2012’de ‘Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras’ listesine alınan Manisa Mesir Bayramı bu tarihten itibaren Uluslararası Mesir Macunu Festivali olarak kutlanmaya başladı.

26 Nisan 2022 tarihinde saat 10:00 ile saat 16:30 tarihleri arasında gerçekleşen “UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası Temsil Listesine Kaydının 10. Yılı Vesilesiyle “Mesir Macunu Festivali’nin” güncel durumuna yönelik toplantı yapıldı.

Yüzyıllarca 21 Mart Nevruz Bayramı ile aynı günde kutlanan Mesir Bayramı Cumhuriyet sonrası Nisan ayına alınmış şimdilerde ise Mayıs ayına alınan gelenek 482 yıldır dini, milli ve ekonomik; sosyo-kültürel kazanımları çok büyük olan bayramlarımızdandır.

Mesir Bayramı etkinlikleri 1527 tarihinden itibaren kutlanan, Yavuz Sultan Selim’in Hanımı Kırım Hanı Gazi Giray’ın kızı, Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan’ın rahatsızlanması sebebiyle Merkez Muslihittin Efendinin Manisa dağından topladığı 41 çeşit bitki ve baharat ile karıştırıp macun haline getirdiği bir tedavi yöntemi önce Ayşe Hafsa Sultan’ı iyileştirmiş daha sonar da gelenek halini alarak Sultaniye Külliyesinden halka dağıtılmaya başlanmıştır. Her ne kadar Ayşe Hafsa Sultan ve hekim Merkez Muslihittin Efendinin kronolojik hayatına uygun olmasa ve iki şahsın birbirlerini görme ihtimalleri zayıf olsa da Manisalıların zihninde benimsenen tarihlendirme kalıp olarak yaşatılmaya devam etmektedir.

1926’ya kadar kesintisiz olarak devam eden Türkiye’nin en önemli ve en köklü geleneklerinden birisi olan Mesir Bayramı 1926-1951 tarihleri arasında yasaklanmış 1952’de tekrar kutlanmaya başlanmıştır.

Manisa Mesir Bayramı etkinlikleri şehrin sosyo-kültürel, ekonomik ve milli birliğinin her zaman canlı ve zinde kalmasına yardımcı olagelmiştir. Şehrin en önemli tarihî, milli ve dini kimliği ve geleneği olarak kabul edilir. 

2012 yılına kadar yerel olarak kutlanan Mesir Bayramı halk arsında Nevruziye şekeri-Mesir Macunu yapımı ve dağıtılması dualar eşliğinde devam etmiştir.

Mesir Bayramı bir yandan ticari, kültürel, dini, sağlık ve milli kültürle bütünleşmiş bayramlarımızdan birisi olarak kutlanmaktadır. Diğer yandan halkın kaynaşmasına, Manisa esnafının ekonomik olarak canlanmasına önemli katkılar sağlamaktadır. 

Ancak 2012’den sonra Mesir Bayramının festival haline gelmesiyle birlikte Manisa esnafı adeta devre dışı bırakılmış, halkın katılımı azalmış, milli ve dini yönü zayıflamış, ticari bir meta haline dönüşerek folklorik gösteri şeklini almaya başlamıştır. Bu durum festivalin ekonomik, kültürel, sosyolojik ve milli dejenerasyona yol açacağının farkında olan insanları derinden yaralamıştır.

Festival, Türk kültüründe görülmeyen bazı etkinliklerin dünya kültürü içinde erimesi, yok olmasına yol açabilecek özelliklerle doludur.

2012 yılında Mesirin Dünya kültür mirası listesine alınabilmesi için UNESCO’ya başvurulmuş ve UNESCO bu tarihte Mesir Bayramının ‘Mesir Macunu Festivali’ olmasını kabul etmiştir.

Bayramdan festivale dönüştürülmek istenen Mesir etkinliklerinin dünya çapında kutlanmasına kimsenin diyecek bir söz olamaz. Mesir ’in marka değerinin arttırılması elbette gerekli ve patentinin alınması şarttır.

Ancak ‘Mesir Macunu Festivali’ adı altında halkın seyirci olacağı, Manisa’ya milli, kültürel ve ekonomik artı değer katmayacağını düşündüğümüz etkinliğin şehre ve ulusal kültüre katkısından ziyade festivalle birkaç kuruluşun ön plana çıkacağı, bazılarının kazanç sağlayacağı meta haline dönüşme ihtimali bulunmaktadır.

Yazımızın ikinci bölümü haftaya yayınlanacaktır.