Bir dersin konusu, öğrenme ve okuma psikolojisi ilkelerine uygun bir şekilde okunmak ister. Bu hususta yazılmış birçok kitap var. Ancak biz en çok tavsi

Bir dersin konusu, öğrenme ve okuma psikolojisi ilkelerine uygun bir şekilde okunmak ister. Bu hususta yazılmış birçok kitap var. Ancak biz en çok tavsiye edilen Psikolog Prof. Dr. Francis P. Robinson'un 1960’lı yıllarda geliştirdiği ve bugüne kadar da geçerliliğini koruyan Ders Kitabı Okuma Metodunu açıklayacağım. Bazı Amerikalı talebeler; bu metotla ders çalıştıktan sonra şöyle beyanlarda bulunmuşlardır:

"Sorulan 20 sorudan 15’ini evvelden tahmin etmiştim." ve "Tarih dersinden hep (zayıf) alırdım, dün iyi aldım."

Bu metotla çalıştığınız takdirde sizler de derslerinizi öğrenme ve hatırlama kabiliyetinizi artırabilirsiniz.

1.Tarama (Göz Gezdirme)

Esas fikri bulmak için, kitapta okunacak bölüme ait sayfalar yavaş yavaş çevrilip ana ve alt başlıklar süratle okunarak bölüm kuşbakışı gözden geçirilir. Bu genel tarama, kitabın önce, fihrist, giriş, başlıklar, ekler ve özet kısımlarının okunmasıyla da yapılabilir. Eğer varsa kitabın başında verilen kitabın muhteva şemasına da bakabilirsiniz. Bu size elinizdeki kitabın neler ihtiva ettiği hakkında genel bir bilgi verir. Bundan sonra okumağa başlarsanız, ayrıntılar daha kolaylıkla ait oldukları yere uyarlar.

Böylece konunun muhteva alanı ile bir tanışıklık hasıl olur. Talebe çalışacağı bölümün inceleniş şekli hakkında bir fikir edinmiş olur. Bu "bütün bölümü bir bütün olarak görme" ameliyesi, yalnız iyi bir anlama sağlamakla kalmaz, materyalin daha iyi değerlendirilmesine de imkân verir. Bu işlemi yapmadan okumaya başlamak bir yol haritası olmadan veya nereye gittiğinizi bilmeden yola çıkmaya benzer. Bu ameliyeye okunacak bölümü taramak veya göz gezdirmek denir.

Bir yol daha var ki bunu da deneyebilirsiniz. Yazının veya konunun sonuna bir göz atın. Çok kere bu sizin varacağınız noktayı ele verir. Sonra yeniden baştan okumaya başladığınızda nereye gittiğinizin hep farkında olursunuz. Daha çabuk öğrenme meydana gelir. Çünkü nihai hedefin görüntüsünü bilmektesiniz.

2. Sorulaştırma

Tarama esnasında ve okumaya başlarken ana ve alt başlıkları soru şekline sokunuz.

Bu başlık ne demek istiyor?

Burada nelerden bahsediliyor?

Konunun hangi yönünü ihtiva etmektedir?

Yazarın burada üzerinde durduğu ana fikir nedir?

Konunun benimle nasıl bir bağlantısı var?

Bu sorular, kavramak ve hatırlamak açısından hayati bir önem taşır. Sorulaştırmak sizde merak hissi uyandıracak ve okumanıza bir gaye teşkil edecektir. Şayet başlıklar yok ise öğretmeniniz tarafından sorulabileceğini zannettiğiniz soruları, kendi kendinize sorunuz. Zihinde bazı sorularla okunan metnin öğrenilmesi daha çabuk, canlı ve kalıcı olur. Okumaya başlarken ve okurken şu sorulara cevap aramaya başlayın:

Konu nedir?

Olay nedir?

Kim veya kimler?

Ne zaman?

Nerede?

Niçin?

Nasıl?

Ne yapmış?

Yazının ana fikri nedir?

Problem nedir?

Problemin sebeplerini bu yazıda bulabilecek miyim?

Sonuç ne olmuş?

Yazar bunları nasıl işliyor?

Hatırlattığı benzer hadiseler nelerdir?

Bu önceleri zor gelebilir; fakat beyninizi talimlerle buna alıştırın. Ayrıntılara boğulmadan öğrenin. (Bunları sonra okur, üzerinde durursunuz.)

3. Anlayarak Okuma

Bu ön hazırlıklardan sonra, bölümün ilk başlık altı, anlamak için dikkatlice okunmaya başlanır. Okurken sorulaştırma safhasında sorduğunuz soruları cevaplamaya çalışın. Neyi okuduğunuzu düşünün ve bildiğiniz şeylerle irtibat kurmayı deneyin

a. Okurken, başlık altındaki önemli fikir, terim ve varsa isimler kitabın hemen yanında hazır duran çalışma defterine kısaca not edilir.

b. Anlamı bilinmeyen kelime varsa sözlük kullanarak anlamını bulun.

c. Ders kitabını okurken anlaşılmayan yerler olursa, bu satırların karşısına, kitabın kenarındaki boş yere, dik bir çizgi çizilir ve yanına soru işareti konur. Aynı zamanda metindeki ana fikir, deyim ve cümlelerin altını çizebilirsiniz. Bununla beraber çizdiğiniz kısımlar metnin %15’ini geçmesin. Çok fazla çizmek, daha sonraki tekrarlarda ana fikir ve anahtar kelimeleri bulmanızı engeller.

d. Çizelge, grafik, resim ve haritaları atlamayınız. Çeşitli husus ve münasebetleri, yüzlerce kelimelik izahata lüzum bırakmadan gayet az yer kullanarak özetler ve konuyu daha çabuk ve kolay anlamanıza yardımcı olur.

e. Kelimelerin gözünüzü yakalamasına ve okumanızı yavaşlatmasına izin vermeyin. Yazının, yazarın düşünüş veya bilgi kümesinin tümünü bir kerede kavramaya, idrak etmeye çalışın.

f. “İşaret kelimelere” dikkat edin. “Dikkat edin” türündeki kelime ve cümlecikler, hızlı (ve yanlış yapmadan) anlamanız için çok önemlidir. Bazı sözcükler işin ayrıntısının tekrarının işaretidir. “Örneğin, mesela” veya “gene, bunun gibi...” ile başlayan cümleler.

Böylesine hızlı ve tümünü (yani ana fikirleri) kavrayarak okuyuştan sonra geriye dönüp ve bu sefer ayrıntılara dikkat ederek okuyun. Ezberlemeniz gereken hallerde de mecburen okuduklarınızı ezberleyin.