ERDOĞAN, İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜN HAYATA GEÇMESİNE YÖNELİK GAYRETLERİMİZİ KARARLILIKLA SÜRDÜRÜYORUZ…

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz Cumartesi günü Lefkoşa’da düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni’nde yaptığı konuşmasında hem iç hem de dış kamuoyuna yönelik son derece önemli mesajlar vermiştir.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan konuları şu şekilde dile getirmiştir;

- “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması ve iki devletli çözümün hayata geçmesine yönelik gayretlerimizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Şuşa’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Gayrıresmî Zirvesi’ne, Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın iştiraki bunun en son örneği oldu. Bu süreçte sergilediği dirayet için Azerbaycan Cumhurbaşkanı kardeşim Aliyev’e de buradan bir kez daha teşekkür ediyorum

- “İktidar, muhalefet ayrımı olmadan 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni’nde bulunmamız Türkiye’nin ve Türk milletinin Kıbrıs davasına verdiği önemin göstergesidir

- “Aynı suda iki kez yıkanılmaz. Adadaki gerçekleri görmezden gelerek hiçbir yere varılmaz. Kıbrıs’ta federal bir çözümün mümkün olmadığına inanıyoruz. Müzakerelere, yıllar önce İsviçre’de bıraktığımız yerden devam edelim demenin kimseye faydası yoktur

- “Bugüne kadar çözümü samimiyetle isteyen, bunun için fedakârlıkta bulunan, riski alan, irade sergileyen taraf Kıbrıs Türkü ve Türkiye olmuştur. Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın 2023 Nisan ayında Cenevre’de yapılan toplantıda ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonu çok kıymetlidir. Kıbrıs Türk tarafı, Rum tarafıyla her alanda eşit olarak müzakere masasına oturmalıdır. O yüzden ‘çözüm istiyorsanız Kıbrıs Türkü’nün müktesep haklarını tescil edin’ diyoruz

- “Rumlar, Kıbrıs Türkü’yle, siyasi gücü ve adanın doğal kaynakları da dâhil ekonomik refahı paylaşma niyetlerinin olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Geçenlerde maalesef Yunanistan Savunma Bakanı, yine akla ziyan açıklamalar yaptı

- “Kıbrıs Türkü’nün haksız ve hukuksuz şekilde maruz bırakıldığı izolasyonun kırılması, ambargonun kaldırılması için çaba gösteriyoruz”

- “KKTC’nin güçlü, müreffeh, itibarlı bir devlet hâline gelmesi için desteğimiz bakidir”

- “Tıpkı yarım asır önce olduğu gibi bugün de tek yürek, tek bileğiz

- “KKTC’nin bizim göz bebeğimizdir, canımızdan bir parçadır

- “Adanın güneyinde maalesef kendilerini Kıbrıs adasının tek hâkimi olarak gören şımarık bir zihniyet var. Öyle bir vahametle karşı karşıyayız ki Rum lider, EOKA teröristlerini anma törenlerine katılıyor, Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimizi güneye geçtiklerinde saldırıya uğruyor, tutuklanıyor, güneydeki camiler kundaklanıyor

- “Uluslararası alanda etkin iç hukuk yolu olarak tanınan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun Ada’da mülkiyet konusunda çözümün yegâne adresidir. Bunun dışında başka yollara tevessül edenler, Kıbrıs Türkü’nü baskı altına alarak hedeflerine ulaşacağını zannedenler büyük bir yanılgı içindedir. Ne biz oldu bittilere müsaade ederiz, ne de Kıbrıs Türk halkı tehditlere boyun eğer 

ALİYEV, TATAR'IN ŞUŞA ZİRVESİ’NE KATILIMI, KKTC'NİN TANINMASINA DOĞRU ATILAN ÖNEMLİ BİR ADIMDIR..

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 20 Temmuz 2024 günü "Yanlış Haberin İfşası: Dezenformasyonla Mücadele" başlıklı 2. Şuşa Global Media Forumu'nun açılış töreninde yaptığı konuşmasında, Kıbrıs Türk Halkının 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 50. Yıldönümünü kutlayarak KKTC’ye ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a yönelik önemli mesajlar vermiştir…

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 2. Şuşa Global Media Forumu'nun açılış töreninde yaptığı konuşmasında, ilk önce Kıbrıslı Türk Halkının, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 50. yıldönümünü münasebetiyle tebrik ederek,  Kıbrıslı Türk Halkına yeni uğurlar, mutluluklar arzu ettiğini ifade etmiştir.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, konuşmasının devamında “KKTC Cumhurbaşkanı hürmetli Ersin Tatar'ı ben Azerbaycan’a davet etmiştim. Birkaç ay önce benim misafirim olmuştur. Ersin Tatar'ı özellikle Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayrı resmi Zirve toplantısına da özellikle davet ettim. Bildiğiniz gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti artık TDT’de gözlemci statüsüne sahiptir. Gözlemci statüsünde artık zirve toplantılarına katılmaktadır. Ancak ilk defa ilk kez kendi bayrağı altında zirvede yer aldı. Biz öz kardeşliğimizin gereğini yerine getirdik. Öyle düşünüyorum ki Ersin Tatar'ın Şuşa Zirvesi’ne katılımı, KKTC'nin bağımsızlığına/tanınmasına doğru atılan önemli bir adımdır. Biz her zaman Kıbrıslı kardeşlerimizin yanında olacağız. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 50. Yıldönümünü kutlama törenlerine Azerbaycan’dan büyük heyet gitmiştir. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 50. yıldönümünü birlikte kutladılar. Hem Devlet memurları hem de milletvekilleri de bugün KKTC’dedirler” ifadelerinde bulunmuştur.

 TBMM TEZKERESİ…

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bugüne kadar Kıbrıs konusunda birçok kararlar alınmıştır. Ancak, alınan 20 Temmuz 1974 ve 20 Temmuz 2024 tarihine ilişkin olan kararlar büyük önem taşımaktadır. Bilindiği üzere 20 Temmuz 1974 tarihli ilk tezkere elli yıl önce Kıbrıs Türk Halkının can güvenliğini sağlamak amacıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlük hakkını kullandığı, Barış Harekâtı tezkeresidir. İkinci önemli tezkere ise, TBMM’de Barış Harekatı’nın 50. Yıldönümüne iki gün kala kabul edilen “Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50.Yıl Dönümü” tezkeresidir. Bu tezkere ‘Egemen Eşit ve Eşit Uluslararası Statü’ temelinde yeni siyasete, büyük güç ve destek vermiştir.

Sonuç olarak; görüldüğü üzere Erdoğan, Aliyev ve TBMM’den yapılan açıklamalar yumuşak bir üslupla olmasına karşın son derece net ve güçlü mesajlar olmuştur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın müzakere masasına koyduğu ‘Egemen Eşit ve Eşit Uluslararası Statü’ temelindeki iki devletli yeni siyasete Erdoğan, Aliyev ve TBMM’den tam destek vardır. Kıbrıs konusunda Türkiye’de iktidar ve muhalefetin birlikte ortak mutabakatla eşit egemenlik ve eşit uluslararası statüye dayalı iki devletli çözüme tam destek verdikleri böylece iki devletli çözüm vizyonun Türkiye’de devlet politikası olduğu görülmüştür.

Kıbrıs Gazetesi'nden alıntıdır.