Önce velakin günümüz de dostluğu "tüketim malzemesi olarak gören" ilişki tüccarlarına seslenişte bulunarak başlayacağım. Değerleri zaman içinde

Önce velakin günümüz de dostluğu "tüketim malzemesi olarak gören" ilişki tüccarlarına seslenişte bulunarak başlayacağım. Değerleri zaman içinde değersizleştirerek "kum saati gibi" dar bir kafeste hızlı tüketime iten duygu tüccarlarının izlediği yol:
Dostluklar çıkar işi alacakları bitti mi! Süresi de bitiyor insanlığın. Maskesi düşüyor, içlerinden insanlığa sarılmış dolandırıcılar doğuyor. İsteyince doluyor, iş bitti mi boşalıyor tıpkı kum saati gibi.!
Sevgiler; Gün ışığı gibi. Bir yanıyor sonra hemen sönüyor. Ne kadar alırsam (sömürürsem, kullanırsam) o kadar iyi diyor kendince*. Uyanık geçindiğini sanıyor! Kâr, zarar misali ticarete dönmüş her biri. Baktı ki cebindeki hesaba uymuyor, Çizgiyi orda çekiyor. Üstüne birde borç bindiriyor: "bitti işin". Sebeplerine gelince karşındakinin kişiliğine çamur atarak üste çıkmaya çalışarak işini kıvıran bir ustalıkla. Ne kadar da kolay söylüyor. Dolandırıcı insallık! Alemetleri aldı başını gidiyor.
Âşklar; Çek senete dönmüş, Harcandıkça bitiyor, bittikçe limiti doluyor. Yeni bir yoluncak kaz bulmak çokta kolay sindiriliyor. Onun da seneti vaatleri, tatmin olmayınca uslanmayan nefsi! Vazgeçmeyi adet ediniyor.
Hey gidi insanlık"/Hey gidi" duygular" Gün geçtikçe şeytanlığa hizmet ediyorlar. Şeytanın (uyanık geçinen insanların) el ayağında değerini yitiriyor.
Süresi dolunca çöpe atılan "ilaç" gibi komşuluklar; ihtiyaçlarında "iyisi" nerde, kimde iyi biliyorlar.
Yedekte birilerini tutmayı da iyi becerirler uzmanlık kazanmışlardır insan tüccarlığında. Kullan kulanabildiğin kadar. Sömürmek başta gelir çalmak en kolay iştir. Tüketir, ahlaksızlığı kendilerine bağımlı kıldıkları gibi. Parasına puluna "insan" etiketi takıp, taptıkları el komşuyu bile tanımazlar. Çıkar, menfeat değil mi ölüden bile kendilerine iş çıkarırlar. Yeter ki gelsin de kimden gelirse gelsin olmazsa olmaz ilkelerindendir...
Bu yolda yürüyenler "Dün ile Bugün" ilişkisini hiçbir zaman oturtamayacak olanlardır. Ne dünü kabul edeceklerdir ne bugünden mennun oldukları görülecektir.
Dün, neyi yaşatırsa / Bugün onu yaşar!
Bugün, neyi yaşıyorsa/ Kaynağı dün'dür dünü yaşar!
Bağları kuvvetliyse "tecrübeler doğurur"lar.
Eksikleri tamamlamayı, yanlışları onarmayı, hatalardan ders çıkarmayı BİLİRLER.
Bağları zayıfsa aralarında pek "samimiyet" yoksa; anlayıştan, kavrayıştan yoksun... bir zaman silsilesinin içinde /aralarında savaş vermeye devam ederler. Dün tüketilir, Bugün de tüketilir!
Ne bugün, dünü sorgular
Ne de dün, bugünün gölgesini yarattığından bir haberdir. Sadece başkasını suçlarlar. Tahammülleri yoktur birbirlerine. Ne bugün, dünü kabul eder/ ne dün bugünü.
Tamamlamaktan ziyade parçalanmayı, onarmak yerine daha da zarar vermeyi, ders çıkarmak yerine daha da yanlışa sürüklenmeyi BİLİRLER.
Dostluklar da böyledir işte, her zaman iyi olsa da araları yeri gelir acıyı da söylerler birbirlerine söylemelilerde. Zaman da sıkı dost'tur kıymetini bilene.
BAĞLARI KUVVETLİ DOSTLUKLAR KURMANIZ YAŞAMANIZ DİLEĞİYLE.
Sevgilerimle.