Öncelikle bilinmeyenlerinizle bizlere kendinizden bahseder misiniz?

Tarsus doğumluyum. Üniversite yıllarımı yurt dışında geçirdim. Bu yıllarda müzik ile yakından ilgilendim. Bulunduğum ülkelerin yerel müzik tarzların yakından inceleme fırsatım oldu. 12 sene olmuş. Üniversiteden sonra askerlik tecrübemi Belçikanın Fransa sınırına komşu Mons kasabasında Nato karargahı olan SHAPE’te yaptım. Türkiye’ye döndükten 2 sene sonra kendi söz ve bestelerim oluşmaya başladı ve profosyenel olarak ilk adımımı 2014 yılında Gidiyorum albümü ile attım. Daha sonra single ve düet çalışmalarım oldu. Bende iz bırakan en iyi müzikal tecrübem Harun Kolçak ile Vermem Seni Ellere düetimiz oldu.


Müziğe ilginiz ne zaman ve nasıl başladı?

Ortaokul yıllarında. Bir gün tenefüste şarkı söylerken ertesi gün kendimi okul korosunda bulmuştum ve bu çok hoşuma gitmişti.

Yeni çalışmanız hayırlı uğurlu olsun projenin oluşumunu anlatır mısınız?

Teşekkür ederim. Kendimi ifade ettiğim şarkılardan birisi Güz Güneşi. Genellikle söz ve müziği şahsıma ait şarkılarda kendimi bulurum. Çok sevdiğim söz yazarı arkadaşım bir gün bana Caner Güneysu ile birlikte bir şarkı yaptık bu tam senlik dedi. Demosunu dinlediğimde acaba diye düşünmüştüm. Ama şarkıyı okuyunca herşey değişti. Her şarkıcının tarzına,hislerine ve kalemine uygun şarkılar yakalandığında bu söz yazarını da okuyanı da mutlu eder. Düzenlemeyi çok sevdiğimiz aranjörümüz Miraç Kutlu yaptı.

Klip çekimi için kıymetli dostumuz, yönetmenimiz Murat Joker ile konuştuk. Kadrajını çok seviyorum ve kafamız çekim detayları ile hep uyuşur. Çatalca Ormanlı’da buz gibi havada donarak tamamladık:) Tebrik ediyorum bu soğuğa dayandığın için demişti. O kadar soğuktu yani:))

Şarkımızın basın PR için de dostuluğumuzun yıllara dayandığı ekranların gülü çiçeği Emel Yalçın’dan başkasını düşünemezdik:)


Aynı zamanda doktorsunuz iki mesleğe birden vakit ayırmak zor oluyor mu? Önceliğiniz hangisi?

Halen Saraybosna Tıp Fakültesinde eğitimim sürüyor. Hep daha iyisi olsun diye çabam hiç bitmez zaten benim:) Dünyada cerrahi ve cerrahi olmayan medikal estetik alanındaki gelişmeleri takip edip dönemsel eğitim kurslarına giderek gelişimimi devam ettiriyorum. Bunların hepsi sorunsuz, komplikasyon riskini sıfıra indiren, hastaları mutlu eden sonuçlara imza atmak için. Şu anda mesela American Academy of Facial Esthetics ve dünya çapında 3-Point Liquid Rhinoplasty ile tüm beğenileri üstünde toplayan İngilteredeki Dr. Ayad Harb’ın sertifika proğramını almaktayım. Sürekli güncellenmek lazım her sektörde olduğu gibi.

Müzik derseniz bizler atomdan dolayısı ile titreşimlerden oluşuyoruz. Bu titreşimler frekans oranını belirler. Doğru frekanslar ve doğru enerji sinyalini yakalarsak bu bize her zaman iyi gelecektir. Müzik olmadan bir hayat düşünemiyorum. Hem dinlemesi hem söylemesi bana çok iyi geliyor. Dediğim gibi bir işi yapacak isem olayın özüne kadar gidip profosyonelleşmez isem rahat etmem. O yüzden kendimi müzikal olarak yeterli gördüğüm ve söz müziğimi de yazmaya başladığım andan itibaren 2014’ten başlayarak profosyenel müzik hayatına girdim. Ve iyi ki bunu yaptım. Her iki işim de sanat icra etmek olduğu için her ikisini de çok seviyorum ve birbirinden ayrı düşenmiyorum. İnsan yeter ki istesin, herşeye vakit ayırır. Önceliklerde o anki duruma ve aciliyete göre değişir. Hani kadınlar bazen der önceliğin ben olayım diye:)Onların önüne hiç bir şey gelmesini istemezler. Aslında öncelikler o zaman diliminde olmazsa olmaz yapılması gerekenlerdir. Verilen değeri ölçmez. Kimse bunu yanlış anlamamalı bence. O an ne yapılması gerekiyorda öncelik o olur:)

Otokontrolü müsünüz yoksa hatalar yapar mısınız?

