Eski ABD Başkanı Donald Trump, geniş güvenlik önlemleri altında geldiği başkent Washington DC'de, 6 Ocak 2021'de saldırıların olduğu Kongre binasının hemen yakınındaki Elijah Barrett Prettyman adliye binasında hakim karşısına çıktı.

Yerel saatle 15.30 civarında adliyeye gelen Trump'ın gözaltı uygulaması gereği içeride önce parmak izi alındı. Ardından hakim karşısına çıkan Trump kendisine yöneltilen 4 suçlamayı da reddetti.

Salonda, Trump hakkında yürütülen soruşturmalara özel yetkili uzman olarak atanan eski Başsavcı Jack Smith de hazır bulundu.

Davayı izlemek için mahkeme salonuna çok az sayıda gazeteci alındı, kamera, fotoğraf makinesi, cep telefonu ve bilgisayar gibi ses kayıt cihazlarına izin verilmedi.

Güvenlik önlemleri üst seviyede

Bugünkü mahkeme, Hakim Moxila A. Upadhyaya huzurunda görüldü. Ancak davaya daha sonra eski ABD Başkanı Barack Obama'nın atadığı hakim Tanya Chutkan'ın başkanlık etmesi bekleniyor.

Chutkan, Kongre baskını davalarında sanıklara, savcıların önerdiklerinden dahi daha sert cezalar vermesiyle biliniyor.

Eski Başkan'ın bu kez sanık olarak geleceği başkent Washington DC'de güvenlik önlemleri de artırılmış durumda. Oldukça kalabalık olan basın mensupları mahkeme binası önünde sabahın erken saatlerinden itibaren gelişmeleri takip ediyor.

Trump'tan mesaj

Mahkemeye gelmeden önce kendi sosyal medya platformu TruthSocial'da yaptığı paylaşımda Trump, "Şimdi bozuk, hileli ve çalınmış bir seçime meydan okuduğum için gözaltına alınmak üzere Washington DC'ye gidiyorum. Bu, büyük bir onur çünkü sizler için gözaltına alınıyorum. Amerika'yı yeniden mükemmel yap." ifadelerini kullandı.

Trump, Biden ve ailesinin yabancı ülkelerden rüşvetler dahil milyonlarca dolar çaldığını ileri sürerek, kendisine uygulanan muamelenin adil olmadığını savundu. Trump, ülkesinin geriye gittiğini iddia etti.

Biden, mahkemeyi takip etmeyeceğini söyledi

Bu hafta tatilde olan ABD Başkanı Joe Biden, sabah saatlerinde Delaware'de bisiklet turuna çıkmıştı.

Gazetecilerin, Trump'ın bugünkü mahkemesini takip edip etmeyeceğine ilişkin sorusuna Biden, "Hayır." yanıtını vermişti.

Trump'a yöneltilen suçlamalar

Eski ABD Başkanı Trump'a 1 Ağustos'ta "ABD'yi yanıltmak için komplo kurma", "resmi bir süreci engellemek için komplo kurma", "resmi bir süreci engelleme ve engellemeye teşebbüs", "seçmenlerin anayasal haklarını kullanmalarını engellemek için komplo kurma" suçlamaları yöneltilmişti.

Trump'a yöneltilen ilk suçlama, başkanlık seçimi sonuçlarının toplandığı, sayıldığı ve onaylandığı devlet işlevini bozmak ve engellemek üzere hile yaparak ABD'yi yanıltmak için komplo düzenlediği yönünde.

İddianamedeki ikinci ve üçüncü suçlama ise Trump'ın 6 Ocak 2021'de Kongre'de seçim sonuçlarının onaylanması için toplanılmasını engellemeye yönelik eylem ve girişimde bulunduğu iddiasını barındırıyor. Bu kapsamda iddianamede Trump'ın, Kongre saldırısına giden süreçteki açıklamalarından örnekler bulunuyor.

