Geçtiğimiz günlerde Litvanya'nın büyüleyici Pink Soup Festivaline katıldım. Vilnius’un 30 km uzağındaki Trakai’de düzenlenen bu renkli etkinlik, gerçekten unutulmaz bir deneyim sundu. Festivalin tadını çıkarırken, Trakai’nin güzelliklerini keşfetme ve bolca fotoğraf çekme fırsatı buldum. Eğer seyahat etmeyi seviyorsanız, Litvanya’yı kesinlikle öneririm. Üç milyonluk nüfusuna rağmen, keşfedilmeyi bekleyen birçok yer sunuyor.
Festivalin yıldızı, şüphesiz ki Šaltibarščiai, yani pembe çorba oldu. Bu özel pancar çorbası, Avrupa'nın en iyi çorbası seçilmiş. Denemek isterseniz, çorbanız haşlanmış yumurtalı veya sade olarak sunulabilir. Soğuk servis edilen bu lezzet, özellikle sıcak yaz günlerinde harika bir ferahlama sağlıyor.
Litvanya’nın farklı lezzetlerini keşfetmeden geçmek olmaz. Marketlerde “kibinai” olarak geçen bir atıştırmalık, bizim yöremize göre poğaça görünümlü bir börek. İçinde baharatlı sığır veya kuzu eti bulunuyor. Eğer bir gün Litvanya’ya yolunuz düşerse, kesinlikle denemeniz gereken bir tat!
Gezilecek yerler arasında öne çıkan Verkių Regioninis Parkı, içinde büyük bir göl barındırıyor. Yapay kum alanlarında voleybol ve futbol gibi aktiviteler yapabilir, ücretsiz olan bu alanda aileler ve arkadaşlar için samimi bir atmosferin tadını çıkarabilirsiniz.
Bir sonraki durağımız, başkent Vilnius’a yalnızca 30 km uzaklıktaki Trakai Kalesi oldu. Galvė Gölü’nün ortasında yer alan bu kale, turuncu kiremit ve tuğla görünümüyle fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekiyor. İçinde bir müze ve konferans salonları bulunan kalede, eski çağlardan kalma işkence aletlerini de görebilirsiniz. Kalenin giriş ücreti ise 10 euro bilginize sunar keyifli vakit geçirmenizi dilerim.
Litvanya’nın tarihine kısaca değinmeden geçmeyelim. İkinci Dünya Savaşı sırasında Sovyetler Birliği tarafından işgal edilen Litvanya, ardından 1940'lı yıllarda Alman Nazileri tarafından tekrar ele geçirildi. 1944’te Sovyetler, Litvanya’yı yeniden işgal ederek yönetimi ele aldı. Bu dönemde, Litvanya halkı ile Sovyetler arasındaki çatışma 1950’lere kadar sürdü. Sovyetlerin dağılmasının ardından, 1990’lı yıllarda bağımsızlığını ilan eden Litvanya, günümüzde görülmeye değer bir Avrupa ülkesi haline geldi. Ülkede tek değişmeyen şey ise Sovyet binaları.
Bu güzellikleri ve tarihin dokusunu keşfetme fırsatı bulursanız, şimdiden iyi yolculuklar dilerim!