Eğitimden, hayattan umudunu kesmiş onlarca kimlik onlarca yürek ve mümtaz kişilikli, ilim sahibi değerli eğitim görevlilerin hikâyesidir aslında Ardah

Eğitimden, hayattan umudunu kesmiş onlarca kimlik onlarca yürek ve mümtaz kişilikli, ilim sahibi değerli eğitim görevlilerin hikâyesidir aslında Ardahan Üniversitesinde okumak…
Üniversite bir yol haritasının başlangıcıdır. Karda yeşeren umutların güneşidir. Üniversite bembeyaz bir sayfaya mutluluğun, huzurun resmini çizmektir… İşte bende yıkılmış tüm umutlarımın enkazından çıkarak ilk adımı attım üniversite hayatına. Kapıdan içeri girince yüreğime muazzam bir güneş doğdu. Karşımda en şık takım elbisesini giyinmiş saçlarını kafiye düzeninde ahenklerle taramış, disiplin ve olabildiğince ilim sahibi, edip, mümtaz şahsiyetli Sayın Yardımcı Doçent Doktor Samet Azap Hocam duruyordu. Bana hoş geldin derken tebessümü yüreğimi okşadı âdeta. İnsanlara verdiği özgüven, onlara aşıladığı ilim herkesin dilinde ve takdire şayandı doğrusu. Sayın hocam o anda kaybetmiş olduğum tüm umutlarımın güneşi olmuştu. Sanki içimdeki gizli ışığın anahtarı ondaymış gibi o güne kadar kaybettiğim her şeyi bana kaybettiğim için şükür ettirdi. Çünkü kaybettiğim her şey gerçek olana ulaşmak için kaybettiğime inandırmıştı beni. Yüce Allah sanki onu karşıma çıkararak beni ödüllendirmişti. Hayata kaybettiğim her şeyi unutarak yeni baştan başlamamı tembihleyerek. Önüme Tertemiz bir sayfa açtı. Bu sayfaya istediğin, hayal ettiğin her şeyi yaz, çiz dedi. Hocam bu sayfa benim hayallerime yetmez ki dedim. Birbirine dolanmış saçlarımı okşar gibi yüzüme tebessümle baktı. Sen yaz dedi, bu sayfa bildiğin sayfalara benzemez sen yazdıkça o genişler, büyür. Şaşırdım nasıl bir şeydi ki böyle, bu nasıl oluyor diye merak içinde aldım ve çantama koydum. Akşam eve gelince heyecan dolu yüreğimle masaya koydum ve başladım yazmaya. Sabaha kadar durmadan tüm hayallerimi yazdım. Ben yazdıkça Sayın Hocamın da dediği gibi genişliyor, büyüyordu sayfa. Evet, büyülüydü bu sayfa. Benim gözlerimi, yüreğimi ışıklarla parlatan büyülü bir sayfada hocam tüm ölmüş ümitlerimi yeniden canlandırmıştı. Artık şafak sökmüştü. Ardahan karanlıkları yırtmış kendini bu defa da kara kışa teslim etmişti…
Ardahan, yılın 8 ayı karla, kışla geçen saklı bir cennet vadisidir. Burada yaşam çok zordur. Eğitime gelen öğrenciden tut burada yaşayan halkına kadar herkes zorluklarla boğuşarak yaşamaya tutunuyor. Buraya okumaya gelen öğrencilerin tüm hayalleri suya düşüyor. Çünkü üniversite hayalini bambaşka kurguluyorlar. Buraya gelen öğrenciler gelip gördükleri, çektikleri zorlukları göründe hayal kırıklığına uğruyor bazıları dayanamaz pes eder gider, bazıları ise her şeye rağmen dayanmaya çalışır. Eğitimine zorluklar içinde devam eder. İşte bende onlardan biriyim her şeye rağmen dayanmaya çalışıyor hayallerimi gerçekleştirme peşine düşüyorum. Ve bunu bana aşılayan değerli hocam sayesinde başarıyorum. Karşımıza mümtaz kişilikli sayın hocam gibi hocalar çıkmasaydı bizi burada tutmaya ne ikna edebilirdi ki zaten…