Haber: Mert Osman Erman
COP28 iklim görüşmelerine kömür, petrol ve gaz endüstrileriyle bağlantılı olan yaklaşık 2,400 kişi kayıt yaptırdı.
Bu rekor sayı, iklim değişikliğine en duyarlı 10 ülkeden gelen toplam katılımcı sayısından daha fazla.
Bu artış, katılımcıların şimdi istihdamları konusunda şeffaf olmaları gerektiği kayıt değişikliklerinden kaynaklanıyor.
Analiz, kömür, petrol ve gazla ilişkili delegelerin görüşmelerde bulunmasına karşı olan yeşil grupların bir koalisyonu tarafından gerçekleştirildi.
COP28, şu ana kadar düzenlenmiş en büyük iklim konferansıdır ve toplamda 97,000 politikacı, diplomat, gazeteci ve kampanyacı toplantıya kayıt yaptırdı.
Ancak bu yeni analiz, Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri'nde düzenlenen toplantıya 2,456 kömür, petrol ve gaz endüstrileri ile ilişkili kuruluşların temsilcisinin de katıldığını gösteriyor.
Glasgow'daki COP26'da fosil yakıt geçmişine sahip 500 delegenin olduğu biliniyor. Geçen yıl Mısır'daki COP27'de, bu sayı çeyrek oranında artarak 600'den fazla temsilciye ulaştı.
Ancak bu yıl, bu sayının dört katından fazlası COP28'e kayıt yaptırdı.
Bu yılki görüşmelerden önce BM, daha sıkı kayıt prosedürleri getirdi, bu nedenle daha fazla insanın kimin için çalıştığını açıkça belirtmesi gerekiyordu.
Bu daha büyük şeffaflık sonucunda sayılar önemli ölçüde arttı. Ancak kampanyacılar bu artışın tek neden olmadığını söylüyor.
George Carew-Jones, Kick Big Polluters Out koalisyonundan, "Bu, lobici varlığındaki önemli artışın tamamını açıklamıyor" diyor.
"Bu görüşmelerin fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılmasına dair bir ilerleme sağlayacağına dair söylentiler var ve fosil yakıt endüstrisi, bu sonucu mümkün olduğunca etkilemeye burada bulunuyor," diyor.
Kampanyacılar, her COP'taki kayıtlı katılımcı listesini inceleyip katılımcıların kendi bağlantılarını analiz ediyor.
Ardından, her bağlantının bir şirket veya ulusal petrol üreticisi gibi bir fosil yakıt bağlantılı kuruluş tarafından sponsor veya ödenmiş olup olmadığını doğrularlar. Kendi deklarasyonlarına "katı bir metodoloji" uyguladıklarını ve muhafazakar bir yaklaşım benimsediklerini söylüyorlar.
Fosil yakıtların geleceği bu toplantıda oldukça gündemde, COP başkanı Sultan al-Jaber'ın bu enerji kaynaklarının aşamalı olarak kaldırılması veya azaltılması konusunda bir anlaşma yapmaya çalıştığı belirtiliyor.
Onun atanması tartışmalı oldu çünkü aynı zamanda Birleşik Arap Emirlikleri'nin devlet petrol şirketi Adnoc'un CEO'su.
Jaber Bey, fosil yakıtları sona erdirme fikrinin bilimini sorgulayan açıklamalar yaptıktan sonra kendini savunmak zorunda kaldı.
Bu yeni rakamları derleyen kampanyacılar, COP28'deki petrol, kömür ve gaz endüstrileri ile olan bağlantıların başkanlıktan çok öteye gittiğini söylüyor.
"Geleceğimizi belirleyebilecek iklim görüşmelerindeki fosil yakıt lobilerinin sayısı gerekçesizdir," diyor Joseph Sikulu, 350.org'un Pasifik Bölgesi Direktörü.
"Onların artan görüşmelerdeki varlığı, sürecin bütünlüğünü zayıflatıyor. Buraya hayatta kalmak için geliyoruz ve sesimizin büyük kirleticilerin etkisi tarafından boğulduğu bir ortamda ne şansımız var? Bu sürecin zehirlenmesine son verilmesi gerekiyor, petrol ve gazın Pasifik'in geleceğini bu kadar ağır şekilde etkilemesine izin vermeyeceğiz."
