Anneler Günü geldi çattı. Hayatımızda bizi var eden, en kıymetli varlıklarımız annelerimizdir. Ben de bu güne özel bir röportaj gerçekleştirmek istedim.
Sosyal medyadan tanınıp, ünlü bir çocuk oyuncu olan Ebrar Alya Demirbilek’le ve annesi Leyla Demirbilek’le sohbet ettik. Anne olmak çok zor, hele bir de ünlü bir çocuk annesiyseniz.
Anneler günü haftasındayız. Bir çocuğu doğurmak sadece onu 9 ay karnında taşımakla olmuyor. Sen iki çocuk annesisin. İlk kızın Sude büyüdü, genç kız oldu. Ebrar milyonlar tarafından sevilen bir oyuncu... Anneliği ilk tattığında ne hissettin?
İlk çocuk biraz acemiliğe denk geliyor. Sude’yi kucağıma verdiklerinde sanki oyuncak bebek tutuyormuş gibiydim. Bir saat sonra kendine geliyorsun. Zamanla güçlü bir bağ oluşuyor anne kız arasında ve sonrasında hiç kopamıyorsun. Her şeyden önce onu düşünüyorsun. Annelik kelimelere sığamayacak kadar derin bir duygu.
Ebrar doğduğunda artık daha tecrübeliydin…
Evet, ilk çocukta bir şapşallığın oluyor, ama ikincisinde başına neler geleceğini bildiğin için daha tecrübelisin. Çok enteresan bir duygu, o artık hayatın. İki çocuğuna aynı özveriyi göstermeye çalışırken çok fedakarlık yapman gerekiyor. O dengeyi sağlamak daha zor. İlk çocuğunun, ikinci çocuğunu kıskanmaması için uğraşmak anneliğin en zor tarafı benim için. Ben çocuklarıma karşı çok adaletli davranmaya çalışıyorum.
Sude’yi büyütürken aynı zamanda çalışıyordun. Hem çocuk bakmak, hem çalışmak zor olmadı mı?
Sude’ye ofiste bakıyordum. Hem çalışmak, hem çocuğunun okuluna zaman ayırmak, hem evi kontrol etmek… Annelerin hakkı ödenmez dedikleri şey bu olsa gerek. Babaların da emeği var, ama bir anne kadar olamaz. Onlar çalışıyorlar, sadece akşamları çocukla ilgileniyorlar. Anneler 24 saat.
İki çocuğuna da bakıcısız baktın, daha zor olsa gerek?
Bakıcı istemedim, çünkü çocuklarım bana çok düşkündü, ben de çocuklarıma çok düşkündüm. Sude ilk doğduğunda annem bana destek olmuştu, ama Ebrar’a tamamen ben baktım. Ebrar’a bakabilmek için çok güzel giden bir kariyeri bıraktım. Hiçbir zaman pişman olmadım.
Anne olmadan önceki hayatını özlüyor musun?
Ben çocuklarımla çok mutluyum. Şimdi Ebrar büyüse de ablasıyla birlikte üçümüz bir şeyler yapabilsek diye bekliyorum.
Sence anneliğin bir tarifi var mı?
Anne olmak çocuğun için hayatından vazgeçmektir. Bu soruya herkes bir cevap verir, çünkü hepimizin anneliği başkadır.
Günümüzde en çok tartışılan konulardan biri; her kadın her erkek anne baba olmamalı... Anneliğin bir sınavı varsa bunu nerede veriyorsun?
Ben de herkesin anne baba olamayacağını düşünüyorum. Hastalandığımda bile çocuklarımın isteklerini yapabilmek için kendimden veriyorum. Bir anne hasta olamaz, bir tek kendi için yaşayamaz, uzun tatiller yapamaz, çünkü senin çocuğun var. Bunu özellikle küçük yaşta çocukları olanlar için söylüyorum. Annelik hep gözün arkada olmasıyla birdir. Çocuğun mutlu değilse, açsa, yoldaysa, hastaysa, hep aklın onda olur. Ben çok sorumsuz anneler görüyorum. Küçücük çocukları tek başına okula yolluyorlar, çocukların bakımıyla ilgilenmiyorlar. Bir çocuğun toplum içindeki bakımı çok önemlidir. Bunu da anne sağlar. Sude çocukken ben ona özel kıyafetler diktirirdim.
İki kızın var, hiç erkek çocuğum olsaydı dedin mi?
Hayır, Ebrar’a hamile olduğumu öğrendiğimde inşallah kız olur demiştim.
Senin annenle nasıl bir ilişkin vardır?
Her zaman iyiydi. Hele şimdilerde daha da yakınız. Çocukken annenin kıymetini çok fazla anlamıyorsun. Bazen yanlış anlaşılmalar, kırgınlıklar yaşayabiliyorsun, ama büyüdükçe onun gözünden bakabilmeyi öğreniyorsun. Annemler başka bir şehirde yaşamalarına rağmen ben buradan onlara yetmeye çalışıyorum.
Genç kızlığa yeni girmiş bir kızın da var. Evde abla kardeş savaşları oluyor mu?
Çok oluyor. Sude çok disiplinli bir kızdır. Ne beni ne Ebrar’ı odasına bile sokmaz. Sude istemediği kimseyi içine almaz, bu konuda çok otoriterdir. Kardeşiyle de genelde ilişkileri böyledir. Ebrar da ondan çekinir.
