Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 2025 senesinin Aile Yılı olarak ilan edildiğini belirtmişti.
Sayın Cumhurbaşkanımız Aile Yılı kapsamında ilgili bakanlığın koordinasyonunda aile kurumunun korunması, güçlendirilmesi ve değerlerimizin gelecek nesillere aktarılması amacıyla yıl boyunca çok önemli çalışmalar yapacağını ifade etmişti.
Cumhurbaşkanımız Aile yılı ile ilgili özetle şunları söylemiştir:
’’…25 Aralık’ta Aile Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösterecek iki önemli kurumu, “Aile Enstitüsü” ve “Nüfus Politikaları Kurulu ”nu ihdas ettik.
Bu yeni kurulumuz, sağlıklı bir nüfus yapısı için kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirecek. ,
Enstitümüz ise milletimizin geleceği açısından bir “beka meselesi” olarak gördüğümüz aileye ilişkin ilmi, akademik ve politika geliştirici faaliyetler yürütecek.
Anayasamızın 41’inci maddesinde açıkça zikredildiği üzere “Aile, toplumun temelidir.” Bir başka ifadeyle “aile küçük bir toplumdur, toplum da büyük bir ailedir”. Aile, bizim en kadim, en köklü müesseselerimizden biridir.
…Sosyal ve kültürel dokumuzun örülmesinde, asırlar ötesinden süzülüp gelen değerlerimizin bugüne ulaşmasında aile daima hayati rol oynamıştır. Toplumun özünü, cevherini, çekirdeğini teşkil eden aile kurumu; millî- manevi değerlerimizin muhafazasında, bizler için vazgeçilmez bir yere ve öneme sahiptir.
…Birleşmiş Milletler bünyesinde verdiğimiz mücadele zaten malumdur. Bu çabalarımızı, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Türk Devletleri Teşkilatı başta olmak üzere diğer uluslararası kuruluşlara da teşmil ediyoruz. Şunu bugün bir kez daha tüm kalbimle ifade etmek isterim: Küresel cinsiyetsizleştirme politikaları karşısında kazanılacak her mevzi, insanlığın geleceği adına tartışmasız büyük bir başarıdır. İlgili kurumlarımızla birlikte akademi, medya, kültür-sanat ve sivil toplum camiamızın bu konuda daha aktif sorumluluk alacağına inanıyorum. Yerel yönetimlerin, milli varlığımızın taşıyıcı kolonlarına hamle yapan bu akımlara pirim vermemesi gerektiğini tekrar hatırlatmak istiyorum.
…Doğurganlık oranı ve nüfus artış hızımız alarm vermektedir. 2001 yılında doğurganlık hızımız 2,38 iken bugün bu rakam 1,51'e düşmüştür. Yıllık nüfus artış hızımız 2023'te binde 1,1'e gerilemiştir. Çocuk ve genç nüfusumuz azalırken, yaşlı nüfusumuz tarihimizde ilk defa yüzde 10'un üzerine çıkmıştır.
Türkiye genç ve nitelikli nüfus bakımından kan kaybediyor. Gerekli önemleri almaz, politikaları uygulamazsak sorun telafi edilemez boyuta varacaktır.
Karşımıza dikilen bu tehlikesi 20 sene evvel sezmiştik. 2007 yılında doğurganlık ve nüfus artış hızındaki gerilemeye dikkat çekmek için en az 3 çocuk çağrısı yapmıştık. Nüfus planlaması kisvesi altında yürütülen çalışmaların art niyet taşıdığı şeklindedir. Zamanın bu konuda bizi teyit edeceği kanaatindeyim. En az 3 çocuk çağrımızı tekrarlıyoruz.
2025 yılını aile yılı ilan ettik. 2025 aile yılı kapsamında birçok yeni projeyi de hayata geçiriyoruz.
…Evliliğe ilk adım atan gençlerimize 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz 150 bin lira faizsiz kredi desteği sunuyoruz. Yeni evlenecek gençlere faizsiz kredi desteğini 81 ilin tamamında uygulamaya alıyoruz.
