Varlığın en büyük kanıtı,şiirlerin gizemli tılsımı,Tanrının mucizevi armağanı,Ebedi hayata getiren yolun rıhtımı Dünya… Oysa özenilerek y

Varlığın en büyük kanıtı,şiirlerin gizemli tılsımı,Tanrının mucizevi armağanı,Ebedi hayata getiren yolun rıhtımı Dünya…
Oysa özenilerek yaratıldığın  o ilk dönemlerde yeni doğmuş bebek saflığında tertemizdi, güneş  sarımsı ışınlarını üzerine yollamaktan çekinir,ay ise dünyanın mucizevi güzelliğinin yanında kendini hep bir parça eksik hissederdi…Derken güzelliğin somut hali dünya zaman geçtikçe eski neşesini kaçırmış,yaşamak eylemiyse ham maddesi çıkarcılık olan bir askıya takılı kalmıştı.Pişmanlık giysili uçurtmanın ipi  her  gün biraz daha uzayıp  insan olarak yaratılmış, ama suskunluk denen havuzda boğula kalmış işe yaramaz insanlığa sesleniyordu.Ve bulutlardan süzülürken suskun yağmurlar dünyanın gözüne batıyordu tüm bu olup bitenler…
Neler mi? Şimdi sizlere tüm bu olup bitenleri kalemimin dili el verdiğince anlatmaya çalışacağım bir  çok insanın sustuğunu ben kalemimle değil günümüze çağlara haykıracağım! Ah hangisinden başlayayım , hangi birinden?Halep’te savaşın orasında cennette yemek vardır umuduyla ölüme koşarak gitmek isteyen çocuktan mı,21.y.y de hala devem eden kadın şiddetinden mi,tecavüz edildikten sonra hunharca öldüren gençlerden ve bebeklerden mi,yoksa her gün duyulduğu için normal karşılanan şehit haberlerinden mi? Hangisini anlatmaya yürek dayanır ki..
Tüm olanları yüreğim anlatmaya dayanamayacağı için olanlar karşısında sergilenen tavır ve davranışlardan bahsedeceğim belki bu devirde iğneyle aranan insanlık için az da olsa farkındalık oluştururum.Sizlere İlk olarak  tüm bunlara susarak cevap verdiğini düşünen bir grup  insanlardan bahsedeyim.Fikrimce bir insan tüm bunlara susuyorsa dilini kullanmıyorsa hayvandan bir farkı yoktur.Maalesef ki insanlıkta gitgide hayvanlaşarak ileriki nesillere çöp torbası bir dünya bırakacak gibi içini çöpleşerek dolduran sözde insanlık!Eğer tüm bu olup ama bitmeyen etkisi kiminin kalbine kiminin beynine kadar kazınan olaylar karşısında susuyorsa insan vicdanını yüreğinin içinden kaçırmayı başarılı bir şekilde becermiş demektir. Son olarak şunları eklemek istiyorum;Dünyayı eski güzelliğine kavuşturmak ve düzenine sokmak bizim elimizle birlikte dilimizin ucunda…Tüm bu olup bitmeyen acılara kendi çıkarları doğrultusunda susarak bencilce bir kazanım elde ettiğini düşünen insanlara sesleniyorum, siz sustukça  bizler de kaybediyoruz gelecek kayıp gidiyor  zamanın dost görünümlü dakikalarından. Ve şu nu da getirin  vicdanınızın  önüne sizin çocuklarınız ve torunlarınız böylesine bir dünya da yaşamak ister mi hiç?Her neyse susarak kazandığını zanneden zavallı bencil insan çöplüklerinden olmamanız ve tüm bunlara susan insanların vicdanın muhasebesine tutsak kalması dileğiyle!