Ben bir doktor olsaydım eğer, hastayı iyi olmadan evine göndermezdim. Kendim bile evime gitmezdim. Yemek yemem, uyumam, sabahtan akşama akşamdan sabaha kadar sağına bir kaç hemşire solunda bir kaç doktor ve ben ki hastanın başından hiç ayrılmazdım. Dakikada bir ateşini, tansiyonu, kalp çarpıntısını, sağ mı öldü mü nabzını yoklar neresi ağrıyorsa dokunamaz, benim canım yanar, ağlardım.

" a " dese şüphelenir, ilaç verir  tepeden tırnağa tekrar tekrar muayene ederdim. Taburcu da olsa kontrolü bırakmaz yanına giderek 

- Nasılsın, bir yerin ağrıyor mu ? sorularıma 

- Aha şuram ağrıyor doktor bey dediği o anda özel arabamla hastaneye götürüp tedavi yöntemlerine başlar illallah, yeter artık! dedirtirim vesselam...

Hasta sağlığına kavuştuysa şayet işte o gün, 14 Mart " Tıp Bayramını " kutlar, başımı yastığa koyarak rahatça yatardım.

Büyük bir özveriyle çalışan paha biçilmez tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart '' TIP BAYRAMI '' kutlu olsun