ANKARA

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, konuk olduğu Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Akdoğan, "Nevruz'un bir dönüm noktası olacağını söylediniz. Nevruz'da Çözüm Süreci'ne ilişkin yeni bir gelişme bekleyebilir miyiz?" sorusu üzerine, süreci seçime endekslemeden yürüttüklerini söyledi.

Gelecek her ayın kritik olduğu çözüm sürecinde, Nevruz'un da önemli bir aşama oluduğunu ifade eden Akdoğan, şöyle konuştu:

"Süreç seçimden önce bir noktaya ulaşacaksa önümüzdeki her ay önemlidir ve kritiktir. Nevruz da buna ivme kazandıracak bir fırsattır diye düşünüyorum. Öcalan'ın kongre çağrısının vakit geçirilmeksizin hayata geçirilmesi demek, önümüzdeki bir iki ayda zaten somut bir gelişme yaşanması demektir. Kongre çağrısının birkaç ay içerisinde gerçekleşmesi gerekir ki bu çağrı karşılık bulsun. Bu yüzden önümüzdeki her hafta her ay, kritik önemdedir. Bu tür süreçler seçimlere kurban edilmeyecek, siyasi çekişmelere, polemiklere, siyasi rekabetlere kurban edilmeyecek süreçlerdir."

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, kongre çağrısı tarih verilmeyeceğine yönelik açıklamasının hatırlatılması üzerine, "Nevruz açıklamasında nelerin olup olmayacağını hep birlikte göreceğiz. Sayın Demirtaş biraz da burada ön kesmeye yönelik açıklamada bulunuyor. Bu çok anlam verebildiğim bir şey değil ama süreçte yaşayıp göreceğiz hep birlikte, nelerin, hangi mesajların verileceğini" dedi.

'Demirtaş siyaseti ile CHP siyaseti ruh ikizi'

Akdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ın partisinin grup toplantısındaki açıklamalarına ilişkin, şunları kaydetti:

"Kendi hareketini, kendi kitlesinin geleceği üzerine bir plan, hesap yapmak yerine, başkalarının nasıl engelleneceği üzerine siyaset yapan bir tarz. Aslında bu CHP'nin siyaset tarzının bir benzeri. Bu yüzden Demirtaş siyaseti ile CHP siyaseti ruh ikizi olarak da adlandırılabilir. AK Parti kaybetsin de ülke batarsa batsın' anlayışı. Zamanında Sayın Cumhurbaşkanımız için 'Muhtar bile olamaz' denmişti ama süreçte neler olduğunu hep birlikte gördük. Demek ki akıllanmamışlar."

"Çözüm sürecini Erdoğan başlatmıştır"

Çözüm sürecinin, AK Parti'ye duyulan güven sayesinde sürdüğüre işaret eden Akdoğan, "Bu süreci Tayyip Erdoğan başlatmıştır. Ona duyulan güven sebebiyle büyük bir toplumsal destek oluşmuştur ve Hükümet'e duyulan güvenle bu süreç devam etmektedir" diye konuştu.

Çözüm süreci kapsamında ortak noktalara vurgu yapılmasının önemine dikkati çeken Akdoğan, şöyle devam etti:

"Artık sürekli farklılıklara vurgu yapmak yerine birlikteliklere, ortak noktalara vurgu yapmak lazım. Birlikte nasıl bir gelecek inşa edeceğiz, buna vurgu yapmak lazım. Sürekli farklılıkları kaşımak yerine birliklere, ortak noktalara vurgu yapan bir dil kullanılması da gerekiyor. Özellikle sorunu sürekli kaşıyan ve konuşanların bunu artık yapması gerekiyor ve bu bekleniyor. Sen Türklerin kaygısını, batının hassasiyetini de dile getireceksin. Empati çift taraflı yapılır, tek taraflı empati olmaz."

"İzleme Komitesi çaılışmaları sürüyor"

Akdoğan, çözüm süreci kapsamında İzleme Komitesi kurulmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü bildirdi.

Komitede yer alacak bazı isimlerin belirlendiğini ifade eden Akdoğan, şunları kaydetti:

"Devlet ne dediyse onu yapmaktadır, kesinlikle ikircikli bir yaklaşım içerisinde değildir. Ama bunların uydurmaları ve yalanlarıyla uğraşacak halimiz de yok. Bu konu üzerinde durduğumuz, çalıştığımız konulardan biridir. Sayısı 5-6'yı geçmemek üzere bir çalışma yapılmaktadır. Birtakım isimler de belirlenmiştir. Ama bu önümüzdeki hafta Sayın Başbakanımızın nihai kararını vereceği bir konu."

"Saygısızlıklarını sineye çekecek değiliz"

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Cemil Bayık'ın açıklamalarına dair soru üzerine, şunları kaydetti:

"Ben teröristim, istediğime hakaret edebilirim' diye bir anlayışa sahipse, kimse kusura bakmasın, Çözüm Süreci var diye bunların saygısızlıklarını sineye çekecek değiliz. Misliyle de gereken cevabı veririz. Bu şahıs, yetersizliği sebebiyle 30 yıldır kenarda duruyordu şimdi sanıyorum bir pozisyon elde etmiş. Bu olsa olsa Öcalan'ın kuru söğütten düdük yapabilme becerisini gösterir. Bunun ötesinde de bir anlamı olamaz.

Kandil üzerinden süreci sabote etmek isteyen, örgütü denklemde tutmak isteyen veya sürecin bu şekilde parçası olmak isteyen ülkelerin veya odakların etkili olduğu bir dış dinamiklerden söz edilebilir diye düşünüyorum."

"Kabul edilen maddeleri gözden çıkardığımız anlamına gelmiyor"

Akdoğan, "İç Güvenlik Paketi" tasarısının 63 maddesinin önergeleriyle İçişleri Komisyonu'na geri çekildiğini hatırlattı.

Çıkarılması gereken öncelikli yasalar bulunuduğuna dikkati çeken Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İç Güvenlik Paketi komisyona geri çekildi. Bu, görüşülen ve kabul edilen maddeleri gözden çıkardığımız anlamına gelmiyor. Meclisin yoğunluğu ve bir süre sonra milletvekili listeleri açıklanacağı için Nisan'ın ilk haftasından sonra Meclisin çalışması zorlanacak. Bu arada çıkarılması gereken daha öncelikli yasalarımız da var. Bundan dolayı İç Güvenlik Paketi'nin 60 küsur maddesi nüfusla ilgili düzenlemeler, bunları çıkarmak için komisyona geri çekildi ve şu anda komisyonda bu işlem gerçekleşiyor. Genel Kuruldan geçen maddeleri geri çekmeye dönük bir irade söz konusu değil."
Editör: TE Bilisim