Dini dillerine dolaya dolaya...
Ayetleri yalanlarına kalkan ederek...
Halkı aldattıklarını sanıp dünya ve içindeki geçici şeylere aldanarak...
Hz. Ömer'in adaletinden bahsedip adaletsizlik yaparak yürütüyorlar gemileri.
Aldatıyorlar bizleri.
Kim mi?
Herkes...
Aklınıza sadece idare edenler gelmesin.
Mecliste koltuğu olandan tutun, partilerin sırtından hortumlayanlara varıncaya dek.
Siyasi nüfuzu imtiyaza dönüştüren binlerce örnek.
Yüzlerce bürokrat...
Her kirli işi din kisvesine bürünerek yapıyorlar.
Dini argümanların ardında maskeleri...
Bir zamanlar başka argümanlardı.
Yarın bir başka sığınak bulacak, oraya demir atacaklar!
Kimler mi?
"Kral öldü, yaşasın yeni Kralcılar".
Her devrin adamları...
Derdi, tasması olanlar...
Yuları başkasına tutturanlar...
Neyse ki hesap var!
Ömer radıyallahu anh' Şam'ı fethettiğinde, Roma İmparatorununda hazır bulunduğu bir yemeğe davet edilir.
Ömer'in yemeğe giderken giymiş olduğu cübbede (elbisesinde) 17 tane yama vardı.
Elbisesin üzerinde ne apolet, ne rozet, ne de rütbe vardı.
Ayrıca geçit töreni için ne koruması, ne konvoyu vardı.
Hz. Ömer yemek yerken elinden bir parça lokma yere düşüyor, Hz. Ömer eğilip yere düşen parçayı alıyor ve yemek için onu üflüyor.
Ömer'in yanındaki sahabiler onu dürterek, "Ey müminlerin emiri şu lokmayı yemesende olur" dediklerinde ise şeref ve izzetin sembolü Hz. Ömer onlara şöyle diyor;
-Şimdi ben bu dinsizler için sevgilimin yani Resulullah'ın sünnetini mi terkedeyim?
(Sababenin yaptığı bizim dilimizde "Bizi şu yabancı adamların önünde rezil etme" gibidir)
Bugün izzeti Allah'u Teala'nın hazinelerinin dışında arayan herkes hüsrandadır, kaybetmeye mahkûmdur...
Ömer ve bahsettikleri adil düzeni tertemizdir.
Bu günün hiçbir siyasi veya bürokrasi insanı bunu kullanacak kadar temiz değildir!
Ömer'in adalet anlayışı bunların ağzına dolayacağı kadar kötü değildir!
Hz. Ömer'i kullanmayın, yeter!