İki evladının arasında kalıyor musun?
Kalıyorum, ama arada kaldığım zaman Ebrar’la sorunlarımı çözmeye çalışırım, çünkü o daha dingin. Ebrar çok daha fazla özverilidir, fedakârdır. Sude’ye daha temkinli yaklaşırım.
Ebrar nasıl oyuncu oldu?
Ebrar 2013 doğumlu. Sude, Ebrar’a günlük adı altında, sonrada Ebrar’a anı kalması için fotoğraflarının paylaşılacağı bir sosyal medya hesabı açmıştı. Ben yeni medyadan anlamadığım için Sude ilgilendi. O zamanlar Ebrar 6 aylıktı. Bizim İnstagramımız kilitliydi. Facebook’a attıklarımız, instagrama kaydoluyormuş. 2 yaşındayken küçük küçük videolar koyuyorduk. O zamanlar büyük sayfalar Ebrar’ı keşfettiler. Televizyonda Ebrar’ın sayfası çıktığında bizim haberimi yoktu. İnsanlar arayıp, hayırlı olsun diyorlardı, ben de şaşırıyordum. Ebrar’ın sayfası 40 bin olduğunda, ben oturdum ağladım. “Ebrar’ı artık herkes tanıyor, ben onu nasıl koruyacağım?” diye. Bir kız çocuğunu korumak çok daha zor. İnsanlar Ebrar’ı bilerek meşhur yaptım zannediyor. Onun kaderinde varmış. Bazen “Annesi kendini yırttı, onu oyuncu yaptı” diye yazıyorlar. Rabbim bunu onun kaderine yazmış. Show Tv’nin genel müdürü Suavi Doğan Ebrar’ı iki yaşında keşfetti ve Çocuktan Al Haberi programına aldılar. Ebrar’ın manevi amcasıdır. Ailecek çok severiz.
Ebrar’ın oyuncu olması senin hayatına nasıl bir yükümlülük verdi?
Çok büyük sorumluluk. Ebrar’ı kimseyle yalnız bırakamıyorum, tek başına bir yere gönderemiyorum, her şeyiyle kendim ilgilenirim.
Dışarıdan “Ünlü bir çocuğu var, annesinin de işine geliyor gibi göründüğü zamanlarda ne yapıyorsun?
Hiçbir zaman böyle bir şey olmadı. Ben bu sözlere çok üzülüyorum. Ünlü bir çocuk annesi olmak çok zor. Ebrar’ın fanları ona sarılmak istiyorlar, öpmek istiyorlar. Yanına yaklaştırsan bir dert, yaklaştırmasan egolu diyorlar. Kimin, ne niyetli yaklaştığını bilemezsin. Hercai dizisinde oynarken otele 3 bin kişilik turlar geliyordu. Biz Ebrar’ı korumalar eşliğinde, zoraki odaya çıkartıyorduk. Sosyal medyadan insanlar “Ebrar’ı gördük, ama bize yaklaştırmayıp, kaçırdılar” diye yazmış. Ben çocuğumu 3 bin kişinin arasına mı soksaydım? İnsanlar bizim çalışmayıp, ekmek elden su gölden yaşadığımızı zannediyorlar, ama öyle bir şey yok. Ben Ebrar’la ilgileniyorum, eşim de çalışıyor.
Anne olmak bir çocuğun ilk tohumlarını atmak demek… Karakteri inşa eden ilk insansın. Çocuğuna miras kalsın isteyeceğin üç şey nedir?
Güzel ahlaklı, saygılı ve merhametli olması…
EBRAR ALYA DEMİRBİLEK
Ebrar’cığım, anneler günü haftasına girdik. Senin de annene çok düşkün olduğunu söylüyorlar. Bana biraz anneni anlatır mısın?
Annem çok naif bir insan, anne kız gibi değil de arkadaş gibi. Bence benim yaşımda herkesle çok kolay anlaşabilir. İyi ki benim annem.
Annenle mi daha iyi anlaşırsın yoksa babanla mı?
Annemle daha çok vakit geçiriyoruz, çünkü babam çalışıyor. Onu bir tek akşamları görebiliyorum.
Çok yetenekli bir oyuncusun. Genelde set günlerinde en çok yanında kim vardır?
Annem ve oyuncu koçumla birlikte oluruz.
Anne kız neler yaparsınız?
Sohbet ederiz, film izleriz, birlikte cafelere gidiyoruz. Ben at çiftliğine gidiyorum. O da benimle geliyor. Birlikte yemekler yapıyoruz.
Annenin en çok sevdiğin özelliği nedir?
Tüm özelliklerini seviyorum. Çok iyi bir insan, çok iyi anlaşıyoruz, bana her zaman anlayışlı davranır.
Anneler günü geldi çattı, ona bir hediye aldın mı?
Henüz almadım. Biz anneme ne zaman hediye almaya çalışsak “Siz zaten en güzel hediyesiniz” diyor. Genelde ev işleriyle ilgili olduğu için onunla ilgili bir şeyler alabilirim.
Annenin sana en çok söylediği söz nedir?
Genelde Ebroşkam, Bambi, Yavrum, çocuğum diyor.
Anneler günüyle ilgili neler söylemek istersin?
Herkesin anneler günü kutlu olsun. Umarım çocuklarınızla birlikte güzel bir gün geçirirsiniz.