HABER: MUSTAFA ÇİFCİ
Eğitimci yazar Salih Koç tarafından yazılan harika bir çocuk kitabı..
Yazarlığın, öğretmenlikle ya da eğitim okullarında akademisyen olmakla ilgilisi yoktur. Bu mesleklerde çalışan yüzlerce kişinin bir öyküsü, bir şiiri, bir deneme yazısı dahi bulunmaz. Kaç beden eğitimi öğretmeninin bir spor dalında lisansı vardır? Kaç müzik öğretmeninin bir şiiri, bir bestesi, güftesi, çalabildiği bir müzik aleti vardır? Elbette aralarında çok iyi eğitimciler vardır ama dediğim anlamda ele alırsak sayıları oldukça azdır. Diğer yandan tez yazıları da belli bir formata göre yazılır, alıntılarla süslenir. Bu yüzden, hem öğretmen olan, hem de yazabilen insanları her yönden meslektaşlarından çok farklı gördüğümü buradan söylemek isterim. Çünkü yazabilen insan farklıdır. Diğerlerinden sanatsal anlamda üstün özellikleri vardır. Kendini geliştirmiş olanlardır. Kişilik gelişmesini sosyoloji olarak tamamlamış olanlardır. Kişilik gelişimi ise, farkındalığı olabilenler demektir.
Yazar Salih Koç, yukarda yazdığım kişisel gelişimde üstün başarısı olan bir eğitimcidir. Yazar, eserinin başında şunları söylüyor:
“Eskiler; "Kitapsız bir yaşam, tuzsuz çorbaya benzer" derlerdi. Bu kitabimi okuyacağını umduğum kişiler içinde umarım çorbayı sevmeyenler yoktur!..
Biz eskiler, eskimeye yüz tutmuş olanlar; illa da bir nasihatte bulunmayı gerekli görürüz. Nasihat etmeden söylediğimiz her sözün eksik kaldığını sanırız.
Biz nasihatlerle büyümüş bir kuşağız. Bize önüne gelen nasihat etti. Ne yalan çoğuna da uyduk. Bu arada itiraf etmek gerekirse çoğumuz "hayır" demeyi de beceremedik. Şimdiki kuşak öyle mi? İnanmadığı, şeylere, nasihatlere "evet" demesi mümkün mü?
Laf aramızda; biz bu yeni kuşağı her ne kadar eleştiriyor olsak da onların mantığına yatmadığı şeylere "hayır" diyebilmelerine hayran kalıyoruz doğrusu...
Bu vesile ile geleceğin okuyan, sorgulayan kuşaklarla bugünden daha aydınlık olacağına inancımı ifade etmek isterim...
Gezin, görün, okuyun, yazın!..
Bak gördünüz mü? Giderayak yine de "Nasihatte bulunmadan duramadık!"
Ne demiş atalarımız: "Can çıkmadan, huy çıkmaz!."
*
Bazı insanlar vardır, yaşamları hep aynıdır.
Sadece yaptığı işlerle ilgili olurlar. Mesleki anlamda bütün zamanını sadece işiyle ilgili olup, başka dallarda yaptıkları ya da ilgi duydukları fazla bir alanları yoktur.
Örneğin haber bültenlerini izlemeyen, gazete okumayanlar her şeyden uzak duran insanlar da bana göre sadece kendi kabuğunda yaşayan insanlardır.
Bazıları da tam tersini başarırlar.
Bu başarıya en güzel bir örnek olan Salih Koç’tur.
Kendi aklını, yüreğini, beynini geliştirmiş, büyütmüş, günlerini boşa geçirmemiş değerli bir insandır Salih Koç..
Her güzelliğin arkasında bir ayrılık sevdası olurdu. Ve her güzellik, içinde bir kötü niyeti, her kötülük de güne çıkmamış bir iyilik taşırdı. Her kitap bize ayrı bir hava verir, ayrı bir pancere açar. Ayrı bir sevgi verir. Bu değerli eserin sayfalarında ben de bunları hissettim.
Yukarda çocuk kitabı dediğime bakmayın, tüm yaş grupları için önerdiğim bir eserdir.
Yazar hakkında kısa bilgi notu:
1956 Sinop doğumludur. İlkokulu kendi köyünde, Lise öğrenimini Kastamonu Göl ve Sinop Kız Öğretmen Okulunda tamamladı. Giresun Eğitim Enstitüsünü bitirdikten sonra yurdun muhtelif yerlerinde sınıf öğretmeni ve yönetici olarak calipti.
Emekli olduktan sonra meslekten kopmadı. Halen Özel eğitim kurumlarında çalışmaktadır.
İlk kitabi 2017'de, ikinci ve üçüncü kitapları da 2020, dördüncü kitabi da 2021 yılında yayımlandı. Şiirler, makaleler, öyküler yazmakta olup bazıları ulusal ve yerel basında yayınlamaktadır.
İkinci ve üçüncü kitapları, "Köy Enstitülerinin şiirsel bir dille anlatıldığı özgün bir çalışmadır...
Salih Koç kendi yaşamını şöyle özetliyor: "Okurum-Yazarım-Gezerim"
Yolunuz açık olsun değerli yazar dostum, kıymetli ağabeyim.….
Nice kitaplara imza atmanız dileğiyle….