NEPİDO

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rohingya Müslümanlarının sorunlarının çözülmesi ve vatandaşlık haklarının verilmesi için Myanmar’daki yeni hükümetin attığı adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, "Buradaki Müslümanların sorunlarının çözülmesi için merkezi hükümetle yakın işbirliğinde olmak istiyoruz. Atılan olumlu adımları destekleyeceğiz" dedi.

Resmi temaslarda bulunmak üzere Myanmar'ın başkenti Nepido'da bulunan Çavuşoğlu, Myanmar Devlet Danışmanı ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çi ile görüşmesinin ardından basına açıklamada bulundu.

Myanmar'da geçen yılın kasım ayında yapılan genel seçimleri kazanan Ulusal Demokrasi Birliği'nin (NLD), 54 yıl sonra ilk sivil hükümeti kurmasının ardından ülkeye ilk resmi ziyarette bulunan Çavuşoğlu, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, sıcak ev sahipliği ve daveti için Suu Çi’ye teşekkür etti.

Çavuşoğlu, mevkidaşını Myanmar’da yeni hükümetin kurulmasında göstermiş olduğu çaba nedeniyle kutlayarak, “Biz söz konusu geçişin, bu güzel ülkede barış, adalet ve refah getireceğini görmekten mutluluk duyuyoruz." dedi.
Çavuşoğlu:
Türkiye'nin Myanmar ile diplomatik temaslarının 1958’de başlamasına rağmen iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da eskiye dayandığına işaret eden Çavuşoğlu, 1. Dünya Savaşı'nda Türk askerlerinin esir alınarak Myanmar'a getirildiğini, zor şartlar altında çalıştırıldıklarını ve günümüzde de hala kullanılan binalar ve milli parkları inşa ettiklerini hatırlattı.

Çavuşoğlu, "Türkiye bugün Myanmar’da kalkınmanın ve iç barışın en büyük destekçilerinden biridir. 2012'de Yangon büyükelçiliğimizi açtık ve birçok alanda işbirliği yapmaya başladık. Yine aynı şekilde son dört yılda Türkiye insani yardım, eğitim ve sağlık alanında olmak üzere Myanmar’a 13 milyon dolar yardımda bulundu." diye konuştu.

Çavuşoğlu, Türkiye’nin Arakan'a yardımlarıyla ilgili soru üzerine, TİKA’nın hiçbir ayırım yapmadan aktif bir şekilde bölgede ihtiyaç sahibi insanlara yardımda bulunduğunu hatırlatarak, kurumun bölgedeki insanların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yol ve klinik yaptığını söyledi.

Arakan'daki projelerin tümünü destekleyeceklerini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“Bizim diğer ülkelerden farkımız şu, biz herhangi bir proje empoze etmiyor, merkezi ve yerel hükümetlerden proje vermesini istiyoruz. Çünkü bu ülkenin yöneticileri halkın ihtiyaçlarını bizden daha iyi biliyorlar, dolayısıyla önümüzdeki süreçte de merkezi ve yerel hükümet işbirliğinde desteklerimiz devem edecektir."

"Tecrübelerimizi Myanmar ile paylaşmak istiyoruz"

Türkiye'nin Myanmar ile ikili ilişkilerini her alanda güçlendirmek istediğini ve bu kararlılığın karşılıklı olmasından memnuniyet duyduğunu belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Dört yıl önce elçiliğimizi açtık. Myanmar’ın da açmasını istiyoruz. İkili ticaret hacmimiz 38 milyon dolar. Bunu çok yetersiz görüyoruz. Büyük bir potansiyel var bunu artırmak istiyoruz. Sağlık, enerji, toplu konut ve altyapı gibi birçok alanda da tecrübelerimizi Myanmar ile paylaşmak istiyoruz. Eğitim ve kültürel ilişkiler önemli. Tüm bu konuları görüşmede de dile getirdik. Sayın bakanı da Türkiye’ye davet ettim. Myanmar Antalya’da düzenlenen Expo 2016’ya katıldı ve burada milli bahçesi var. 4 Ekim’de Myanmar’ın milli günü olacak ve Myanmar’ın milli bahçesi ömür boyu Antalya’da kalacak. THY’nin Myanmar’a uçuşlarının başlamasını istiyoruz. Gördüğünüz gibi işbirliğimizi güçlendirebilecek birçok alan ve karşılıklı kararlılık var."

