16. asırda Osmanlı Devleti her açıdan ilerlemişti. Öyle ki Fransa kralının karnı ağrısa, adamları soluğu İstanbul’da alıyordu. 

   Bir keresinde Kral Fransuva’nın günlerce karnı ağrır. Çare bulamayan Fransız tabipler, Osmanlı’ya müracaat ederler. İstanbul’dan gönderilen bir doktorun uyguladığı tedaviyle dakikalar içerisinde kral iyi olur. Kralın nasıl iyileştiğini merak ettiniz, değil mi?.. Hemen söyleyelim; ‘bir kap yoğurt ile…’

**

Vaniköy Camii

   Vaniköy Camii’ni inşa eden Mehmet Efendi, Vanlı olduğu için kendisine Vani Mehmet Efendi denmiştir. Dönemin padişahı IV. Mehmet, Mehmet Efendi’yi çok sevdiği için Çengelköy’de ona bir arsa tahsis eder ve o da adıyla anılacak Vaniköy Camii’ni yaptırır.

   Gel zaman git zaman Viyana kuşatması olur. Mehmet Efendi de orduda görevlidir ve görevi de askerlere moral vermektir. Ancak savaş kaybedilince çok kelleler gider. Vani Mehmet Efendi ise kelleyi zor kurtarır fakat sürgün olmaktan kurtulamaz. Bursa Kestel’de sürgündeyken üzüntüsünden vefat edip darı bekaya irtihal eder. 

   Vaniköy Mehmet Efendi Camii, 2020 yılında çıkan bir yangınla kül oldu maalesef…

**

Kızılelma

   Kızılelma gerçekte var olmayan fakat ulaşılmak istenen bir hedef, bir ülküdür aslında. Orta Asya Türklerinden Göktürklerde Kızılelma, Ergenekon’dan çıkıp kaybedilmiş ülkeyi yeniden ele geçirmek iken sonrasında tüm dünyayı ele geçirmek idealine dönüşür. Fatih İstanbul’u kuşatırken Kızılelma İstanbul’dur mesela. İstanbul alındıktan sonra ise Roma olmuştur. 

   İstanbul’un fethiyle ilgili şöyle bir şey anlatılır; Ayasofya’nın önünde Justinianos’un bir heykeli ve bu heykelin elinde de altın bir küre yani Kızılelma varmış. Bu şekilde imparatorun dünyayı hâkimiyeti altında tuttuğuna inanılıyormuş ancak küre, kuşatmadan kısa bir süre önce düşer. İmparator Konstantin küreyi iki defa yerine yerleştirmek istese de muvaffak olamaz ve halk bunu, şehrin düşeceğine yorumlar. 

   Kızılelma özellikle yeniçeriler arasında muteber bir kelime imiş ve padişahlar da: “Kızılelma’da buluşalım” diyerek onları coştururlarmış. Gerileme döneminde fetihler durduğu gibi Kızılelma da unutuluvermiş.

***