Değerli okuyucularım,

10 Mart' a Antalya'da yapılan üçlü zirve toplantısı Türkiye için bugüne kadar uluslararası bakımında çok başarılı bir diplomasi formu yapılmıştır. Tabiki bu başarı dış işleri bakanı sayın Mevlüt Çavuşoğlu' na aittir. Üçlü zirvede Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba'yı ilk kez burada bir araya getirdi. Üçlünün bir araya geldiği masada maalesef istenilen sonuca varılamadı.

Günlerdir Rusya' nın Ukrayna'ya açtığı savaş ve maalesef Ukrayna' nın çizdiği politikadan bir adım geri atmaması ne yazık ki binlerce insanın ölümüne sebep oldu ve halen gerek Ukrayna askerinin gerekse sivillerin üzerine bombalar yağmaktadır.

Bugün her iki ülkenin savaş durumuna bakıldığı zaman Ukrayna'nın gerek asker konusunda gerekse savaş araçlarının Rusya' nın elinde bulunanın üçte biri olduğuna rağmen ısrarla Rusya'ya karşı savaş naraları atmasına bir anlam vermiş değilim.

Batı ülkelerin Ukrayna'ya NATO sözü vermeleri ve vereceği desteği ne yazık ki bir balon gibi söndü. Çünkü günlerdir Zelenski' nın batı ülkelerine çağrıda bulunması ve bu çağrıya cevap gelmemesi Zelenski' yi zor duruma soktu. Zelenski yere tükürdüğünü mü yalamak istemiyor? Yoksa başka planlarımı var,bu savaşta ısrarcı oluyor? Rusya'nın ne istediği belli. Fakat Ukrayna' nın ne yapmak istediği belli değil. Bu savaşta Rusya'nın suçlu olduğu kadar Ukrayna da suçludur. O kadar insan ölümüne neden olan Zelenski bunun hesabını nasıl verecek? Kendi ölümüyle mi, yoksa kaçarak mı verecek?

Batı ülkeleri ABD, İngiltere,Fransa, Rusya hiç bir zaman demokrasi Ülkeri olmamıştır. Bunlar hep yıkıcı, yakıcı ve ölüm getirmiştir girdikleri topraklara. Hiç bir zaman savaşa hayır demeyen hep savaşla yaşayanlardır. Artık Ortadoğu'nun da bunlara kanmaması lazım ki dökülen kanlarda boğulmasınlar.

UKRAYNA' DA KAÇAN KADINLAR

Ukrayna- Rusya savaşı başladığı günden beri Ukrayna'da binlerce kadınlar- çocuklar göç ettiler. Bütün batı ülkeleri kapılarını açtı. Keşke bu kapılar Suriye de kaçan mültecilere de açılmış olsaydı. Çünkü Ukrayna AB ve NATO ülkesi değildi. Bu kadar kapıların açılması tekrardan dünyada halen bir ırkçılık olduğunu göstermektedir. Ukrayna- Rusya savaşında gündeme düşen sözlerle birkez daha insanlardan renk ve ten ayırımı yapıldığını göstermiş oldu. Ukrayna'da ölen insanların ve çocukların " sarışın ve mavi gözlü çocuklar ölüyor!" demeleri iç acısı. Yıllardır Irak'ta Mısır'da, Libya'da, Afganistan'da, Bosna Hersek' te ve 11 yıldır Suriye'de halen devam eden savaşta binlerce esmer, kara kaşlı, kara gözlü insanlar öldü. Maalesef bu ölümlerin sebebi hep batı ülkeleri idi. Nasıl da olur insan ayrımcılığı halen yapılır?

Kapılarını açıp Ukrayna da gelen kadınları ve çocukları kabul eden batı ülkelerinin çok dikkat etmesi gerekli. Çünkü kadınları Kendi tuzaklarına düşürmek isteyen ve istismar edecek tacirler pusuda beklemektedir. En çok göç alan Ülker Romanya, Moldova, Macaristan, Slovakya ve Litvanya'ya ulaşan mültecilerin yüzde 42'ının çocuk olduğu tahmin ediliyor. Ve bu çocuklar istismar edilecek durumdalar. Özelikle kapılarını bu kadınlara ve çocuklara açan ülkelerin mültecileri takip altına almalıdırlar.

Allah'a emanet olun.