Yurdum erkeğinin vazgeçilmez üçlüsü hala devam ediyor!

Atların yerini arabalar aldı tabii. Avrat derseniz biri nikahlı kalanları imam nikahlı. O konuda işler iyi yani.

Silah derseniz. Ne siz sorun ne de ben söyleyeyim.

siz sormasanız da ben söyleyeyim. Bugünlerde silahlara fena takmış durumdayım.

Öyle sempati gibi algılanmasın sakın! Benim ki düpedüz bir nefretten ibaret. Belki de bir tiksinti.

Jandarma Genel Komutanlığının verilerine: Türkiye'de 2018 yılından beri silah bulundurma ruhsatı yüzde 100'ün üzerinde artış göstermiş. 2018 yılında 7 bin 630 olan silah bulundurma ruhsatı alan kişi sayısı 2021 yılında 16 bin 569'a çıkmış. 

2018'de 3 bin 41 kişi taşıma ruhsatı alırken bu sayı 2021'de 9 bin 870'e çıkmış. Silahlı şiddet olaylarının 2021'de 3 bin 870'e ulaşmış.

Büyük, küçük demeden bir silahlandık, pir silahlandık.

Hadi arkadaşlar silahsızlanalım desem, eminim birçok erkek, delimisin kadın? Cahil, cahil konuşma! Silah namusudur er kişinin diyerek sesimi kısacaktır.

Eh haliyle bu durumda, Şey abiler pembe renklisini de yaparlar mı acaba, üzerinde tek taş pırlanta? Durumlarına geçiş yapacağım, ki işte o zaman seyreyleyin cümbüşü.

Hani diyorum, Kadın kesmek, bıçaklamak moda oldu ya, beyler fazla yorulmasınlar diye mi silah ön plana çıkartılıyor, sahip olunması kolaylaştırılıyor?

Yoksa düşmanla mı savaşacağız top yekûn? Hani çaktırmadan elimizin altında olsun üçer beşer isteniyor?

Nüfus planlaması mı yapılmak isteniyor yoksa bu şekilde.

Sorulması gereken en önemli soru şudur.

Bir halk neden silahlanmaya bu kadar özenir ve bir devlet neden bu kadar teşvik eder?

Herkes mi tehdit altındadır ve kendini savunması için silah taşımak zorundadır?

Şayet böyle bir durum söz konusuysa, hükümetin acil olarak kendini eleştirmesi gerek!

Böyle bir durum yoktur diye demeç verilirse, o zaman da vatandaşın silahlanmasına neden bu kadar göz yumulduğu konusunda bir açıklama yapmaları gerek!

Silah en büyük rantlardan biridir, pahalıdır, üretenlere büyük karlar bırakır!

Bu bir gerçek!

Peki.

Aşk, meşk, öç alma nedeniyle kullanılan silahlardan çıkan kurşunlar ile ölenler bu rantın kurbanı mıdır?

Nereye gidiyoruz? diye soruyorlar ya şöyle bir soru sormak istiyorum. Pardon, aç karnını bile doyuramayan, çocuğunun nafakasından keserek en pahalı silahı alan ve bununla erkekliğini ispatlamaya çalışan bey efendiler siz nereye gidiyorsunuz?

Sözüne ve yüreğine güvenmeyen insanlar kaba güçlerden medet umar!

Silah acayip bir güçtür, söz ve yürek yetersizliklerini saklayacak diye düşünülür!

Silahlarını konuşturanlar kendileri konuşamayan, iletişim kuramayanlardır.

Hani her gün okuduğumuz haberler var. Ayrılmak isteyen karısını, sevgilisini. Borcu olanı. Olmadı kafasının attığı birini tık diye vuranlar var ya, Hani hepimiz bir ağızdan Neler oluyor bize ya Rabbim diye sitemimizi ortaya dökeriz.

Silahlanıyoruz arkadaşlar!

Bölünüyoruz, bileniyoruz.

Tahammül zaten yok.

Tüm benliğimizle ben egosunun en üst seviyesindeyiz.

Anlık bir sinir. Hangisinin silahı varsa artık saydırıyor!

Rahatladı adam!

Diğeri öldü, anlık bir cinnetti!

Yani kayıtlara böyle geçiyor şüphesiz.

Sonuç! Silah er kişinin namusudur yalanıyla el üstünde tutulmaya devam ediliyor.