13 Şubat 2022 günü Türkiye büyük bir eğitimcisini, bilim insanını, bilge insanını yani Prof. Dr. Yıldızhan Yayla’yı kaybetmiştir. Dahası hani derler ya; “alimin ölümü, âlemin ölümüdür..” Ben kesinlikle bu söze inanıyorum. Galatasaray Lisesi’ndeki görevimin ikinci yılında 1987’de öğretim yılının ilk sabahı koridorlarda yeni müdür geliyor dediklerinde yavaşça geriye döndüm; kütüphanenin karşısındaki lojmanın merdivenlerinde inmiş müdür odasına doğru gelen, muhteşemgörünüşlü, esmer tenli, şık giyimli, ilk gördüğünüzde güven verici ve işte adam gibi adam diyeceğiniz Yıldızhan Yayla Hocamızı gördüm. Yıldızhan Hoca Türkiye Cumhuriyeti eğitim tarihinde ilk defa Profesör müdür olarak lise müdürlüğüne başlayan kişidir. Göreve atandığı gün Türk basını günlerce bu atmamayı konuşmuştu. 

Peki kimdir bu başarılı insan, kimidir bu tarihe gölgesi düşen bilge insan işte kısacası bu sorunun cevabı:

“6 Mart 1937 İstanbul doğumludur. Türk akademisyen. Prof. Dr. Yıldızhan Yayla 1956 yılı Galatasaray Lisesi mezunudur. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi´ni bitirdikten sonra Kamu Hukuku alanında doktora yapmıştır. 1974 yılında İdare Hukuku Doçenti, 1982 yılında profesör olmuştur. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi´ne Dekan Yardımcısı olarak geçmiştir. 1986’da aynı üniversitede Rektör Yardımcısı olmuştur. 1987 yılında Galatasaray Lisesi´ne müdür olarak atanmıştır. 1992 yılında GEÖK (Galatasaray Eğitim Öğretim Kurumu) Başkanı olarak Lise Müdürlüğü’nü bırakan Yıldızhan Yayla, 1993-2000 yılları arasında Galatasaray Üniversitesi Rektörü olarak görev yapmıştır. En son olarak Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyeliği görevini ifa etmiştir.” 

Evet kendisinin Galatasaray Lisesi Müdürlüğü ve Galatasaray Üniversitesi döneminde 13 yılım geçti. Yazarlık ve gazetecilik hayatına atılmamda büyük teşvikleri ve de rehberliği oldu. Tarih dersini görsel olarak anlatılması için onun öncülüğünde Türkiye’de ilk olarak “Galatasaray Lisesi Tarih Laboratuvarı’nı” kurduk. Onun döneminde 13 yılımın tamamı idarecilikle olduğu için “O” büyük insan da çok bilgi ve tecrübeler edindim. Türkiye’de ilk defa liseden üniversite çıkaran insan Yıldızhan Yayla Hocadır. O, muhteşem bir idareci, çok büyük bir hukukçu, sabırlı, müşfik, adil, eşitlikçi, şefkatli, koruyucu, kollayıcı, sevecen, nüktedan, güven verici, teşvik edici, ileri görüşlü, öğretici, girişimci, aydın ve bir bilge insandı. Galatasaray’dan sonra; Bahçeşehir Üniversitesi’nde çalıştığım yıllarda da iki yıl O, çok saygıdeğer insan Yıldızhan Hocamla çalışma mutluluğunu yaşadım.

Onun için elbette çok şey yazılacak. O, bilge insan için birkaç öğrencisinin sözleriyle devam etmek istiyorum, öğrencileri şöyle diyor:

*Çok karizmatik bir adamdır. Siyah gür saçları kulak hizasında hafif beyazlamıştı onu ilk gördüğümde ve esmer teni üzerinde yıldız gibi parlayan gözleri şefkatli bakardı etrafına.Derin bir bakışı vardır, sanki baktığından fazlasını görür gibi. Ve bütün bu güçlü görüntüsünün ardında yumuşacıkgülümseyişi ile rahatlatır. Üstelik çok eğlencelidir onunla konuşmak. çok zeki bir yönetici, çok iyi bir idarecidir. Onun dersini almak şanstır.

*Babacan ve insancıl. sıcacık bir gülümsemesi vardır... 

