İnsanın en mutlu olduğu aile zamanı hangi dönemdir?

En mutlu aile zamanı, evden kimsenin ayrılmadan

Hesaplar bölünmeden, paranın ortak olduğu,

Alışverişlerin ortak yapılıp aynı sofrada birlikte olunan zamanlardır…

Ve bazı anların tarifi yoktur; tüm ailenin bir yemek masasında buluşup

Neşe içinde yemek yemeleri gibi yaşanmadan anlatılamaz.

Askerden dönen bir çocuğun yaşattığı o gurur,

Elindeki kınasıyla evlenip ayrılan kızın garip hüznü,

Uzun zaman aradan sonra evine dönen bir baba ya da annenin

Çocuklarına sarılışındaki o sevginin, o mutluluğun tarifi…

Var mı?

Yok!

Yok işte!

*

“Bizi biz yapan duygularımızdır”, demişti bir akşam yemeğinde annem,

“Geride sadece güzel şeyler kalacak, her şey değişecek,

Mutluluk, huzur demektir…

Mutlu yaşamalı ve birlikte yaşadıklarını da mutlu etmelisin

Bak aynı sofradayız;

Baban,

Ben,

Kız kardeşin,

Ağabeyin,

Bundan daha iyisi olur mu? Bunun kıymetini bil, en büyük değer ailedir.”

*

O güzel günlerden bu yana aradan yıllar geçti…

Parasızlık içinde geçen yıllarımdı…

Şimdi her şeyim var;

Param, pulum, evim, arabam, yüzlerce tanıdık…

Tercih yapmam istense,

Bütün bunları hiç düşünmeden

O gecenin sofrasına tercih ederim

Hem de hiç düşünmeden, her şeyimi o gecenin huzuruyla değişirim…

Çünkü öz aile; anne, baba, kardeş ve çocuktur.

Öz aile, kişinin öz yurdudur.

Eşten ayrılıp kopabilirsiniz ama öz ailenin mezarları bile aynı yerdedir.

*

Evlilikle beraber aileye yeni yüzler girer,

Yeni yüzler yeni ilişkileri, mutlulukları ve mutsuzlukları getirirler

Kimi sevgiler bölünür, kimi sevgiler biter, iç çatışmalar başlar

O güne kadar alışılmış davranışların kimisi korunur, kimisi hiçe sayılır.

Bazıları üzülür, bazıları yön değiştirir!      

Çünkü bilirim ki,

Başarımıza en çok sevinen öz ailemizdir,

Derdimize en çok üzülen yine annemiz babamızdır…

Bizim aile içinde de sonradan katılan yeni yüzlerle değişmişti birçok şey,

Bundan sonra özlemini çektiğim o birlikteliği hiç bir zaman göremeyeceğim, bunu biliyorum...

Sadece “bizim olan, sadece biz” olan o ailemiz olmayacak artık. 

Şu da çok doğrudur: kimi anların kıymeti içinde yaşanırken tam bilinmiyor,

Bazı değerler yitirildiğinde anlaşılıyor…

*

Mutluluk tek başına yaratılan bir şey değil.

Önce insanın yüreğinde yeşermesi gerekiyor.

Bu da yeterli gelmez, yeşeren mutluluk ağacının

Dal atması, çiçek açması, kokusunun etrafa dağılması gerekiyor.

*

Bir gerçek daha var;

Zamanla her insan değişebilir; bugün iyi olan yarın kötü olabilir

Örneğin miras işleri son derece hassas bir konudur,

Yüklü miras kaldığında ve birileri haksız bir durum olduğunu düşündüğü an,

Aile sevgisi zarar görür.

Miras aileyi dağıtabilir, huzuru yok edebilir.

Paranın insanları birbirinden uzaklaştırıp yakınlaştırma gücü vardır

Para; insanları birbirinden soğutabilir, yeni ilişkiler doğurabilir!

İnsanlardan uzaklaşmak insanı yalnızlığa sürükler…

Ve yalnız kalmış insan, toplumdan kopmuş insandır.

En büyük hazinemiz, mutlu ailemizdir.

Mutlu aileyi yaratabilmektir.

Ve bir gün geriye baktığında tek göreceğin mutlu ailendir…

Ve öz ailemizde değişim olduğunda,

Anne- baba vefatından sonra,

Onlar için ne ben aynı kalacağım, ne de başkaları…

Çünkü anne- baba yok olunca,

Her şey değişiyor, her şey!