşe karşı korkmadan korunmanın tam zamanı... Yenilenen SİNOZ, Koyu Leke Görünümünü  Azaltan SPF50+ Yüz Güneş Kremi, en hassas ciltleri bile yüksek güneş koruma ve leke karşıtı complex teknolojisi ile leke oluşumuna neden olan güneş ışınlarına ve mavi ışıklara karşı etkili korur.

Annenizi kaliteli bir cilt bakım rutini ile şımartın!

Anneler Günü yaklaşırken, spa ve salon deneyimini yaşatmak için Lonjevite’nin Discovery Kit’ine göz atın! Annenizin kendini şımartılmış hissedeceği cilt bakım seti, Antioxidant Rejuvenating Serum ve Black Obsidian Gua Sha mükemmel ikilisinden oluşur.

Volkanik Gua Sha taşı; çizgi, kırışıklık ve leke görünümünü azaltmak için tasarlanmış yüksek performanslı formüllü Antioxidant Serum ile bir araya gelince daha sıkı bir cilt dokusu oluşturur.  

L’Occitane’ın zamansız parfümleri ile Anneler Günü 

Anneniz için doğru parfümü seçmek onu iyi tanıdığınız anlamına da gelir. Bu yıl L’Occitane’dan seçim yapabileceğiniz bir dizi ilahi koku ile baş başasınız.

Her kadının kendine özgü bir kokusu vardır, ancak bir kadının kişiliğini güçlendiren bazı kokular vardır. Bu Anneler Günü, annenize hatırlayacağı özel bir parfüm verin. İster lüks bir şişe sedir ağacı, ister portakal çiçeği olsun sürdürülebilir kaynaklı kokulardan sıra dışı karışımlara, güzellik dünyasının en olağanüstü parfümleri ile tanışın.

İFTARDA AZ YEMEK KAS AĞRILARINI TETİKLİYOR

Ramazan ayında tüm uzmanlar iftarda ve sahurda fazla kaçırılmaması için uyarıyor ama “az yiyeyim” derken kas ve eklem sistemini zarara uğratabilirsiniz.

Ramazan’da kas ve iskelet sisteminin sağlığına dair bilgiler paylaşan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Aydın Arslan, iftarda ve sahurda yeterli sıvı ve kalori miktarının alınmasının gerekliliğine dikkat çekti.

Doç. Dr. Aydın Arslan, Ramazan ayının başlaması ile birlikte beslenme şekilleri farklı olan bireylerin sahur ve iftar arasındaki 14-16 saati oruçlu olarak geçirdiğine dikkat çekerken yeni beslenme adaptasyonunda yeme içmeye çok dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Doç. Dr. Aydın Arslan, “Dengeli beslenme sağlıklı bir kas iskelet sistemi için çok önemlidir. Ramazan ayı içerisinde uzun süren açlık ve susuzluk dönemini takiben iftar ve sahur öğünlerinin dengeli bir şekilde ayarlanması, doktorlar tarafından önerilen besin ve ilaç takviyelerinin uygulanma şeklinin düzenlenmesi gerekmektedir” dedi…

Ramazanda sıvı alımının çok büyük önem taşıdığını söyleyen Doç. Dr. Aydın Arslan, “Özellikle gazlı içecekler tercih edilmemeli ve sıvı alımı daha çok su olarak tercih edilmelidir. Yeterince su içmek eklem sağlığı için çok önemlidir. Kas iskelet sistemi ve eklemler için protein ve liflerden zengin beslenme, karbonhidratlar ile birlikte dengeli olarak ayarlanmalıdır” dedi…