Uzun zamandır Facebook'da arkadaş olduğum bir kızın fotoğrafı dikkatimi çekiyordu. Messenger üzerinden 'El salladım'... Cevap vermedi, Zaten reddedi

Uzun zamandır Facebook'da arkadaş olduğum bir kızın fotoğrafı dikkatimi çekiyordu.
Messenger üzerinden 'El salladım'...
Cevap vermedi, Zaten reddedilmeye alışkın olduğum için de üzülmedim.
Bir kaç gün sonra tam da O'nu unutmuşken;
O da bana 'El salladı'.
Bu el sallamadan aldığım cesaretle hemen;
'Sa' yazdım, Yani ; Selamın aleyküm.
O da bana; 'Mrb' yazdı, Yani; Merhaba dedi.
Sonra;
- Nbr?
- İiii..Sen?
- İiiii
diye devam eden yazışmalarımız bir kaç hafta sürdü.
Sonunda yine cesaretimi toplayıp;
- Bir kahve içelim mi, hem birbirimizi de görmüş oluruz diye yazdım.
- Ok. Ne zmn? diye cevap yazdı.
Sonunda; Hafta sonu saat 14:00'de metrobüs istasyonunda buluşmaya karar verdik.
Buluşmaya giderken bir arkadaştan aldığım mavimsi bir t-shırt giyip, traş oldum.
Bir de 10 liraya 3 gün etkisi geçmeyen parfümden alıp her yerime sıktım.
Yarım saat önce gittiğim metrobüs istasyonunda yaklaşık 1 saat sanki gelen araçlar doluymuş da boş bir araç bekliyormuş gibi yapıp, bekledim.
Saat; 14 : 30 gibi geldi kız.
- Merhaba, Ayy kusura bakma biraz geç kaldım dedi.
- Merhaba, Önemli değil, Ben de yeni geldim zaten dedim.
Sonra metrobüse binmek için kartın basıldığı turnikelere geldik.
- Sen dur, bende kart var. Ben basayım geçersin dedim.
- Tamam dedi.
Kızı önden buyur edip, kartımı bastım.
Ama yeşil ışık yanıp, geç işareti çıkmadı.
Bir de üstüne aynı makine 'Yetersiz Bakiye' diye bağırmaya başladı.
Hay senin de, yetersiz bakiyenin de...... diye söylendim içimden.
Kız bu olaya çok bozuldu.
- Bende de kart var, buradan basalım dedi.
- Olmaz dedim.
- Uzatma lan dedi. Hem Yetersiz Bakiye'sin hem de hava atıyorsun.
Tam ben lafı eveleyip, gevelerken kızcağız kendi kartını basıp geçiverdi öbür tarafa.
Ben içeri geçemedim. O telaşla tekrar kart bastım.
Ama yine o ses yükseldi ; 'Yetersiz Bakiye' !
Kız arkasına bakmadan yürüdü gitti ve ilk gelen metrobüse binerek uzaklaştı.
Koşarak para yükleme makinesine gittim. Hızla cebimde kalan son 50 lirayı çıkarıp makineye koydum.
10 lira yükleyip kalan 40 lira ile kıza bir şeyler ısmarlamak istiyordum.
Fakat makine; ‘Kartınıza 50 lira yüklendi’ dedi.
İyice şaşırıp, panikledim. Cebimde hiç para kalmamıştı. Kartı tekrar makineye koyup 40 lira almak istedim ama makine geri vermedi.

Yine büyük bir aceleyle giriş turnikesine gelip tekrar kart bastım.
Bu sefer yeşil ışık yandı, kapı açıldı, rahatlıkla geçtim. Hemen kızı cep telefonundan arayıp, uzun uzun çaldırdım ama açmadı.
‘Telefonu sessizdedir yoksa mutlaka açardı’ diye düşünerek whatsapp’tan mesaj yazdım
- Nerdesin?
- metrobüsteyim
- konum at
- konum atamam, metrobüs hareket ediyor, konum sürekli değişiyor
- hangi durağa yakınsan, in orda beni bekle
- napcan?
- ben sana aşık oldum, onu söyleyecektim
- gerizekalı, ne aşkı, benim sevgilim var
- o zaman benimle niye buluştun, motor musun sen, ayrıca gerizekalı da sensin!
- motor anandır, beni bir daha arama, aç köpek!diye yazdı.

‘sen de beni arama’ diye yazdım fakat ‘mesajınız yollanamadı internete bağlanmak için lütfen yükleme yapınız’ yazısı geldi.
Bunun üzerine ben de tekrar telefonla aradım. Ama hat sürekli meşgule düşmeye başladı, demek ki beni engellemişti.
Dedim ya; Zaten reddedilmeye alışkın olduğum için üzülmedim ama biraz canım sıkıldı.

Yavaş yavaş eve gelip bilgisayarımı açtım. Birkaç şarkı dinledikten sonra facebook’u açıp onun sayfasına bakmak istedim ama sayfasını bulamadım.
Demek ki, buradan da beni engellemişti.
Dedim ya; Zaten reddedilmeye alışkın olduğum için üzülmedim ama biraz canım sıkıldı biraz da moralim bozuldu.

O sırada aklıma dikkatimi çeken başka bir kız daha vardı, O geldi.
Hemen O’na da messengerden el sallayıp, ‘selam’ yazdım.
Uzun süre bekledim. Mesaj kutusunda ‘görüldü’ yazmasına rağmen cevap yazmadı.
Dedim ya; Zaten reddedilmeye alışkın olduğum için üzülmedim ama biraz canım sıkıldı biraz moralim bozuldu biraz da kırıldım.

Bu arada ‘İstanbul’da bana uygun kaç tane kız yaşıyordur?’ diye hesaplamaya çalıştım.
Tahminime göre yaklaşık olarak bana uygun 5 Milyon kız vardı. Bu 5 Milyon kızdan bir tanesi bile benden hoşlanamaz mı, bunun yüzde olarak olasılığı nedir, bu kız şu an nerededir diye düşünürken arkadaşım Kadir aradı.
- Alo kanki naber, napıyon?
- İyi be kanki evdeyim.
- Cafeye gelsene kanki.
- Yok be kanki biraz dinleneceğim. Bugün faceden yaptığım manitayla takıldık, bayağı gezdik, eğlendik filan yorgunum…
- Okey kanki sonra görüşürüz o zaman.
- Tamam kanki deyip kapattım telefonu.
Son olarak face’de geçen sene Ayhan abi’nin düğününde çektirdiğim fotoyu paylaşıp altına;
‘O kadar insan sana yanar, Sen de gider bir oduna kül olursun’ Oğuz Akay yazdım.

Üç dakika sonra bir arkadaşım;
‘Oğlum o söz o adama ait değil. Ayrıca adamın adı Oğuz Akay değil, Oğuz Atay’ yazdı.