Günün 24 saatinde binlerce bilgi kaydedebiliyor. Göz gördüğü her şeyi beyine iletiyor, beyin onu anında kaydediyor ve zamanı geldiğinde bunu bize sun

Günün 24 saatinde binlerce bilgi kaydedebiliyor. Göz gördüğü her şeyi beyine iletiyor, beyin onu anında kaydediyor ve zamanı geldiğinde bunu bize sunuyor...
Sorumluluk; Tanrı tarafından insan evladına muhteşem bir beyin ikram edilmiş. Peki, Tanrı bize bu beyni öylesine mi verdi?
Elbette ki hayır, bununla birlikte insana sorumluluk vermiştir. Ve bu sorumluluklarından sorumlu tutulmuştur. Örneğin: Bizim soyumuzun devamı için bize bir eş verir. Ve o Eşin tüm dünyevi ihtiyaçlarından bizi sorumlu tutar. Ya da etinden, sütünden, derisinden faydalandığımız ineğin beslenme sorumluluğu bizlere aittir...
Bize muhteşem bir beyin ve sorumluluk verilmiş. Her şeyimizden sorumluyuz ve hayatı dilediğimiz gibi yaşıyoruz. Peki, acaba biz ne kadar sorumluluk duygusuna sahibiz?
Asıl üzerinde durmamız gereken en önemli nokta bu... insan evladına verilen sorumlulukların yanında birde nefsi verilmiş. Sorumluluk ve nefis ikisi birbirlerinin zıttıdır. Onları aynı yolda yürütmek bir hayli zordur ve nefis çoğu zaman sorumluluğumuzu mağlup edebilecek kadar güçlüdür. Onun için nefsimize mağlup düşüp sorumluluğumuzu yerine getiremiyoruz. Örneğin: hayatımız için çok önemli olan başarı için düzenli bir program dâhilinde çalışmak gerekir. Başarı için çalışma sorumluluğu almamız lazım ama çoğu zaman nefsimize ağır gelir çalışmak ve nefsimize hâkim olamayıp bu sorumluğumuzu ihmal ediyoruz, ihmal ettiğimiz bu sorumluluk yüzünden başarıdan elde edemiyoruz. Oysaki sorumluluğumuzu yerine getirsek başarı kaçınılmaz olur. Ama maalesef nefsimiz yüzünden sorumluluk çok ağır gelir bize ve yerine getiremediğimiz gibi başarı da elde edemiyoruz...