Son olarak Trump'a, seçmenlerin oy kullanma ve oylarının sayılmasına yönelik anayasal haklarını kullanmaları sırasında bir veya birden fazla kişiye baskı yapmak, tehdit etmek gibi yöntemler uygulanması yönünde komplo kurduğu suçlaması yöneltiliyor.

Trump'ın, "2020 Başkanlık Seçimi'ni kaybetmesine rağmen iktidarda kalmaya kararlı olduğu" ifadesine yer verilen iddianamede, eski Başkan'ın seçim sonuçlarıyla ilgili yalanlar yaydığı ve bu yalanların Kongre baskınını körüklediği ileri sürülmüştü.

İddianamede, Trump'ın seçim sonuçlarını değiştirmeye yönelik çabalarına yardım ettiği öne sürülen ancak isimleri paylaşılmayan 6 "iş birlikçiden" bahsedilmişti.

Trump'ın savunma avukatlarından John Lauro, suçlamaların "ifade özgürlüğü ve siyasi konuşmaya saldırı" niteliğinde olduğunu savunmuştu.

6 Ocak Kongre baskını

ABD'de aşırı sağcı gruplar ve eski ABD Başkanı Donald Trump destekçileri, 6 Ocak 2021'de, 3 Kasım 2020 Seçimi'nin sonuçlarının onaylanması için oturumun yapıldığı Kongre binasını basmıştı.

Baskında biri polis 5 kişi hayatını kaybetmişti. Baskın nedeniyle halkı isyana teşvikten azil istemiyle yargılanan eski Başkan Trump, Şubat 2021'de Senatodaki oylamada aklanmıştı.

İsrail ordusu, Beyt Lahiya'daki su kuyularının yüzde 70'ini tahrip etti İsrail ordusu, Beyt Lahiya'daki su kuyularının yüzde 70'ini tahrip etti

Temsilciler Meclisindeki Demokratlar, Cumhuriyetçilerin itirazına rağmen bir komite kurmuş ve olayı soruşturmaya başlamıştı.

Komite, Trump'ın "isyanı tetiklemek, isyana yardım etmek ve buna ortam hazırlamak", "resmi bir süreci engellemeye çalışmak", "ABD'nin düzenini bozmak için komplo kurma", "yanlış açıklama yapmak suretiyle komplo kurma" gibi suçları işlemiş olabileceği sonucuna varmıştı.

Komitede 9 üyenin tamamının oyuyla Adalet Bakanlığına Trump'ın bu eylemleri nedeniyle suçlanması tavsiyesinde bulunulması kabul edilmişti.

Trump aleyhindeki iddianameler

Son iddianame, Trump aleyhindeki üçüncü ancak en önemli iddianame olarak kayıtlara geçti.

Trump, 9 Haziran'da duyurulan 49 sayfalık iddianamede de Beyaz Saray'daki görevinden ayrılırken gizli belgeleri yanında götürmek ve bununla ilgili federal incelemeleri engellemekle suçlanmıştı.

İddianame üzerine 13 Haziran'da Miami'de hakim karşısına çıkan Trump, hakkındaki 37 ayrı suçlamayı da reddetmişti.

Trump'a, 27 Temmuz'da ise yardımcısı ve çalışanlarına Mar-a-Lago'daki malikanesinden çıkan gizli belgelerle ilgili güvenlik kamerası görüntülerini silmeleri talimatını verdiği iddiası dahil ilave suçlamalar yöneltilmişti.

Daha önce de 2016 Başkanlık Seçimi sırasında bir kadına "sus payı" ödediğine ilişkin suçlamalar nedeniyle de Trump, 4 Nisan'da New York'ta hakim karşısına çıkmıştı.

Böylece Trump, ikisi federal suçları kapsayan üç ayrı davada kendisine farklı suçlamalar yöneltilen ilk eski ABD Başkanı olarak tarihe geçti.

AA

Editör: Beyza CİHAN