Haber: Damla Oya Erman
Ancak bugün büyük bir klasik olarak görülen bu eser, başlangıçta büyük bir hayal kırıklığıydı.
1819'da New York City'de doğan Herman Melville, gençlik yıllarını ticaret filosunda, ABD Donanması'nda ve Güney Denizi'nde geçirdi. 1846'da Polinezya'daki deneyimlerine dayanan ilk romanı "Typee"yi yayımladıktan sonra, bu eser büyük başarı elde etti. "Omoo" adlı devam romanı 1847'de piyasaya sürüldü. Melville'in birkaç romanı daha oldu ancak bunlar eleştirel ve ticari anlamda karışık sonuçlar doğurdu.
Melville'in altıncı kitabı olan "Moby-Dick," ilk kez Ekim 1851'de Londra'da üç cilt halinde "The Whale" adıyla ve ardından bir ay sonra ABD'de yayımlandı. Yazar, önceki popüler eserlerine benzer bir macera hikayesi sunacağına dair yayıncısına söz vermişti; ancak "Moby-Dick," trajik bir destan olma eğilimindeydi ve kısmen Melville'in dostu Nathaniel Hawthorne'un etkisi altındaydı.
"Moby-Dick," hayal kırıklığı yaratan bir şekilde karşılandıktan sonra Melville, romanlar, kısa hikayeler ve şiirler yazmaya devam etti. Ancak yazmak, onun için maddi sıkıntıları çözmeye yetmiyordu. 1865'te, 20 yıl boyunca sürdürdüğü bir gümrük memuru olarak çalışmak üzere New York'a döndü.
1891'de Melville, edebi dünya tarafından neredeyse unutulmuş bir şekilde hayatını kaybetti. Ancak 1920'lerde, bilim adamları Melville'in eserlerini, özellikle de "Moby-Dick"i yeniden keşfettiler. Bu eser, sonradan Amerika'daki lise okuma listelerinin vazgeçilmezi haline geldi. Melville'in ölümünden 33 yıl sonra, 1924'te yayımlanan "Billy Budd" adlı son romanı, bu keşfin bir sonucuydu.
