Gelin bugün paranın ne demek olduğunu tekrar hatırlayarak yazımıza başlayalım… Para; alışverişlerimizde kullandığımız ve ardından tek tek hes

Gelin bugün paranın ne demek olduğunu tekrar hatırlayarak yazımıza başlayalım…

Para; alışverişlerimizde kullandığımız ve ardından tek tek hesabını tuttuğumuz… Verdiğimizi, aldığımızı, kayda geçtiğimiz bir maddi değerdir.

Bakın şu ifadenin altını tekrar çizelim… Hesabını tutuyoruz!..

Hesabın tutulduğu herhangi bir şey; hak, maneviyat içeremez… Hakikat verirken, alırken hesap, kayıt tutmaz… Bir elin verdiğini diğer el görmez…

Bu durumda para; Bizim hizmetkârımızdır. Hizmet için icat edilmiş ve kolayca vazgeçebilmemiz gereken bir araçtır..

Diğer yandan para; Toplumların alın terinin rakamsal ifadesidir... Bir ülkenin parasındaki yukarı ve ya aşağıya olan denge; ilimde, bilimde, eğitimde, yardımlaşmada, zekatta, fitrede ne denli başarılı oluşuyla alakalıdır…

Para; sadece dünya işlerinin değerini anlatan bir veri de değildir… Dünya ve ahiret hayatını ne denli dengeli yaşayabildiğini çok güzel ölçer…

Gelelim ABD Dolarının tanımına; Bildiğiniz gibi küresel dünyanın kabul ettiği, uluslararası kabul görmüş bir para birimidir. Dünya’nın neresine giderseniz gidin dolar ile alışveriş yapabilirsiniz. Onu cebinizde bulundurmanız halinde dünyada ticari sorunlarınız çözülür.

Ama bilinçsiz bir anlayış ile cepteki borç dolara güvenip milli üretimi azaltmak doların küresel para olma amaçlarından biridir. Böylece dolara bağımlılık doğar…

Dolar, ülkesinin parasını, malını, servetini, toprağını kendine akıtacak bağımlılar arar…

Uyuşturucu gibidir… Bağımlılık yapar… Aynı zamanda bulaştığı bünyede tembellik yapar… Bilinçsiz toplumlara ya da yönetimlere hemen bulaşıverir…

Önce kendi değerini ucuzlatır… Fon yatırımı adı altında o ülkeye bolca dolar girer… Dolar çok olunca fiyatı ucuzlar… “Oooo yabancı ülkelerin malları meğer ne kadar ucuzmuş” dedirtir. “Ne çalışcan birader, o ülkeden alalım. Bırak onlar çalışsın sen rahatına bak, zaten neredeyse bedava” dedirtir… Kullandıkça kullanmak istersin… Adeta gönlünü kaptırırsın, bazen onsuz yapamayacağını düşünürsün… Aşk gibidir yani gözünü boyar. İlişki kısa bir süre sonra tek taraflı aşka döner ama sen göremezsin…

Herkese onu sorarsın… Dolar ne yapıyor? Hali, vakti yerinde mi? Ne olacak dolarımın hali? Euro ile parite ilişkisi ne olur? ABD faiz yükseltirse doların canı acır mı? Trump doları neden pahalı buluyor? FED’e neden dolar için baskı yapıyor?..

Yani dolar aşağı, dolar yukarı hep onu kovalarsın, meraklanırsın… Belki zorlamadır ama “aşk, aşktır” işte…

Bir de bizim Türk Liramız var… Biraz ona da değinelim!..

Adı üstünde Türk’ün Lirası… Ama bu sıralar çok yalnız… Yüzüne pek bakan yok…

Türk Lirası; Türk’ün alın terinin rakamsal ifadesi… Türk’ün varlığının, ekonomideki ağırlının göstergesi… Türk’ün üretimi… Türk’ün tohumu, gübresi, samanı, buğdayı, soğanı, danası, tekstili, teknolojisi, uçağı, füzesi…

Bir kuruş doların katkısı olmadan yapabildiğin her türlü ilimin, bilimin ta kendisi… %100 Türk üretimi…

Biri bana doları her sorduğunda; Soranın ABD varlığına olan sempatisi içimden geçmiyor değil hani… Arkasından tabi ki hakkını da veriyorum. Soran kişinin de bireysel yapabileceği bir şey değil maalesef… Bu bir sistem, yönetim, anlayış işi…

Ama bizler bu sistemi kısmen de olsa etkileyebiliriz…

Allah’ın rahmetini üzerimize alabiliriz…

İlla bir paraya aşk duyacaksak!.. Türk Lirasına, varlıklarına, emeğine, keşfine, hammaddesine, mamülüne aşk duyabiliriz…

Dolar’ın 5,80 TL seviyelerine gelmesini fırsata çevirebiliriz… Çünkü bu durum ihracatımızı artıran bir durum olmuştur bile… Emeğimiz, diğer ülke vatandaşlarına oran ile çok ucuz olduğundan, tercih ediliriz.

Bu nasıl fırsata döner?.. Elbette tamamen yerli üretimler yaparak…

Hiç ama hiç ithalat yapmadan, herşey yerli olmalı… Döviz ile mal alma bağlantımızı tamamen kesmeliyiz… Dolar’ın bize karşı olan duyguları karşılık bulmamalı…

Bu elbette bir anda kolayca olmayacaktır. Yavaş yavaşta olsa bunu hedefleyebilir, sistem ile savaşabiliriz…

Türk’ün Lirasını, varlığını yükseltebiliriz…

Unutmayalım ki!.. Geçmişte Liramızın savaşını veremediğimiz için, gün geldi toprağımızın savaşını vermek durumunda kaldık… Kurtuluş Savaşımızı…