Otokontrolü severim sanırım öyleyim yalnız hata yapmayacak kimse yoktur. Bazen pozitif bakarken bile birden mod düşebilir. Mesela Oğlak burcuyum ve çalışmayı çok severim ve titizimdir. Ama hata yapar isem de bunu sindirmem kolay olmaz. Benim tüm günümü mahvedebilir. Böyle olmamalı aslında:)
 

Başarılı bulduğunuz yorumcular kimler kimleri severek dinliyorsunuz?

Ben genelede yabancı müzik dinlerim. Harun Kolçak’ta böyle yapmamı söylediğinde anladım ki en doğrusunu yapıyormuşum. Tarzıö moduma gör de değişir.

Daha önce düet çalışmalarınız oldu yeniden düet yapmaya düşündüğünüz isimler var mı? Harun Kolçak’ın albümünde Vermem Seni Ellere şarkısını coverlamıştınız? Kendisiyle unutamadığınız bir anınız var mı?

Zaman zaman Harun ağebeyimi rahatsızlığından dolayı yürütmek için dışarı çıkarırdım. Yorulduğumuzda taksiye binip eve bırakırdım. Bir keresinde takside İbrahim Tatlısesin bir şarkısı çalıyordu. Zaten çok tizden okur. O anda şarkıya aynı tizlkte eşlik ettiğimde bana bu kadar dikten okuma tenör …venk deyip tatlı bir küfür sallayıp çok güldürmüştü:)

Şu an başka bir düet planım yok.

Müzikte hızlı tüketim devrindeyiz. Maalesef artık hit şarkı çıkmıyor. Sadece popüler oluyor şarkılar ve tüketimden sonra dinlenmiyor. Bunun nedenleri sizce nedir?

Hit şarkı eser niteliği taşır ve yıllar geçsede üstünden geçse demlenir yine dinlenir. Popülerliğe hiç girmeyelim derim, çünkü o moda gibi parlar söner, dönemin imzasını taşır. Müzik dönemsel olamaz, içsel’dir. Bir yolculuktur ve insan bu yolculuklara hep çıkar hayatı boyunca. Popüler olmayı insan fıtratı sever ama göz önüne çıkma amacı ile yapılan herşeyin bir gün dönemi geçer. Sanat için sanat yapınca o akıllarda hep iz bırakır. Zamana esir olmayan bütün zamanlarda etkisi sürecek şarkılar üretmek lazım
 

Zamanda geriye gidip, hayatınızdaki bir şeyi değiştirebilseydiniz bu ne olurdu?

Zaman çok kıymetli. İnsanın en değerli varlığı. Gönül ister ki her bilince daha erken ulaşmak, daha önce başlamak her şeye. Öteki yandan da herşeyin zamanı var. Vaktinden önce, bir konuda olgunlaşmadan yapılan her şey eksik kalıyor. Bence geriye gitmeyelim, hep ileriye:)
 

Müzikal anlamda hedefleriniz neler?

Müzik olmadan yaşamak anlamsız olurdu. Bence yaptığımız herşeye anlam yükleyen o melodiler. Bunun üretici tarafında olmak çok keyifli. Çünkü üretmek için önce hissetmek ve yaşamak lazım. Öncelikle içime sinmesi lazım yaptığım işin. Mesela şarkı okumalarını hayır bu olmadı deyip bir kaç hafta sonra tekrar yapabiliyorum. Ta ki o hissi yaşayıp dinleyiciye verene kadar uğraşırım. Bu düşüncelerle kendimce tamam bu oldu dediğim şarkıları dinleyicilerle buluşturmak tek gayem. Bunun hazzı bambaşka. Bir de sahnede her bir ağızdan söyendiğinde bu şarkılar, bundan ötesi yok bence.
 

Size yapılan ne gibi yanlışı affetmezsiniz?

Düşmanlık ve zarar verme anlamındaysa ise hayır. Diğer durumlarda ise karşımdakinin üzüntüsündeki samimiyetine bağlı biraz da.


 


 


 


 

Aşk hayatınız nasıl gidiyor?

Şu anda tek önceliğim işim ve eğitimim. O yüzden büyük sorumluluklara girmiyorum. Her ilişki bir sorumluluk ve fedakarlıktır. Hakkını veremeyeceğiniz bir şeye kalkışmamak lazım. Kimseyi üzmeye ve üzülmeye gerek yok. Zamanı gelince ve hazır olduğunda şartlar kendiliğinden oluşur zaten.


 

Kıskanç bir erkek misiniz?

Abartıya kaçmasam da sanırım birazcık evet:) Kaçmıyorumdur inşallah. Bence erkeği bırakın, kadınların kıskançlığı diyorum başka bir şey demiyorum:) İnanılmaz yorar. Herşey yerinde ve kararında olsa hayat ne yaşanılır olur değil mi. Seven kıskanır lafı da yalan. Seven özenir, ince düşünür, her zaman her şeyi söylemez.