Bu yıl doğum yardımlarımızı da artırıyoruz. Yeni doğacak ilk çocuk için doğum yardımını 5 bin liraya yükseltiyoruz. Ayrıca 2. çocuk için her ay 1500 lira, 3'üncü ve sonraki çocuklar için 5 bin lira çocuk yardımlarını devreye alıyoruz. 2 ve diğer çocuklar için vereceğimiz çocuk yardımlarını annelerin hesaplarına yatıracağız.’’
Sayın Cumhurbaşkanımızın 2025 yılını Aile Yılı ilan etmesi ve 3 çocuk yapma önerisi ülkemiz nüfusu açısından gayet güzel bir öneri…
Evlenmek ve iki çiftin mutlu bir yuva sahibi olması Peygamberimizin Sünnetidir.
Peygamberimiz: “Nikah benim sünnetimdir” buyurmuştur.
Evlenmenin hikmetleri çok ve çeşitlidir.
Bunlardan bir tanesi de çocuk sahibi olmak ve insanların çoğalmalarını sağlamaktır.
Peygamberimiz: “Evleniniz. Çünkü ben sizin çoğalmanızla iftihar ediyorum” buyurmuştur.
Bugün nüfus planlaması ve doğum kontrolü sadece ülkemizde değil bütün dünyada üzerinde en çok tartışılan konulardan biridir.
Nüfus planlaması insanların istedikleri sayı ve zamanda çocuk sahibi olmaları şeklinde tarif edilmiştir.
Ülkemizde yeni gibi görünen nüfus planlamasının aslı çok eskilere dayanmaktadır.
İngiliz İktisatçı Malthus’tan ilham alınarak her yıl belirli bir sayıda artan dünya nüfusuna gıda kaynaklarının yetmeyeceği fikrinden hareket edilmektedir.
Bu sebeple çocuk düşürmeye müsaade edilmesi, evlenmelerin kısıtlanması ve doğumlara mani olunması istenmektedir.
Evlatların çoğalmasını önlemek için ortaya atılan nüfus planlaması aslında dünyaya hakim olmak isteyen milletlerin, iktisadi yönden geri kalmış bölgelerin kalkınmalarını önlemek için ortaya koydukları siyasi bir oyundur.
Cahiliyye devri müşriklerinin fakirlik korkusuyla çocuklarını öldürmeleri gibi düşünülerek: “Çok çocuk sahibi olursam bu çocuklara bakamam” korkusuyla evladın çoğalmasını önlemeye çalışmak uygun değildir.
Geçtiğimiz günlerde Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Bayan Mahinur Özdemir Göktaş, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle 2025'in "Aile Yılı" ilan edilmesiyle hayata geçirilen doğum yardımı başvurularına ilişkin açıklamada bulundu.
Ailelere ilk çocuktan itibaren verilecek doğum yardımlarını içeren düzenlemenin TBMM'den 27 Mart'ta geçtiğini anımsatan Göktaş, "Sayın Cumhurbaşkanımızın Aile Yılı Tanıtım Programı'mızda müjdesini verdiği doğum yardımı başvurularımızı bugünden itibaren e-Devlet kapısı üzerinden almaya başlıyoruz. Başvurular, öncelikli olarak e-Devlet kapısı üzerinden alınacak ancak e-Devlet üzerinden başvuru yapamayan vatandaşlarımız Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerimizden başvuru konusunda destek alabilecek." diye konuştu.
Doğum yardımlarının herhangi kriter gözetmeksizin yapılacağının altını çizen Göktaş, şunları kaydetti:
“Bu yardımlardan 1 Ocak 2025 itibarıyla çocuk sahibi olan ailelerimiz yararlanacak. Buna göre, 1 Ocak 2025 itibarıyla doğacak ilk çocuk için 5 bin lira tek seferlik doğum yardımımız, ikinci çocuk için her ay 1500, üçüncü ve sonraki çocuklar için de her ay 5'er bin lira desteğimiz annelerimizin hesabına yatırılacak. Bu desteklerimiz, çocuklarımız 5 yaşını tamamlayana kadar devam edecek." ifadelerini kullandı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Bayan Mahinur Özdemir Göktaş, "Bir ailede kadın güçlüyse, kadın sağlıklıysa o ailede huzur, mutluluk olur, çocuklar da güçlü olur." dedi
2025 Aile yılının ülkemize hayırlar getirmesi dileklerimizle…
Hoşça kalınız.