Haber: Damla Oya Erman

Dünya, uzaydaki kayalık ve sulak bir cennet olarak, yaşamın gelişmesi için bir dizi mükemmel özelliğe sahiptir. Yüzeyinde sıvı suyun var olması, büyük gezegenlerin çekim etkisi ile meteor çarpmalarına karşı korunmamız ve gezegeni saran manyetik alanın bizi uzaydan gelen yüklü parçacıklardan koruması, bunlardan sadece birkaçı.

Dünya'nın manyetik alanı, gezegenin dış çekirdeğindeki erimiş metalik malzemenin karmaşık akışı tarafından oluşturulur. Bu akış, Dünya'nın dönüşü ve katı bir demir çekirdek varlığı tarafından etkilenir, bu da gezegenin dönme eksenine yaklaşık olarak hizalanmış bir dipol manyetik alanına yol açar.

Ancak, antik kayaların kimyasal bileşimindeki ipuçları, Dünya'nın manyetik alanının dinamik ve değişken bir fenomen olduğunu göstermektedir. Soğuyan magma içindeki demir mineralleri, Dünya'nın manyetik alanına benzer şekilde hizalanır. Bu alanlara dair yapılan araştırmalara "paleomanyetizma" denilmektedir.

Paleomanyetik araştırmalar, Dünya'nın manyetik alanının geçmişte birçok kez değiştiğini ve hatta polaritesinin tersine döndüğünü göstermiştir. Ancak, neden böyle olduğu hala bir gizem.

Dünya'nın manyetik alanının kutuplarının neden değiştiği sorusu, kısa ve uzun zaman ölçeklerinde değişkenlik gösteren bir yapıya sahip olan manyetik alanın etkileşimiyle ilgili. Manyetik alanın uzaydaki yüklü parçacıklarla olan etkileşimi kısa zaman ölçeklerinde değişimlere neden olabilirken, daha uzun zaman ölçeklerindeki sapmalar, Dünya'nın dış sıvı çekirdeğinde gerçekleşen içsel süreçlerden kaynaklanmaktadır.

Jeofizikçi Leonardo Sagnotti, "Geomanyetik alanın seküler değişimi, manyetik alanın sıvı dış çekirdek içindeki akış tarafından adveksiyonun etkisi ve çekirdek ve manto içinde manyetik alan difüzyonunun etkilerinden kaynaklanır," diyor.

Manyetik alanın dış çekirdekteki metalik malzemenin hareketi tarafından oluşturulan dalgalanmalar, Dünya'nın geçmişinde manyetik alanın polaritesinin tam tersine dönmesine neden oldu. Paleomanyetik çalışmalar, manyetik alanın önceki durumlarında iki olası polarite durumu bulunduğunu göstermiştir. Bunlar, mevcut 'normal' durum ve 'ters' polarite durumu olarak adlandırılır.

Ancak, manyetik alanın geçmişteki bu ters dönüşlerinin periyodik olmadığı ve önceden tahmin edilemediği belirlenmiştir. Sagnotti, "Dünya'nın dış çekirdeğindeki metalik sıvının (çoğunlukla erimiş demir) akışı karmaşık ve turbulenttir. Polarite ters dönüşleri, manyetik alanın düşük geomanyetik alan yoğunluğu dönemlerinde meydana gelir, bu dönemde manyetik alanın daldırma bileşeni şiddetli bir şekilde azalır ve alanın yapısı istikrarsız hale gelir," diyor.

Manyetik kutup değişimlerinin geçici dönemi, jeolojik bir an olarak görünse de, birkaç bin yıl kadar sürebilir. Bu süre zarfında manyetik alanın etkileriyle ilgili bazı sor

ular ortaya çıkmaktadır.

Manyetik alanın ters dönme eğiliminde olduğu durumda, manyetik alanın yoğunluğu azalmış olur ve bu da Dünya'nın atmosferinin güneş rüzgarına ve kozmik ışınlar şeklindeki yüklü parçacıklara daha fazla maruz kalması anlamına gelir. Yakın bir zaman önce gerçekleşen Laschamps olayı sırasında, manyetik alanın düşük yoğunluklu olduğu bir dönemde, küresel kozmik ışın akısı, bugünkü değerlerin üç katına kadar yükselmişti.

Şu anda, manyetik alanın polaritesinin tersine dönmesi ile yaşamın kitle yok olmaları arasında belirgin bir ilişkiye dair belirgin bir kanıt bulunmamaktadır. Ancak, türlerin yok olma ve türleşme oranlarını manyetik alanın düşük yoğunluklu dönemlerle ilişkilendirmek, bu manyetik 'ters dönüşlerin' bilinen zaman ölçeğinde belirsizliklere bağlıdır.

Ayrıca, manyetik ters dönüşler jeolojik zaman ölçeğinde sıkça gerçekleşirken, kaydedilmiş kitlesel yok olma olayları çok daha nadir gerçekleşir. İnsan medeniyeti açısından ise asıl endişe kaynağı manyetik kutupların kayması değil, bunun sonucu olarak ortaya çıkan azalmış geomanyetik alan yoğunluğudur. Toplum, giderek daha fazla teknolojiye bağımlı hale geliyor ve manyetik alan yoğunluğunun azalmasının etkileri hükümetler ve uluslararası kuruluşlar tarafından ciddi bir şekilde ele alınmalıdır.

Yapay zeka finans sektöründe izlerini artırıyor Yapay zeka finans sektöründe izlerini artırıyor

Sagnotti, "Bu konfigürasyonda, yüklü parçacıkların Dünya'nın yüzeyine daha yakın irtifalarda manyetosfere daha fazla nüfuz etmesinde belirgin bir artış olacaktır ve bu da teknolojik dünyamız üzerinde önemli etkilere neden olacaktır," diyor.

Manyetik dalgalanmaların ve ters dönüşlerin düzensiz doğası, ne zaman tam olarak gerçekleşeceğini önceden tahmin edemememize neden olur; tek bildiğimiz, bu olacağıdır.

Editör: Beyza CİHAN