Çocuğunuz okulda ciddi bir şekilde zorlanıyorsa, hocasıyla, müdürüyle, varsa okul rehberiyle görüşün ve çocuğun derdini anlamaya çalış


  1. Çocuğunuz okulda ciddi bir şekilde zorlanıyorsa, hocasıyla, müdürüyle, varsa okul rehberiyle görüşün ve çocuğun derdini anlamaya çalışın. Çare bulmakta yavaş kalmayın, aylar, yıllar sonra harekete geçerseniz iş işten geçmiş, problem müzminleşmiş olur.

  2. Çocuğun, arada bir isyan edip "Hayır! Bu gün okula gitmeyeceğim!" diye bağırışlarından tedirgin olmayın. Fakat bu başkaldırışlar devam ediyorsa, yolunda gitmeyen bir şeyler var demektir, sebebini araştırınız.

  3. Çocuğunuzun okulda zorlanmasının tek işareti, karnesi değildir. Arada bir "Yorgunum." demesi, okula karşı ters laflar etmesi, sık sık hastalanması, alarm işaretleridir. Sağlığının bozulma sebebi acaba derslerinin ağırlığı veya kabiliyetinin yetersizliğinden midir? Bunu da araştırınız. Çocuğu göz ve kulak kontrolünü ihmal etmeden tam bir muayeneden geçirin.

  4. "Aşırı aktif" denilen tipte bir çocuksa, sınıfta oturup hocayı dinlemek ona azap oluyordur. Tıbbi çarelere başvurunuz.

  5. Çocuğunuz parlak zekâlı olabilir ama, bu onun illa ki olgun olduğunun işareti değildir. Zekâ ile olgunluk ayrı ayrı gelişir. Onun için ilkokula başlatmada acele etmeyiniz. Okul öncesi okumaya başlamış olması da erken başlatmak için bir sebep değildir. Bu gibi durumlarda ana okuluna vermek faydalıdır.

  6. Ne siz özel çalışma programları ile çocuğu bunaltın ne de onun aşırı ders çalışarak kendisini hırpalamasına müsaade edin. Derslerine engel olmayacak şekilde spor yapmasını ve eğlenmesini sağlayınız.

  7. Çocuk okulda düşük puan alıyorsa evde ceza vermeyiniz. Eğer derslerine samimi olarak çalışıyorsa düşük not üzüntüsü ona ceza olarak yeter. Okulda puanlar hep düşük veya hep yüksek kalmaz, iniş ve çıkışlar normaldir. Ancak yüksekken hep düşmeye başlamışsa bir problem var demektir. Problemi araştırın ve ne olduğunu anladıktan sonra da çaresini bulmaya çalışın. Not meselesini büyütmeyin ve aile hayatınızı bu konu üzerine kurmayınız. Not, sadece işin nasıl gittiğinin bir işareti, pusulası olmalıdır.

  8. Okulda "Çocuğunuz serkeş davranıyor." gibi bir şikâyet gelirse hemen çocuğu haşlamayın. Nasıl ateş, bir hastalık alâmetiyse, onun bu davranışı da (üstelik yeni belirmişse), bir problemin habercisidir, araştırınız.

  9. Sakın ola ki çocuğunuzun ödevlerini siz yapmaya kalkmayınız. Ev ödevi sorumluluğunun kendisine ait bir mükellefiyet olduğunu ona belirtin ve bu mükellefiyetini yerine getirdiğinde, onu takdir edin.

  10. Çocuğunuzu çok zeki diye bilmeniz tabiidir. Bu çocuk kötü karne getirirse hemen "Potansiyelinin altında çalıştı da ondan." diye hüküm verip zorlamaya kalkmayın. Belki de onun zekâsını abartmışsınızdır ve çocuk yapabildiğini yapıyordur.

  11. Çocuğun okul ile ilgili her söylediğine hemen inanmayın, araştırın.

  12. Çocuğun önünde hocalarını ve eğitim sistemini tenkit etmeyin. Ülkemizde 40-70 kişilik sınıflarda doğru dürüst eğitim yapılamayacağını ve öğretmenlerin her çocukla yakından ilgilenemeyeceğini kabul edin.

  13. Çocuğunuzun olgunluk seviyesi tam gün okulu kaldıramıyorsa (naz ettiği için değil, siz de bunu hissediyorsanız) yarım gün sisteminde olan bir okula naklettirmeyi deneyin.

  14. Her anne ve baba gibi çocuğunuzun başarılı olması için ya azarlıyor ya söyleniyor, ceza veriyor, ödüllendiriyor, teşvik ediyor, dürtüyor veya heveslendirici şeyler yapıyorsunuzdur. En müessir "silahınızın" çocuğunuzun başarısına sevincinizi belli etmek, ödüllendirmek ve heveslendirmek olduğunu hatırınızdan çıkarmayınız. Fakat, zaman zaman aşırıya kaçmayan azarlama ve ceza da gerekebilir.

  15. Çocuğun okul problemlerine, ev ödevlerine ilgi gösterin. Olumlu karşıladığı takdirde ve gerektikçe bu konular üzerinde düşünce alışverişinde bulunun.

  16. Ona karşı göstermiş olduğunuz sevginin, okul başarısıyla bağlantılı olduğu duygusunu, meydana getirmeyin.

  17. Evvelki makalelerimizi okuyarak, orada yazılı olan verimli ders çalışma metotlarından çocuğunuzun yaradılışına uygun olanları ve iyi çalışma alışkanlıklarını çocuğunuza öğretmeye çalışınız.

  18. Çocuğun kişiliğinin gelişmesi ve hayatta başarılı olması için;
    • Başarılarını takdir etmeli.
    • Ona değer vermeli
    • Varlığının zevkini çıkarmalı.
    Çocuğu değiştirmeye çalışmak yerine kenara çekilmeli. Çocuğun nefis muhasebesi yaparak kendi sorumluluklarını bulup hissetmesini sağlamak lâzım. Çocuk buna bağlı olarak hedeflerini ve vazifelerini belirlemeli, hedefe ulaştıracak stratejisini tespit etmeli.
    Çocuğu yalnız ona has özellikler içinde görmeye çalışmalı. Çocuğun yaradılışında bulunan kimliğini, ferdiliğini, ayrı biri oluşunu ve değerini sezmeye çalışmalı. Çocuğun içinde bulunan ancak kendi temposu ve hızıyla ortaya çıkabilecek olan potansiyeli görmeye çalışmalı. Çocuğun kendi içindeki cevheri ortaya çıkarmasını sağlamalı. Çocuğu başkalarıyla karşılaştırmamalı, yargılamamalı, tıpa tıp kendimize benzetmeye çalışmamalı ve içtimai beklentilere göre ölçmemeliyiz.