Roman, halkını yönetemeyen, adaleti sağlayamayan ve yargısız infazlarla kendi halkına zulmeden acımasız Prens Bora’nın çöküşüyle başlıyor. İşlediği ağır suçların bedelini, ruhunun bir kukla bedene hapsedilmesiyle ödeyen Bora, sonsuz bir cezaya mahkûm edilir. Ancak savaşla yok edilen bir halkın arasında duygularını yitirmemiş bu kukla, kaderine boyun eğmez.
Zulmün gölgesindeki ülkeye yeniden barış ve refah getirmek isteyen Bora, tahtı zorla ele geçiren zalim kralı devirmeye karar verir. Onu öldürüp yıllar’dır acımasızca eziyet edilen Açelya’yı ise kraliçe ilan edecektir. Ancak planları, beklenmedik bir duyguyla sarsılır: Bora, Açelya’ya ilk görüşte âşık olur. Savaşın ortasında filizlenen bu aşk, Açelya’nın kalbindeki derin yaralar ve güvensizlikle sınanır.
Bora, aşkının gerçekliğini kanıtlamak için hem ülkesini kurtarmak hem de Açelya’nın kalbine ulaşmak zorundadır. Ancak bu, zaten yıkıcı bir savaşın içinde bambaşka bir savaşın da başlangıcı olacaktır.
Duru Nur Gül’ün kaleminden çıkan bu roman; aşk, mücadele, pişmanlık ve özgürlüğün iç içe geçtiği destansı bir hikâyeyi gözler önüne seriyor.
Duru Nur Gül Kimdir?
22 Aralık 2004 tarihinde İstanbul Küçükçekmece’de doğan Duru Nur Gül, doğma büyüme İstanbulludur. Aslen Malatyalı olan Gül, meslek lisesinde lojistik bölümünden mezun olmuştur.
Henüz 21 yaşında olmasına rağmen edebiyat ve sanat dünyasına duyduğu ilgiyle dikkat çeken Duru Nur Gül, yazarlık yolculuğuna adım atarak ilk romanını yayımlamıştır. Hedefi, bu alanda kendini geliştirip kalıcı eserler bırakmak ve ilerleyen dönemde yazdığı şiirleri de yayınlayarak şair kimliğini de ortaya koymaktır.
Aynı zamanda resim sanatına da yetenekli olan genç yazar, bu alanda da kendini geliştirip dijital platformlarda düzenlenecek müzayedelerde çalışmalarını sanatseverlerle buluşturmak ve profesyonel bir ressam olarak tanınmak istemektedir.
Duru Nur Gül, hayalleri peşinde kararlılıkla yürüyen çok yönlü bir genç sanatçı olarak edebiyat ve sanat dünyasında iz bırakmayı hedeflemektedir.
