Beşiktaş, deplasmanda rakibinin karşısına çıkmadan önce biliyordu ki, aslında bu maç iki ezeli rakibin karşılaşmasından çok, hocaların-taktiklerin karşılaşması olacaktı.
Fakat Edin Visca’nın atılmasıyla maçın seyri değişti ve Şenol Güneş oyunu, savunma ağırlıklı bir plana dönüştü.
Giovanni van Bronckhorst,’un kadro derinliği açısından sıkıntıyı net olarak hissettiği bir 96 dakika izledik. Bu 96 dakikanın en az 20 dakikasında Trabzonspor, topu oyuna sokmaktan geri durdu ve oyunu yavaşlattı. Haliyle keyifsiz bir maç izledik.
10 kişi kalan Trabzonspor, savunma ağırlıklı plana dönünce her iki takımın da maçtan önce düşündükleri oyun değişti. Trabzonspor, kontra ataklarla fırsat bulmaya çalıştı. Sadece tek bir şut çekebildi. Beşiktaş ise yüzde % 75 topa sahip olduğu ve toplamda 22 şut çektiği maçta 7 kez isabetli şut kullanmasına rağmen, topu 1 kez ağlarla buluşturabildi.
Siyah beyazlılar, Rafa Silva ve Gedson Fernandes’in çoklu markaja alınmasıyla merkezden üretmekte sıkıntı yaşadı. Kanat varyasyonlarıyla işi çözmek isteyen van Bronckhorst, kanatlardan da yeterince yararlanamadı. Çünkü bu bölgede Joao Mario ve Rashica ikilisi maça ters yönde başlamıştı. Rashica etkili bir kanat değil fakat en iyi oynadığı yer de sağ açık. Maça solda başlayınca istediği ortaları yapamadı. Gio, durumu fark edince, ilk yarım saatten sonra yeni transfer Joao Mario’yu orta sahaya çekip, Rashica’yı kendi yerine sağ tarafa, Masuaku’yu da sol tarafta ön bloğa yani hücuma daha yakın oynattı. Bu bölgede en büyük sıkıntının maça başlarken yapılan yanlış tercihler olduğunu düşünüyorum. Joao sol önde başlayıp, arkadan Masuaku ile desteklense ya da Joao’nun etkisiz olduğunu düşündüyse Semih’i daha erken oyuna alabilirdi van Bronckhorst.
İlk yarı boyunca Beşiktaş, ceza sahası içinde Immobile’yi topla yeterince buluşturamadı. van Bronckhorst eğer goller bulmak istiyorsa; Rafa Silva’yı, Immobile’yı ve Gedson Fernandes’i topla buluşturmak zorunda. Sert savunma yapan rakiplere karşı da kanatlarla bir alternatif üretmek zorunda. Bunu Semih üzerinden mi yapar, Joao Mario üzerinden mi yapar? Bilemiyorum. Fakat net olan şu ki; Svensson- Rashica ikilisi oyundan alınıp Onur Bulut, Muçi ikilisiyle olmayacağı kesin. Sağ tarafı etkili kullanan Svensson'un çevirdiği topu içeri alan Gedson ile topu filelerle buluşturdu Beşiktaş. Dolayısıyla skora direkt katkı veren oyuncuyu çıkarmanın bir anlamı yok. Kaldı ki zaten Svensson'u bu yönde geliştiren de van Bronckhorst’un bizzat kendisi.
Özetle; çıkan oyuncular yerine, oyuna girenler daha etkisizdi. Bronckhorst’un geliştirmesi gereken en önemli bir diğer isim, Semih Kılıçsoy. Semih oyuna girdiği zaman takım oyununa adapte olabilmeli. 73. dakikada girdiği bir pozisyon var, atmak yerine pas verse Beşiktaş 2. golü çok rahat bulurdu. Semih’e gol atmak kadar, asist yapmanın da önemli olduğunu birileri söylemeli. Zaten asistler başlarsa, havayı yakalar goller de gelir.
Rafa Silva’nın kale ağzındaki topuk pası ise, maçın en önemli anıydı bana göre. Rafa Silva bir futbol sanatçısıdır. O top, ağlarla buluşsa efsane bir gol olurdu. Kurtarınca da Uğurcan, efsane bir kurtarış yapmış oldu haliyle.
Son söz: TFF yönetimi maçları izliyorsa hakem Ali Şansalan’ın gözleri önünde gerçekleşen ve Immobile’nin Savic’le olan pozisyonda yere düşmesini neyle açıklar? Şayet, bu penaltı değilse nedir? Trabzonspor 10 kişi kaldı diye mi verilmedi o penaltı?
Hal böyleyken maç sonu, Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan’ın açıklamaları ise skandal. Bir kulüp başkanı olarak değil de bir futbol holiganı gibi maçı izlemiş. Bu tarzı, en çok Trabzonspor camiasına zarar verir. Sanıyorum oturduğu yerden tam süzemedi, özeti izlediğinde net şekilde hatasını görecektir.