Suu Çi ile görüşmesinde, ikili ilişkilerin geliştirilmesine yönelik konuların da ele alındığını ifade eden Çavuşoğlu, "Türkiye, başta Arakan bölgesi olmak üzere Myanmar’da temel insani yardımlarına devam edecektir. Bunu yaparken, buradaki hükümet ile işbirliği yaparak hiçbir etnik, dil, din ayırımı gözetmeyeceğiz. Arakan sorununun çözümü için Myanmar'daki yeni hükümete desteğimiz devam edecek." şeklinde konuştu.

Bakan Çavuşoğlu, Suu Çi ile görüşmesinde Rohinya Müslümanlarının sorunlarının çözülmesi ve vatandaşlık haklarının verilmesi için Myanmar’daki yeni hükümetin attığı adımları memnuniyetle karşıladıklarını söylediğini aktardı.

Myanmar’da 135 etnik grubun bulunduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Aslında bu ülkenin zenginliğidir. Farklılıkları zenginlik olarak görmek gerekir. Bu anlamda bu zenginliğin içerisine Müslümanların da katılması önemlidir. Zaten bu konuda yeni hükümetin çok önemli adımları ve anlayışı var. Türkiye de bu sürecin içinden geçti ama biz buradaki Müslümanların sorunlarının çözülmesi için merkezi hükümetle yakın işbirliğinde olmak istiyoruz. Atılan olumlu adımları destekleyeceğiz. TİKA aracılığıyla da kalkınma desteklerimizi ve insani yardımlarımızı da devam ettireceğiz. Zaten sayın bakan Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh' veciz sözüyle ifade ettiler. Bu yönde atılacak her olumlu adım Myanmar’da istikrarı, barışı ve huzuru güçlendirecektir."

"Güvenlik sadece bir materyal değildir"

Myanmar Devlet Danışmanı ve Dışişleri Bakanı Suu Çi de sözlerine, "Bildiğiniz gibi Türkiye, ülkemizde karşılaştığımız sorunların çözümü için Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesi doğrultusunda bize en iyi şekilde yardımcı olmak istiyor." şeklinde başladı.

Ülkesinde değişik etnik gruplar, topluluklar ve farklı siyasi güçler arasında barış istediklerine vurgu yapan Suu Çi, şunları kaydetti:

"Bu bizim hükümetimizin temel politikasını oluşturuyor. Ayrıca bu ülkede adalet ve kalkınma arasındaki bağlantı çok önemli ve insanların güvende hissetmesi için her ikisine de gereksinim duyuluyor. Güvenlik sadece bir materyal değildir, aynı zamanda bir duygudur. Umarım dünyadaki bütün ülkeler adalet ve barışı getirmek için gerekli çabayı göstereceklerdir."

Suu Çi, bir soru üzerine dünyanın her ülkesinde büyükelçilik açmak istediklerini ve Türkiye'nin de buna dahil olduğunu belirterek, Türk iş adamlarına vizenin kolaylaştırılması için tüm adımları attıklarını da bildirdi.

Su Çi, AA muhabirinin uluslararası toplumun, Arakan sorununun çözümünde nasıl bir rol üstlenebileceği sorusuna, "Sayın bakanla görüşmemizde bu konu da gündeme geldi. Kendisine Arakan sorununun çözülmesi için gösterdiği hassasiyet nedeniyle teşekkür ediyorum. Umarım uluslararası toplum da aynı duyarlılığı göstererek bu sorunun çözümünde ilerleyebilmek için bize yardımcı olur" şeklinde cevap verdi.
Editör: TE Bilisim