Uzun zamandır uykularım kaçıyor. Korkularla, kabuslarla ve hep o bir yerlerden düşme hissiyle uyanıyorum.
Laf aramızda bazen bu hissi abartıp, yataktan aşağıya kafa üstü çakıldığımda çok olmuştur.
Bu durum size komik gelebilir ama inanın o an hiç de sandığınız gibi komik olmuyor.
Canınız fena halde acıyor mesela. Hiç kıpırdamadan olduğunuz yerde dakikalarca olayın şokunu üzerinizden atmaya çalışıyorsunuz. Tabii bu arada uyku çoktan kaçmış oluyor.
Sonra mı? İşte sonrası çok fena.
Önce bana bu zorlu geceleri yaşatanlara, sonra beni sıkıca tutamayan yatağıma, en sonunda her şeyi kafasına takan Filiz'e, bir miktar söylenip tekrar uyumaya çalışıyorum.
İç sesinizi duyar gibiyim. Ama düşündüğünüz gibi ağzımdan dökülen sitemler kesinlikle küfür tarzında değildir. Beni bilen bilir. Küfür sevmem, dolayısıyla etmem de. Ve küfür edenlerden de hiç haz almam.
Ancak benim küfür sevmemem, küfür edenlerden haz almamam ülkede küfür etmeyi alışkanlık haline getirmiş binlerce insan olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Çoğu kişinin ağzından dökülen kötü kelimelerdir küfür etmek. Kimi zaman ağız alışkanlığı, kimi zaman ise deşarj olmak amaçlı kullanılır.
Evet, gün artık bu rezil cümlelerle başlıyor. Hele içlerinde bir tanesi var ki, özellikle erkeklerin ağzında adeta sakız.
Bir çok erkek, uyandığı andan yatana kadar, ağzından düşürmez bu cümleyi.
Hatta ve hatta güne başlarken; günaydından bile öncelikli.
Yaşlı, genç, çoluk, çocuk herkesin ağzında.
İşi ters giden;
Ayakkabısı sıkan;
Geç kalan;
Kaybeden;
Kazanan;
Sevinen;

Üzülen;
İşin ilginç yanı ne biliyor musunuz? O kadar rahat kullanılıyor ki; o malum cümle. Ne yüzlerde en ufak bir utanç belirtisi. ne de bulunulan ortama saygı. Hiç.
Hadi diyelim, erkek erk bakış açısıyla topluma yerleştirilen erkekler bunu yapıyor; peki ya kızlara ne demeli?
Dile öylesine yerleştirilmiş ki; kızlar bile aslında, kendilerini aşağılayan bu cümleyi, rahatlıkla kullanıyorlar.
"Kızlar bile" dediğim, sakın yalnış anlaşılmasın; "Kadınlar utanmalıdır" ya da "kadınların ağzına böyle ahlaksız cümleler yakışmaz" anlamında söylemiyorum.
Cinsel ilişkinin kadını "kirlettiği", erkeği ise "yücelttiği" yönündeki algıya hizmet eden cümleyi kullanarak, bu algıyı onaylayıp güçlendirdikleri için "kızlar bile" dedim.
Çünkü bu bir küfür ve küfredilen kadın.
"Erkek" ister kadına, ister erkeğe, kime küfretmek isterse istesin; küfründe kullandığı obje kadın.
Yeri geldiğinde de bir çoğu, şiddete karşı ve kadın hakları savunucusu.
Düşünün k, 8 Mart günü, sabah, sosyal paylaşım sitelerinde kadına çiçek. böcek diye methiye dizenler; şiddeti kınayıp kadının toplumda saygı görmesi gerektiğini savunanlar; aynı gece oynanan futbol maçından sonra, yine kadını inciten küfürlerle deşarj oldular.
Bu tam bir samimiyetsizilik,
İki yüzlülük,
Kimse kusura bakmasın ama hatta ve hatta magandalık.
İşte bu ikiyüzlülük ve kullanılan küfürler yüzünden, bazı kompleksli erkeklerin, ( Erkeklik) sevdaları yüzünden, bu ve bunun gibi magandalar cinselliği güç görüyor ve bu yüzden milyonlarca kişi acı çekiyor.
Milyonlarca kadın tecavüze uğrayıp öldürülüyor.
Yunus Emre;
"Edebim el vermez edepsizlik edene
Susmak en güzel cevaptır, edebi elden gidene diyerek, çok anlamlı ifadelerle küfre hizmet edenlere gerekli cevabı vermiş olsada, ben de bu ne kepazelektir ey milletimin asil fertleri, kendinize gelin, diyor ve yazımı sonlandırıyorum.