*Tatlı mı tatlı ders anlatır, öyle ki dinlediğinizin ders olduğunu bir turlu idrak edemezsiniz. Sanki çok eskilerden birmasal gibi. böyleyken her şey yolundadır. Derse girme ruh halinde olmadığınızdan, niyeyse hiçbir dersi kaçırmazsınız. dinlersiniz. sonra ilk sınav gelir. Bir an hafızayı yoklarsınız. Allah Allah, nedense hiçbir şey somut değildir. Nasıl desem çocuklukta anneanneyle yaşanan anlar gibi, böyle tanıdık, sıcak ama hem yakın hem de çok uzak. O zaman bir telaş başlar ve ben lisede edebi metinler hocamın söyledikleriyle avuturum kendimi:

"Edebiyat elma gibidir: vitamin alayım diye elma yemezsiniz, elma yemek istediğiniz için yer, yediğiniz için de ister istemez vitaminini alırsınız." İşte ben de aynen böyle olmasını istiyorum. İdare Hukuku’nu sevdiğim için dersleri kaçırmıyorum. ve Yıldızhan Yayla’nın vitamin niyetine bir yerlere önemli şeyler kazıdığına inanıyorum.”

*Bırakın ders takip etmeyi, okula uğramayan ben, YıldızhanYayla’nın hiçbir dersini kaçırmadım. Bunda mutlaka daha önce belirtilen masal dinler sohbet eder gibi geçen dersleri sonunda gerçekten bireyler anladığınızı ve kavradığınızı fark etmenizdir. Kendisi okul hayatımda karşıma çıkan en büyük fırsatlardan biridir.

*İdare Hukuku dersini aldığım hocam. Dersleri o kadar güzel geçerdi ki, ders olduğunu bile anlamaz; "hoca artık konuya mı girse" bile derdiniz. Ama siz farkında olmadan o konuyu anlatırdı size. 

*Galatasaray Üniversitesi kurucu rektörü olmak ne demek? düşünün böyle bir Galatasaraylıyla siz rahatlıkla, hatta arkadaşınızla yaparmış gibi Fenerbahçe- Galatasaray sohbeti yapabiliyordunuz. o size şaka yapıyordu, siz ona yapıyordunuz.

*Bir dersimizde mikrofon çalışmıyordu, denemek için;"hocam bir şeyler söyleyin" demiştim. O da: "Ne söyleyeyim" diye sormuştu. Ben de: "En büyük fener deyin hocam" demiştim. O da: "En büyük Anadolu takımı fener" dedi ve “doğru ya, Anadolu tarafında en büyük sizsiniz" diye eklemişti. 

*Herkese saygısı vardı, hepimiz de ayrı bir saygı duyardık hocamıza. Işıklar içinde uyusun.

*Galatasaray Lisesi’nde herkesin büyük saygı ile andığı, Sultani’nin ölümsüz "Yıldızhan ağabeyi" ... 

*Türkiye’nin bugün kaybettiği çok büyük değeridir ... Ruhun şad olsun Yıldızhan ağabey.

Yıldızhan Hoca’nın, gençliğe bir öğüt olarak şu güzel sözleri hiç aklımda çıkmaz: “Kendi referansınız (kartvizitiniz), kendiniz olunuz,” “ Karizmasına inanan lider, kaybeder; karizmaya halk inanırsa lider ebediyen unutulmaz,” “Ailenizde veya kurumlarda karar vermezden için istişare etmekten asla vazgeçmeyiniz,” “söylenme zamanı gelmiş düşünceyi kimse engelleyemez.”

Uzun sözün kısası; “bilim adamlarını sağlığında onurlandırmak ve kıymetini bilmek gerekir” sözü, Yıldızhan Yayla Hocam için gerçekleşmiş ve gerek devlet nezdindegerek bilim camiasında gerekse toplum tarafından büyük itibar ve de saygınlık görmüştür. İnşallah bütün bilim adamları da aynı itibar ve saygınlığı yaşarken görürler. Evet Türk Milleti dev gibi bir bilge Atabay’ını kaybetti. “Tarihe gölgesi düşen, Bilge insan Yıldızhan Yayla!” Bana ve aileme yaptığın bilgelik için binlerce teşekkür ederim. Mekânın Cennet olsun!