Haber: Damla Oya Erman
Şirketin CEO'su Bill Gates, kişisel bilgisayarlarla rekabet etme endişesiyle video oyun pazarına giriş kararı aldı. Bu hamle, o dönemde sektörü domine eden Sony ve Nintendo'ya meydan okuma amacı taşıyordu.
Japon rakipleri Sony ve Nintendo'nun hakimiyetindeki bir pazarda, Microsoft'un video oyun dünyasına adım atması, Amerikan şirketlerinin uzun bir aradan sonra bu alandaki iddialarını güçlendirmesini sağladı. Atari'nin 1996'da Jaguar konsolunu satıştan çekmesinden bu yana, Amerikan şirketleri bu alanda önemli bir varlık göstermemişti.
Sony, Playstation 2'yi sadece bir oyun konsolu değil, aynı zamanda DVD oynatıcı, müzik çalar ve diğer medya oynatıcılarıyla bir "eğlence sistemi" olarak konumlandırıyordu. Microsoft, bu rekabetle başa çıkabilmek için geliştirdiği Xbox'u, bir dahili sabit disk sürücüsü gibi PC teknolojilerini içeren ilk oyun sistem olarak tasarladı. Orijinal plan, o dönemde oldukça yaygın olan dial-up modemi içermekti, ancak tasarımcılar, yüksek hızlı bir Ethernet kablosu kullanma kararı alarak Xbox'ı çevrimiçi oyun dünyasında yeni bir standart haline getirdi.
Microsoft, oyun geliştirici Bungie'yi satın alarak, yeni birinci şahıs nişancısı olan Halo: Combat Evolved'ı lansman başlığı olarak seçti. Xbox'un geliştirilme maliyeti oldukça yüksekti ve her bir ünitenin üretim maliyeti, satış fiyatını aşıyordu. Ancak, şans Microsoft'un yanındaydı; çünkü lansman başlığı olan Halo, en çok satan ve en çok övgü alan oyunlardan biri oldu. Bu durum, Xbox'un başarısı için kritik olan oyun satışlarını güvence altına aldı.
Halo, birinci şahıs nişancı ve çevrimiçi oyun dünyasında yeni bir dönemi başlatarak video oyun pazarını kökten değiştirdi. Microsoft, başlangıçta Xbox üzerinde 4 milyar dolar kaybetmiş olabilir, ancak bu, onun haleflerinin yüz milyonlarca birim satmasına engel olmadı ve eğlence sistemleri için belirleyici bir standart haline geldi.
